Yine ben geldim... :D Arkadaşlar bölümler çok kısa geldi bana nedense bende yavaş yavaş iki üç paylaşacağım gün bitene kadar haberiniz olsun.
'Az önceki şeylere hiç şahit olmadın farz et.' az önceki güçlü ve dik başlı kadın şimdi yıkılmaya hazır bir ağaç gibi olmuştu. Sesi titrek, göz bebekleri ise her an sağanak yağışa hazır halde etrafı süzüyordu. Rollas ailesinin en büyük laneti her yaranın bir gün karşılarına çıkıp daha derine hançer saplamasıydı işte.
Ceren'in bakışları tekrar Aren'in kıpırdamadan yatan bedenine odaklandığında Hera'da o tarafa dönüp derin bir nefes aldı. Bekleyecekleri saatler, belkide günler olacaktı ancak ne Hera ne de Ceren bu bekleyişden vazgeçecek gibi durmuyordu.
İki gün geçmesine rağmen Ares'den ufak bir tepki bile gelmemişti. Kötüye yol almasındansa onun böylece uyuması Ceren'e daha iyi gelse de Hera'nın aldığı her nefes daha derini yakıp geçiyordu sanki. Ceren aklına gelen anı ile ufak bir tebessümü yüzüne yerleştirip Hera'ya baktı.
'Sana onunla ilgili bir şeyler anlatmamı ister misin?' kadının sorusu ile Hera hızlıca başını onaylar biçimde sallayı avcundaki kahve bardağını dudaklarına yaklaştırmıştı. Ceren ise o günlere dönmek ister gibi gözlerini kısıp Aren'e bakışlarını dikti.
'18 yaşındaydı. O sene Aren hep insanları çileden çıkaran biriydi. Hoş hep öyledir ama neyse... Okulun zibidi ve karanlık çocukları var ya, işte bu da tıpkı onlar gibiydi. Bir gün barda her zaman olduğu gibi bir kızlaymış. Tabi çeteye dönüşen arkadaşları da yanında. Kızın abisi barı basmış. Bizimkine diklenmiş, e durur mu Aren Rollas. İhtimal bile yok, ilk önce adamı dövmüş, sonra yetmemiş bu zibidileri içeri nasıl alırsınız diye badigartları dövmüş, kızda abime zibidi diyemezsin diye diklenince iyice çileden çıkmış kıza da bir ton küfür edip çıkıp eve gelmiş.' Ceren kıkırdayıp derin bir nefes almıştı.
'Annem bunun dağılmış halini gördüğünde bir çığlık koparmıştı. Babamda kızmaya başladı tabi. Biz de Arya ile hep yaptığımız gibi kolaları alıp merdivene oturduk. Babam Aren'e bağırıyor, Annem babama, Aren ise biz gülüyoruz diye bize. O gece sabaha kadar bu muhabbet döndü. En sonunda Aren kıvrak bir zeka ile babama laf yetiştiren anneme adamcağızı dönderdi. İkisi kavga etmeye başlayınca da bizimki aradan kaçıp yine bara gitti. Sürekli aynı şeyi tekrarlardı. Durmaksızın ilk önce dışarda sonra evde kavga çıkarır muhabbetten sıkıldığında da arkasına bakmadan çeker giderdi.' bu kez Hera'da gülmeye başlamıştı ki Liam'ın onlara yaklaştığını görmesi ile Cerene gözleri ile işaret etti.
'Nasıl durumu?' diyerek kız ayaklandığında adam derin bir nefes alıp camın ardındaki adama bakmıştı.
'Uyandırmak için yanına geçeceğim şimdi. Yanında olmak ister misin?'
'Doğru olur mu?' Ceren'in tek kaşını kaldırarak sorduğu soru ile adam kaşlarını havalandırmıştı.
'Doğru olup olmaması kimin umurunda Ceren. Kuralları başkası koyuyor ama sen onun kardeşisin.' kadının bakışları Hera'ya döndüğünde kızın tebessüm eden yüzü ile başını onaylar biçimde sallayıp adım atmıştı ki yakalanan koluyla duraksadı.
'Aren bunu uyandığında izletilmesi için kaydetti. Beni hatırlamama olanağı olduğu için bu videoyu izleyene kadar ona görünmememi söyledi. Vereceği tepkiyi bilmiyordu sanırım. Doktora verecektim ama sen içeri girdiğine göre izletirsin.'
'Hatırlamasa da seni kalbinde hissedecektir emin ol.' Ceren fısıldayarak kızın elindeki hafıza kartını alıp cebine atmış daha sonra onu izleyen adama kapıyı işaret ederek ilerlemesini sağlamıştı. İkisi de sessizce odaya girdiklerinde adamın şırıngaya çektiği ilacı seruma enjekte etmesi ile Hera hafifce geri çekilmiş ancak yine de onu görebileceği yerde durmuştu. Ceren ve Liam dosyaya göz atmaya başladığında ise derin bir nefes aldı kız. Adamın göz kapaklarının kıpırdamaya başlaması ile iki gençde dosyayı bir kenara bırakıp başına dikilmişlerdi. Buruşan yüzü ağrıyan başına işaret olsa da Ceren uyarı sisteminde problem olmadığını görerek gülümsemesini büyüttü.
'Aren, duyuyor musun bizi?' adamın sorusu ile Aren gözlerini açmaya başladığında flu olan görüntü de yavaş yavaş kendini bulmaya başlamıştı.
'Sen, lan sen' bariton sesi ile elini kaldırmaya kalksa da yorgunlukla kolu tekrar düşmüştü ki Ceren kaşlarını havalandırıp Liam'a bakmıştı. Liam ise kaşlarını çatarak kıza bakmıştı.
'Cidden beni dövdüğü güne kadar silinmiş olamaz değil mi hafızası?'
'Aren'
'Nerdeyim lan ben?' adamın sorusu ile Ceren derin bir nefes aldığında gözlerini de devirmişti.
'Hangi senedeyiz, söyler misin?'
'2014'
'Ay hatırlıyor musun?'
'Ağustosda değil miyiz?' diyerek Aren kızın gözlerine çattığı kaşları ile baktığında Ceren bakışlarını Liam'a çevirmişti.
'Tam olarak seni dövdüğü aydayız ona göre'
'Ceren, ne oluyor?' adamın sorusu ile kız bakışlarını Aren'e çevirmiş ve derin bir nefes daha almıştı.
'2016 Ocak ayındayız, beynindeki tümörü temizlediler, senden sakin olmanı istiyorum, başarabilir misin?'
'Şu herifi çıkar odadan yoksa üzerine atlarım.' Aren'in cümlesi ile Ceren adama kapıyı işaret etmişti. Liam ise bir an itiraz etmeden dışarı çıktı.
'Bana ağrın var mı söyler misin?'
'Başım çatlıyor. Gözlerim ve boğazım da ağrıyor.'
'Boğazın muhtemelen verilen oksijen yüzünden, gözlerin ve başının ağrısı da ameliyattan. Hera diye birini hatırlıyor musun?' Ceren'in sorusu ile Aren kıza bakıp gözlerini kısarak düşünme evresine girmişti.
'Duymuş gibiyim ama hatırlamıyorum.'
'Tamam. Şimdi senin çektiğin bir videoyu sana izleteceğim.' diyerek kız ufak monitörün yanındaki girişe hafıza kartını taktığında Aren'in yatağını da hafifce dikleştirmişti. İkisi de susup ekrana bakmaya başladıkdan kısa bir süre sonra siyah ekranda Aren ve yanındaki Hera belirmişti.
Videonun bitişi ile Ceren monitöre yaklaşsa da aydınlanan ekranla kız anında durup kaşlarını çatmıştı. Aren'de dikkat kesildi bu kez.
'Aren Rollas. Her ne kadar manyak bir herifde olsan biraz sonra sarılıp uyuyacağın ve huzura teslim olacağın kıza karşı koyamıyorsun. O bunu duymasa da, unutmuş olsan da hayatında derin bir izi olacak Hera Amine'yi kalbinde hisset.' sonunda ekran tamamen karardığında Ceren tek kelime söylemeden hafıza kartını çıkarıp bakışlarını Aren'e çevirmişti.
'Saçmalık. Stres içinde söylediğim şeyler bunlar. O kadın buradaysa gönder gitsin.' adamın kurduğu cümle ile Ceren'in kaşları çatılmaya başladığında adam yüzünü buruşturarak elini başına götürmüştü.
'O kız sana destek olmak için iki gündür uyku uyumuyor, hatta üç. Karşına güçlü çıkmak için ağlamıyor. Ve sen gönder gitsin mi diyorsun?'
'Basit bir kadın işte Ceren. Tutunacak dal olmuş, boşversene, eline para verip git dediğinde arkasına bile bakmaz.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimse Sağ Çıkmaz (Tamamlandı) (Kısım 1 - Kısım 2)
Storie d'amoreKılıç ne kadar keskindi? Veya bir kurşun ne denli yakardı canı? Hangi insan ölümle dik başlı halde karşı karşıya dururdu? İnsanoğluydu işte. Ne keskin kılıçlar, ne de kavuran kurşun yarasına karşın ölümle göz göze gelmeye cesaret edemezdi. Yıkılan t...