Umay kollarını yana doğru açıp "Deniz bana gel oğlum" dedi. Seçkin ve Umay oyun oynuyordu. Minik adamları kime gidecek merak ediyorlardı. Deniz emin adımlarla annesine doğru yürümeye başladı. Umay zafer kazanmış gibi gülerken, Deniz birden durup yerdeki oyuncağını alıp babasına döndü.
"Gel buraya küçük adam" diyen Seçkin'e gülen Deniz, mavi gözlerini babasında sabitledi. Heyecanlı adımlarla babasına giden minik bebek oyuncağını babasına uzatıp bir şeyler söyledi. "Ben kazandım" dedi Seçkin karısına bakıp. Umay somurtarak iç çekti. Her zaman Seçkin kazanıyordu. Deniz onu seçmiyordu ve bu adil değildi. Onu doğuran oydu. Anneyi seçmesi gerekirdi.
Seçkin oğluyla oynarken Umay akşam yemeğini hazırlamaya başladı. Deniz bir buçuk yaşına gelmişti. Zaman çabuk geçiyordu. Ve Umay geçen zamana alışmıştı. Mükemmel bir aileye sahipti. Bebek elinde oyuncağı ile annesinin bacağına sarıldığında Umay düşüncelerini bir kenara bıraktı. Bir şeyler söyleyen Deniz'i şimdilik anlayabilen yoktu.
Umay oğlunu kucağına alıp "Küçük Deniz adam çok yaramazsın" dedi. O sırada Seçkin, Umay'ın yaptığı çorbayı tenceresine birlikte masaya getirdi. "Acıktım" diyerek sırıtan adam bu sıralar iştahlıydı. Deniz kendi masasına oturduğunda Umay masadaki eksikleri tamamladı. Seçkin ise eşine yardım etti.
Leyla çıkan fotoğraflara bakıp Alper'e döndü. "Umay abla mutlu olacak" diyen genç kız tam yanında duran eşine gülücükler yolladı. Umay'ın bu sıralar birçok işi vardı. Alper ve Leyla ise bu durumu hafifletmeyi başarmıştı.
"Biraz oturmaya ne dersin?" diye soran Alper eşinin dikkatlice oturmasını izledi. Leyla koltuğa oturup derin bir nefes verdi. "Sorun yok Alper" diyerek gülümsedi. Bir süredir Alper bu durumdaydı. Leyla beklemediği bir anda hamile kalmıştı. Genç çift bunu hiç beklemiyordu. Daha gençlerdi ve evleneli neredeyse bir yıl olmuşken bir bebek büyük bir sorumluluktu. Ancak ikisine buna şimdiden alışmıştı. "Artık evde kalmalısın hayatım" diyen Alper tavsiye veriyordu. Leyla başını olumsuzca salladı. "Sıkılıyorum Alper. İstemiyorum" dedi somurtarak.
Alper karısının şişkin karnını işaret etti. "Ama bu ufak canavar seni yoruyor ve seni yorgun görmek istemiyorum" dedi. Anlayışlı olmak bu sıralar Alper'in yaptığı şeylerden biriydi. Leyla'nın sevgiye, ilgiye ihtiyacı vardı. Alper bunu çok fazla veriyordu. Eşinin yanına oturan Alper onun ellerini tuttu. "Leyla yarından itibaren annemlerle birliktesin." dedi. Genç kız itiraz edecekken Alper bir kaşını yukarıya doğru kaldırdı. İç çekerek "Tamam" diyen Leyla Alper'e bakıyordu. Alper bir elini onun karnına koyduğunda "Küçük Bey tekme seansına başladı" dedi Leyla ve güldü.
Bazı kararlar kaderi değiştirirdi. Hiç olmadığı kadar mutlu ve mutsuz yapabilirdi.
Nida zıplayan kızının elini tutmaya çalışıyordu. "Seher" diyerek isyan eden genç kadın "Baba!" diyerek koşmaya başlayan kızını izledi. Onur spor salonundan çıkmış, Nida ve Seher'e doğru geliyordu. Minik kız koşarak babasına geldiğinde Onur kızını kucakladı.
"Kızım" diyerek kızını öpücüklere boğan Onur, Nida'nın yanına geldiğinde eşine de öpücük verdi. "Gezmeye hazır mıyız hanımlar?" diye soran Onur'a "Evet!" diyen Seher oldu.
Nida yorgun bir şekilde "Sanırım evet" dedi. Onur eşinin omzuna kolunu atıp yürümeye başladı. Arabaya binip lunaparka gidecek Seher'in sevdiği oyuncaklara bineceklerdi.
Nida adama doğru bakıp gülümsedi. Onur'a doğru iyice dayanıp huzurun tadını çıkardı. Artık bu duyguyu çok iyi biliyordu.
Umay konuşmaya çalışan oğluna yardımcı olmaya çalışıyordu. Televizyonda reklama çıkan Seçkin'i görünce "Deniz bak baba" dedi Umay. Minik bebek televizyona bakıp "Babababa" diye bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Adam
Genel KurguKalplerden Ritimler Serisi 2- Ünlü basketbolcu Uygar Türkmen'in kardeşi olmak elbette zordu. Umay Türkmen bunu çok iyi biliyordu. Bilmediği şey ise abisini hiçte sevmeyen, kibirli ve bir o kadar da bencil, yüzmede rekorlar kıran milli yüzücü Seçkin...