Kimse Sağ Çıkmaz (Tamamlandı) (Kısım 1 - Kısım 2)

Bölüm 45 - Özlem

 Medayadaki şarkı benim cancazım Aslı'mın önerisidir. Kuzucum dramatikliğe hızlı giriş yapıyım, ilham versin diye bana şarkı önerisi yaptı ya... Istronggirl canımsın sen canım... Beni düşünüyor kuzucum :D Çok çok teşekkür ederim. Size de dinlemenizi tavsiye ederim yani...

Ayrıca her gün bölüm atınca yetişemiyorum o yüzden artık iki günde bir bölüm atacağım bilginize sunayım. Sosyal hayatım bölüm yazacağım diye tümü ile engel yemiş durumda ve telefonumu da sırf bu yüzden kapattığım için yediğim küfürlerin haddi hesabı yok arkadaşlar :) 

'Birine bir şey olsun canınızı alırım sizin!' kapıya yumruğunu da indirdiği gibi arka arka bir kaç adım atmıştı ki sırtının çarptığı duvar ile olduğu yere çöktü. Başını ellerinin arasına alarak nefes almaya çabalasa da sanki mümkünmüş gibi gırtlağında bir el hissediyordu. Son iki aydır her saniye boğazına yapışan o el bu gün terk etti diye düşünürken tekrar gelmişti hayatına işte. Omuzuna değen ve dibine bir anda çöken bedene baktı adam bu defa.

'Nasıl abi! Nerede? Ya nerede Hera! Konuşsana!'

'Sus! Sus lan! Kes çeneni! SUS!' adam Arya'nın gözlerine bakarak acısını hafifletmek istercesine bağırdığında kız anında yerden kalkarak karşıdaki odanın kapısını açmıştı. Ama daha kadının acı çekişini göreli bir saniye olmuşken bir hemşire engellemeye çalışınca Arya kadının yakasını tuttuğu gibi çekmişti dışarı.

'Eğer ikisinden birine bir şey olursa ölmek için yalvarmanızı sağlarım! Bunu o doktora ilet!' kapıyı içeri açıp hemşireyi de yiteklediği gibi derin bir nefes aldı. Aklı almıyordu, bu gün iyiydi. Nasıl olmuştu bir anda, neden olmuştu, Hera'nın acı çeken hali gözünün önünden gitmiyordu ki sağlıklı düşünebilsindi kız. Gözleri telaşla gelen ailesini bulduğunda Ceren anında çeketini çıkarıp dalmıştı odaya. Ardından Liam'da onun gibi ışık hızı ile girdiğinde geriye Aren'e koca bir merak bırakmışlardı.

Dakikalar küfür eder gibi yavaş ilerlerken Aren elleri arasına aldığı başını bir an olsun çekmedi hastane zemininden. Kapı sesi ile başını birden kaldırdığında Ceren'le göz göze gelerek hızlıca ayaklanmıştı.

'İyiler demi?'

'Tahmin ettiğim gibi. Stresden kaynaklı.'

'Ceren neden olduğunu söyleme, nasıl olduğunu söyle bana. Hera iyi mi? Bebek iyi mi?'

'Çok sarsılmış abi. Düşük tehlikesi var. Üstelik-' kadının sesi kesildiğinde Aren kaşlarını çatıp kadının omuzlarından tutmuştu.

'Üstelik ne!'

'Eğer dikkat etmezsek ve bebek düşerse Hera'yı kaybetme ihtimalimiz de var.'

'Dalga geçiyorsun.' Aren başını sağa sola sallamaya başladığında Ceren gözlerini kaçırmıştı.

'Olmayacak öyle bir şey de, onlara bir şey olmayacak de' Ceren her ne kadar bileğindeki sızıyı hissetse de Aren'in gözlerindeki acı daha çok yakıyordu canını. Adamın gözleri gittikçe dolarken derin bir nefes aldı kadın. Kendi yaşlarını geri göndermek içindi bu.

'Kanı çok sıvı, bu da kanamasını çoğaltıyor. Verdiğimiz ilaç işe yaradı, şuan iyi ama tekrar böyle bir şey olursa dediğim gibi Hera'yı kaybetme tehlikemiz var. Abi.' Ceren adamın kolunu tuttuğunda Aren hayır der gibi hala başını sallamaya devam ediyordu.