Araç sesleri olsa da burası bile huzurluydu işte. Kapı sesi ile ikisinin de bakışları içeri döndüğünde Aren fincanı demir zemine bırakarak pencereden içeri girmişti. Kapıyı açar açmaz üzerine atlayan kızla neye uğradığını şaşırsa da arkasında başını sağa sola sallayan adamı görmesi ile gülümsedi.
'Ben demiştim John, bak gelmiş işte!' kız koca topukların üzerinde zıplayıp arkasındaki adama döndüğünde Aren onunla da selamlaştı.
'Acil çıkışdaki tıkırtıları duyunca durduramadım. Misafirin var sanırım kusura bakma?' sarışın adamın göz kırpması ile Aren baktığı noktaya gözlerini çevirip Hera'nın deri çeketine gülümsemesini büyüttü.
'Tanıştırayım sizi, tabi merdivenlere sığamayız. Hadi geçin' iki bedene koltuğu işaret edip kendi de pencereye ilerleyerek Hera'nın merak dolu bakışlarına gülümsemişti.
'Binadan iki arkadaşım. Gel hadi.' zemindeki kupayı alarak Hera'nın geçmesi için yer açtığında kız dikkatle bir kaç basamağı inmiş daha sonra da ona sırıtarak bakan iki bedene bakmıştı.
'Hoşgeldiniz.' diyerek elini uzattığında selamlaşma da sonlanmıştı.
'Kahve?'
'Yok dostum. Selam verelim dedik, gitmemiz gerek'
'Üç yıldır beceremediğiniz nişanı yapacağınız geldi kulağıma' Aren kendini Hera'nın yanına bıraktığında genç kız başını sallamıştı.
'Eğer çekip gitmeseydin kulağına gelmez direk öğrenirdin Rollas'
'Benim işim Türkiye'de Anna' adamın göz devirmesi ile kız omuz silkti bu kez.
'Neyse ki Türkiye'ye gitmen güzel bir hatun bulman için yararlı olmuş. Dönmeyeceğini söylemiştin, neden buradasınız peki?' John'un sorusu ile Aren derin bir nefes alıp başını işaret etmişti.
'Operasyon'
'Kim kırdı kafanı, yanındaki hatun mu?' Anna cümlesi ile gülmeye başladığında Hera'ya dönerek göz kıprmıştı.
'Tümör vardı' genç çiftin gözleri şaşkınlıkla büyürken Aren yapacak bir şey yok bakışını atmış ardından yüzündeki ufak kötü hali kaldırarak gülümsemişti.
'Ama iyisin değil mi? Çok önemli bir olay bu, neden haber vermedin? Yanında olmalıydık'
'Sakin Anna. Sakin... Geçti gitti, fazla mevzu edecek bir durum değil.'
'Boks ringinde kafana vurmalarına benzemez bu Rollas.' John'un hatılatması ile Aren gükümseyerek omuz silkmişti. Merak etmiyor değildi şimdi o ringde kimlerin olduğunu ama uzaklaşmıştı. Yine kendi kendine antremanlarını yapsa da eskisi gibi o ringe çıkıp kana kan dişe diş demezdi.
'Kimler var şimdi?'
'Senden sonra kimse dişine göre rakip bulamadı. Yarısı başka ülkelere dağıldı. Hasret diye bir kız vardı, hatırlarsın, senin elinde yetişti, o kaldı bir, bir de David.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimse Sağ Çıkmaz (Tamamlandı) (Kısım 1 - Kısım 2)
RomanceKılıç ne kadar keskindi? Veya bir kurşun ne denli yakardı canı? Hangi insan ölümle dik başlı halde karşı karşıya dururdu? İnsanoğluydu işte. Ne keskin kılıçlar, ne de kavuran kurşun yarasına karşın ölümle göz göze gelmeye cesaret edemezdi. Yıkılan t...