Umay masadaki kahvesine uzanıp dikkatlice kahvesini içti. Hemen yanında oturan adama bakmamak için çaba sarf ederken kendini zorladığını fark etmedi. Heyecandan kalbi delice çarpıyor, elleri terliyor hiçbir şeye odaklanmıyordu.
Aslında ne için geldiğini bile unutmuş bir haldeydi. Seçkin ise kahvesini masaya koyup Umay'a doğru baktı. Kadın ona yan gözle bakıp dar gömleğinin belirginleştirdiği kollarına bakışlarını sabitledi. "Umay"dedi Seçkin ve Umay dudaklarının arasından kahve bardağını çekip kendini toparladı.
Bardağı masaya bırakıp yanındaki Seçkin'e doğru döndü. "Ben o olay için geldim"dedi öksürerek rahatlatmaya çalıştı. Önceden yaptığı gibi bir cesaret gösterisi yapmalıydı. Bunu yapabilirdi.
"Aslında ben seni sevdiğim için öpmüştüm ama sen olayların akışına kapılıp beni öptün"dedi Umay. Yüzündeki ifade daha önce Seçkin'in kimsede görmediği bir ifadeydi. Umay gerçek olmasını isteyip gerçek olmadığını bildiği hayaller yüzünden kırılgan bakıyor, konuşmakta zorluk çekiyordu.
"Kararımı verdim ve burada kalmaya karar verdim. Ama"diyerek sustu Umay bakışlarını yere sabitleyip "Ama seni görmek istemiyorum. Bana kötü şeyler hatırlatıyorsun"dedi Umay kalbinden geçeni yine söyleyememişti.
Kalbi 'Beni seviyor musun?' Kalbimdeki acıyı görebiliyor musun?' diye sormak isterken ağzından çıkan sözlerin kalbiyle bir alakası yoktu. Seçkin kahvesini tekrardan alıp yudumladı. "Söyleyeceklerin bitti mi?"dedi sakince genç adam.
"Evet"diyerek kahvesini geri eline alıp arkasına yaslandı. "Kalacağın için mutluyum zaten gidemezdin"dedi Seçkin ukalaca.
Umay bu adamın hiç değişmeyeceğini düşünüp bağıracakken "Çünkü izin vermezdim. Sana söyledim gitmene izin vermem"dedi Seçkin ve kadın ona doğru bakıp koyu gözlerini ona dikerken tam da rüyasında gördüğü gözler gibi olduğunu fark etti.
Seçkin koltukta Umay'a doğru yaklaştı. Kadın bunu fark etse de hareket etmedi. Seçkin sağ eliyle yüzünü kavrarken Umay deli gibi heyecanlanmaya başlamış, neler olduğunu idrak etmeye çalışmıştı. Seçkin alnını genç kadının alnına dayayıp oldukça yakın bir pozisyonda durdu.
"Özür dilerim Umay. Seni kırdığım,ağlattığım her gün,her saat,her an için."dedi Seçkin mavi gözlerini Umay'a dikerken genç kadın oldukça utanıyordu.
"Kazanmayı,zaferleri o kadar istedim,o kadar odaklandım ki seni kaybettiğimi fark edemedim Umay. Şampiyon olduğumda kendimi o kadar berbat hissettim ki."dedi Seçkin derin bir nefes alarak.
"Anladım ki mutluluklar,zaferler biriyle paylaşılmadıkça çok önemsiz"dedi Seçkin. Umay'ın elindeki kahveyi hızlıca masaya koyup iki eliyle yüzünü avuçladı. "Anladım ki istiyorum Umay. Mutluluğu paylaşmak, zaferlerimi kutlamak, ağlamak, dertleşmek. Seni aradığım yerde bulmak istiyorum. Seni görmek istediğim zaman görmek istiyorum."dedi
Seçkin ve ciddi bir yüz ifadesi ile "Mutluluğumu paylaşmaya ne dersin Umay?" dedi iç çekerek. Umay tüm sözleri dikkatlice dinlese de vardığı sonuç aynıydı.
"Sen...beni seviyor musun?"dedi şaşkınca. Seçkin, Umay'ın elini alıp kalbinin bulunduğu noktaya getirdi. "Cevabını bilmiyorum ama kalbimin ritmi seni görünce dalgalanıyor"dedi Seçkin gülerek.
Umay ise gülerek "Hey o dalgalanma denizci olduğundandır"dedi ancak sonradan ciddileşti.
"Benimle çıkmak mı istiyorsun?"dedi Umay inanamayarak tekrardan. "Denemek istiyorum."dedi Seçkin ve cevabı bekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Adam
Ficção GeralKalplerden Ritimler Serisi 2- Ünlü basketbolcu Uygar Türkmen'in kardeşi olmak elbette zordu. Umay Türkmen bunu çok iyi biliyordu. Bilmediği şey ise abisini hiçte sevmeyen, kibirli ve bir o kadar da bencil, yüzmede rekorlar kıran milli yüzücü Seçkin...