Hiç yoktan bir bölüm bir bölümdür dedim atıverdim. Neden? Çünkü biricik okurlarım beni bekliyormuş öyle haber aldım :D Hepinizi seviyorum...
Hera'yı uyandırmamaya dikkat ederek yatağa girdiğinde ise şükür etmişti. En azından kızın yanında zor da olsa durdurabiliyordu kendini. Yoksa yol açacağı facianın da Hera'ya vereceği zararın da haddi hesabı olmazdı.
Günün ışığı bile yeni yeni kendini gösterirken adam telefon sesi ile kaşlarını derinlemesine çattı. Bir rahat bırakılmaz mıydı insan dedikleri, neden arayıp duruyorlardı. Üstelik telefona da cevap verilmiyordu. Bu diretme niyeydi. Kolunu kaldırmaya çalışsa da üzerindeki ağırıkla gözlerini de araladı sonunda. Nedense telefonun sesi bile kulağını tırmalamaz olmuştu. Hera'nın derin uykusundan daha güzel bir şey yokmuş gibi geliyordu Aren'e. Nasıl tutuluyordu bu kıza. Gittikçe kendine bağlamayı sanki görev edinmişcesine bir de yüzündeki masumiyet Aren'in kana bulanmış benliğini aklına getiriyordu.
'Nasıl kopacağım ben senden? Seni nasıl bu masumiyetinle koruyacağım be tanrıçam' fısıldayarak kızın saçlarını okşamaya başladığında telefonun sesi kesilmişti ki yeniden çalmaya başladı. Aren ise derin bir nefes aldı. Sinirleri tepesinde olsa da Hera'yı uyandırmadan bu yatakdan çıkıp o telefonu alacak ve hattın ucundakine daha önce hiç duymadığı küfürleri sıralayabilecek konumdaydı. Zorlukla sıyrıldığı gibi demir basamakları da inip sehbanın üzerindeki telefona uzandı. Ekrandaki Ceren yazısını gördüğünde kaşları da anında çatılmıştı adamın. Aradığına göre ölmemişti, ölmediğine göre de önemli bir durum yoktu.
'Ceren, seni elime geçirdiğim an parçalara ayıracağım.'
'Aren Rollas. Kendini çok kaptırıyorsun. Ceren Rollas'ı bu güne kadar kimse parçalarına ayıramadı' kızın meydan okuyan sesi ile derin bir nefes aldı adam. Ah ah kardeşi olmasa neler yapardı da olmuyordu işte. Kıyamıyordu, ne Ceren'e ne de Arya'ya. Zaten ikisi de sırf kıyamadığı için ağır acılar çekmemişler miydi.
'Neyse azarlamayı kestiğine göre bugünün önemli detaylarını söylüyorum. Hemen buraya gelin, son bir test yapacağız ayrıca ilaçlarını da alacaksın, daha sonra da ufak haylazı hastaneden çıkarmamız gerek yoksa o minik rüzgarlar-'
'Büyük fırtınaya dönüşebilir.' Aren'in cümleyi tamamlaması ile Ceren gülümsemesini büyütmüştü.
'Aynen öyle.'
'Tamam ama izinin olursa bir kahvaltı yapalım.'
'Yapamazsın, test yapacağız diyorum. Siz gelin test yapalım sonra en güzelinden bir kahvaltı ısmarlarım söz.'
'Bak söz verdin.' adamın sırıtarak konuşması ile eş zamanlı Hera yarı açık göz kapakları ile merdivenleri inmiş ardından bir anda adamın göğsüne başını yaslayarak kollarını da beline dolamıştı. Şaşkın da olsa sakince kızın saçlarına dudaklarını bastırdığında Ceren'in de sesi duyulmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimse Sağ Çıkmaz (Tamamlandı) (Kısım 1 - Kısım 2)
RomanceKılıç ne kadar keskindi? Veya bir kurşun ne denli yakardı canı? Hangi insan ölümle dik başlı halde karşı karşıya dururdu? İnsanoğluydu işte. Ne keskin kılıçlar, ne de kavuran kurşun yarasına karşın ölümle göz göze gelmeye cesaret edemezdi. Yıkılan t...