Hoppp yeni bir bölümle geldim. Saatin geç olduğunu biliyorum bekleyip de en son uyuyanlar kusura bakmasın şimdiden ama normal bir Ceren sabahları uyur geceleri çalışır. Mağzur görü verin lütfen... Bu arada MARDİA'nın ilk bölümünü ve Şafak Sökerken'den bir bölüm daha bu gece paylaşacağım... Hepinizi çok seviyorum. Şimdiden yaşanacak olay için özür dilerim :D Sizleri seviyorum :*
'Geliş nedenimiz malum Yasin bey. Biz Hera kızımızla tanıştık, çok da sevdik. E gençler de anlaşmış, Allah'ın emri Peygamberin kavli ile kızımız Hera'yı oğlum Aren'e istiyoruz.' Yasin bey sonuna kadar cümleyi dinleyerek oturuşunu dikleştirmiş ardından o da fincanını kenara bırakmıştı. Gözleri Aren'e döndüğünde adam mesajı almışcasına elindeki fincanı tepesine dikti. Cayır cayır yanıyordu şu an midesi ama yapacak bir şey yoktu.
'Biz de Aren'i sevdik Haluk bey. Hera ile de konuştum. Bundan sonrası hayırlı olsun. Kızımız kızınız, oğlunuz oğlumuzdur.' Yasin beyin cümlesi bittiğinde Aren dizini sıkan parmaklarını gevşeterek derin bir nefes almıştı. Geldiğinden beri ensesinden sırtına doğru buz gibi terler dökmüştü sonuçta. Ceren'in dürtüklemesi ile ayağa kalktığında ilk önce babasının ve annesinin elini öpmüş ardından Yasin beyin ve eşi Kader hanımın elini öprerek geri çekilmişti. Karşısında dikilen kıza baktığında gülümsemesini genişleterek alnına dudaklarını bastığında Hera'nın da göz kapakları usulca kapandı.
'E takalım yüzükleri o zaman' Haluk beyin sesi tekrar duyulduğunda Aren cebindeki kutuyu Hera'nın kuzeni Gökçe'ye uzatmıştı anında. Kız ise hazır tepsiye yüzükleri yerleştirip ikisininde yanında durmuştu. Haluk bey Hera'nın yüzünü taktığında Yasin beyde Aren'in yüzüğünü takmıştı. İki adamın da eline makas tutuşturulduğunda kesilen siyah kurdele ile alkış sesi ve flaş parlaması bir olduğunda Aren kazasız belasız gecenin bitişine şükür etti.
Üç gün sonra karısı olacak kadın, sevdiği hatun şimdi nişanlısıydı. Aren son aylarda aklına dahi gelmeyecek şeyler yaşamıştı adam. Evlenmek, hatta sevdalanmak aklında bile değilken yüreği hızlıca kabullenmişti bu durumu. Hatta can atmasını sağlamıştı.
Gece sonlanırken Yasin bey olmadı böyle ama dese de Aren itiraz kabul etmeden Hera'yı çekmişti kendine. Mümkünetı yok onsuz uyuyamazdı. Hem ne vardı canım, Hera onun kadınıydı. Üç gün sonra karısı olacaktı. Yanında istemesinden daha doğal bir şey yoktu adam için. Elini tuttuğu kız ile merdivenlere yöneldiği sırada Hera duraksamıştı.
'Ben su içip geleceğim. Sen çık nefesim.'
'Söyleyelim getirsinler.'
'Bir bardak su altı üstü, içip gelirim.' Aren başını sallayıp merdivenleri çıkmaya devam ettiğinde Hera yanından geçen Ceren ve Arya'nın kollarını yakalamıştı. İki kız şaşkınca ona baktığında çekiştirerek mutfağa ilerletti kızları.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimse Sağ Çıkmaz (Tamamlandı) (Kısım 1 - Kısım 2)
RomansaKılıç ne kadar keskindi? Veya bir kurşun ne denli yakardı canı? Hangi insan ölümle dik başlı halde karşı karşıya dururdu? İnsanoğluydu işte. Ne keskin kılıçlar, ne de kavuran kurşun yarasına karşın ölümle göz göze gelmeye cesaret edemezdi. Yıkılan t...