Kılıç ne kadar keskindi? Veya bir kurşun ne denli yakardı canı? Hangi insan ölümle dik başlı halde karşı karşıya dururdu? İnsanoğluydu işte. Ne keskin kılıçlar, ne de kavuran kurşun yarasına karşın ölümle göz göze gelmeye cesaret edemezdi. Yıkılan t...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
'Bayram değil seyran değil, siz niye kahvaltı hazırladınız?'Aren'in tek kaşını kaldırarak Ceren ve Arya'yı süzmesi ile Hera bakışlarını Aren'e çevirmişti.
'Erken uyanmışlar hazırlamışlar nefesim, keşke uyandırsaydınız, yardım etseydim.'
'Sen bunları bilmiyorsun hatun, eğer isteyecekeleri bir şey olmasa isterlerse uyumasınlar hiç bir şey hazırlamaz bu ikisi' Arya çok biliyorsun dercesine burun kıvırmış Ceren ise her zamanki gibi yakalanmanın verdiği rahatlıkla gülümsemişti.
'Ne istiyorsunuz hemen dökülün?' adam çataldaki zeytini ağzına attığında Ceren ve Arya kısa süre bakışmıştı. Arya kararlı şekilde abisine dönüp baktığında ise Aren konuşacağın o olduğunu anlayarak dikkat kesildi kıza.
'Miami'ye gitsek diyoruz, hani bir kaç gün tatil yapsak. Kum, güneş, deniz falan. Ne dersin abicim?'
'Buna itiraz etmeyeceğimi bildiğini biliyorum Arya, geleceğine kızacağım kişiyi söyle' Aren bu kez çayından bir yudum aldığında Arya omuzlarını düşürerek adama bakmıştı.
'Tuna ve Liam'
'Hayır.'
'Abi ya!' iki kızın red cevabını alması ile cırlaması bir olduğunda Aren tekrar başını sağa sola sallamıştı.
'Ya abi!'
'Ya layıp durma Arya. O Tuna denen herife gıcığım. Yılışığın teki, Liam desen hala suratını dağıtmak istiyorum.'
'O zaman siz Hera ile başka yere gidin biz çocuklarla başka yere.'
'Avcunun yerini bildiğini varsayıyorum Arya' kız çatık kaşları ile ayaklandığı gibi adamın önündeki tabağı almış ardına bile bakmadan mutfağa girmişti.
'Beni kahvaltı ile korkutacağını sanman hata çiçi!'
'Ama düşünüyorum da kahve ile korkutabilirim!' Arya elindeki kahve demliği ile çıktığında Aren tek kaşını kaldırıp bakmıştı kıza.
'Niye korkacakmışım'
'Valla benim tanıdığım Aren Rollas, İran kahvesinin bir yudumunu dahi ziyan etmez. Yoksa yanılıyor muyum?'
'Bu evde İran kahvesi yoktu. Anlayacağın yemezler fıstık' Aren göz kırptığında Arya dalga geçercesine masadan boş bardağı alıp bir kaç yudumluk doldurmuş ardından Aren'e uzatıp aldığında da geri çekilmişti. Adam bir yudum aldığında bu kez sert bakışlarını çevirdi Arya'ya.
'Eğer o demliğin başına bir şey gelirse yapacaklarımı aklından bile geçiremezsin.'
'Eğer o tatile onay vermezsen bu kahveyi rüyanda içersin.'
'Arya bacaklarını kırarım.'
'Sıkıyorsa kır Aren Rollas. Bütün kozlar benim elimde.' Arya demliği hafifce sallayıp kaşlarını havalandırdığında Aren'in kaşları daha da deirnlemesine çatılmış hatta ayağa kalkmasını sağlamıştı.