Genç kadın somurtarak yanında oturan genç adam baktı. Yolculuk Umay'ın düşündüğünden daha da sıkıcı geçiyordu. Seçkin'i incelemekten kendini alamıyordu. Dağınık saçlarıyla Umay'ın dikkatini dağıtırken göz kapakları mavi gözlerini saklamıştı. Umay kariyeri için teklifi kabul etmiş, beklediğinden daha berbat bir yolculuk geçirirken Seçkin antremanlarda enerji toplamak için vaktini uyumakla değerlendiriyordu.
İlk gidecekleri şehir Antalyaydı. Umay telefonunun kulaklığını taktı. Müzik dinleyerek adam gibi uyumaya çalıştı.
Nida spor salonunun boş oluşunu aldırmadan kendi kendine antrenmana devam etti. Bugün Onuru da görmemişti. Kum torbasıyla debelenen Nida tekme çalışmaları yapıyordu. Genç kadın antrenörünü birkaç gündür görmüyor, bu yüzden sürekli kum torbasını tekmeliyordu. Onur birkaç gündür salona uğramıyordu. Genç kadı Onur'un işi bıraktığını düşünmeye başlamıştı. Nida nedense tarifsiz bir boşluk hissetti.
Şimdiden hocasına alışmış, çalıştığı tekmeleri hocasına göstermek için can atar olmuştu. O sırada Onur salona yenice girmiş diğer iki çalışanına selam vererek oba doğru yürümeye başlamıştı. Onur Nida'nın bugünün tatil olduğunu bilmediğini düşündü. Nida tekmeleri sertçe atarken genç adam kum torbasını tuttu. Gözlerini genç adama çevirdi.
"Hiç gelmeyeceksin sandım"dedi genç kadın alnındaki teri önemsemeyerek ellerini belinin iki yanına koydu. "Bugün tatil. Haberin yok mu?" dedi seri bir şekilde. Onur Seçkin'in söylediklerini uzun süre düşünmüş arkadaşını ilk kez haksız bulmuştu. Genç adam arkadaşını uzun süredir tanıyordu ve Seçkin'in bu düşüncelerini daha öncede duymuştu.
Ancak Onur arkadaşının bu sözlerini dinlememiş sonunda sahip olduğu ilişki umulmadık bir şekilde sonlanmış Onur'un kalbi kırılmıştı. Bu seferde Seçkin'i dinlememekte ısrarcı olsa da kalbi geçmişteki acıları hala hatırlıyordu. "Haberim var. Ama içimden bir ses bugün geleceğini söyledi" dedi Nida havlusunu alarak. "Göster marifetini" dedi kapşonlusunun fermuarını indirdi. Genç kadın derin bir nefes aldı. Ödevini iyi çalışmıştı.
Odaklanarak adama doğru bir tekme attı. Onur bunu savuşturdu. Nida vazgeçmeyerek farklı bir tekmeyle adamı ters köşeye düşürmeye çalıştı. Genç adam kadının bacağını tutarak Nida'yı yere düşürdü. Genç kadın bundan bıkmıştı.
Adam arkasını dönüp gidecekken Nida hızla ayağa kalktı. "Tekrar!" diyerek Onur'a bağırup adamın geri dönmesini sağlamıştı. Nida adam gelir gelmez bir tekme daha varmış bu sefer isabet ettirmişti. Ancak zaferi kısa sürmüş, adam tekrardan onu yere düşürmüştü.
Genç kadın sırtındaki hafif sızıyla adama bakarken Onur ona elini uzatmış kalkması için yardım etmek istemişti. Nida adamın elini tutmuş kalkar gibi yaparken tüm kuvvetiyle adamı kendine doğru çekmiş Onur'u yere düşürmüştü. Genç kadın, adamın elini kilitlemiş, üstüne çıkmıştı. Onur bunu beklemiyordu. Kesinlikle beklemediği bir hareketti.
Adama doğru eğildi. Onur'un yüzüne dökülen kıvırcık saçlar kalbini hızlandırmaya yetmişti. "Bu sefer yaptım" dedi genç kadın. Nefesini düzene sokana kadar olduğu yerden hareket etmedi. Nida genç adamın üstünden kalkıp yan tarafına oturdu. Onur yerde yatarken o oturuyordu.
Adama bakıyordu. "Bugünün tatil olduğunu biliyordum. Ancak en yakın arkadaşım, yüzücü arkadaşının fotoğrafını çekmeye gittiğinden dolayı sıkıldım" dedi somurtarak. Genç adam gülümseyerek kolunu başının altına koyarak uzanmaya devam etti.
"Arkadaşın adına üzüldüm. Seçkin yolculuklarda çekilmez." dedi. Nida'nın endişesi bu sözle daha da arttı. Umay ne yapıyordu?
Umay uyumaya çalışıp uyuyamamış en sonunda abisiyle eski mesajlaşmalarına bakıp gülerken yanındaki adamın uyandığından haberi yoktu. Seçkin duyduğu gülme sesleriyle uyanmış, yanındaki kadına doğru dönüp Umay'ı incelemeye başlamıştı. İlk kez bunu yapıyordu. Ona göre bu kız sıradan gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Adam
General FictionKalplerden Ritimler Serisi 2- Ünlü basketbolcu Uygar Türkmen'in kardeşi olmak elbette zordu. Umay Türkmen bunu çok iyi biliyordu. Bilmediği şey ise abisini hiçte sevmeyen, kibirli ve bir o kadar da bencil, yüzmede rekorlar kıran milli yüzücü Seçkin...