Bölüm 18

40K 2.5K 230
                                    

Seçkin ısınma hareketleri yaparak Pekindeki ilk maç günü antrenmanını yapıyordu. Seçkin yüzerek heyecanını atmaya çalışırken bir yandan da yoğunlaşan sesten rahatsız olmaya başlamıştı. Akşam gerçek yarışına çıkacak, belki de hayatının zirvesini yaşayacaktı. Annesinin desteğini hissedebiliyor,ona güvenen inanan binlerce insanı sırtında taşıyordu. Havuzun sonuna geldiğinde etrafa bakan Seçkin her hareketinin fotoğraflandığını biliyordu. Derin bir iç çekip havuzdan çıkan adamın yanına antrenörü ve Onur geldi. Onur arkadaşını yalnız bırakmamış, onunla gelmişti. Nida ile sürekli telefonda konuşup durumları aktaran Onur, sevgilisiyle ilk ayrılığı yaşadığını fark etmişti. Seçkin su içip Onur ile konuşmaya başladığında Onur arkadaşına bakıp iç çekti.

Umay durmadan biletine bakıp duruyor, annesine sarılmış bir şekilde "Birkaç ay deneyip geleceğim. Merak etme annem"diyen Umay'a Nalan Hanım "Abinden sonra şimdi de sen. Anne olunca hissettiklerimi anlarsın Umay. Orada tek başına ne yapacaksın kızım?"dedi Nalan Hanım.

Umay başını kaldırıp annesine baktı. "Beni karşılayacaklar, kalacağım yer, her şey hazır anne. Sürekli seni arayacağım merak etme"diyen Umay annesinin elini öptü. Nalan Hanım kızına gülümseyerek  iç çekti.

"Peki bu yeni telefon numarası nereden çıktı?"diye sordu Nalan Hanım. Umay gülümsedi.

"Sevmediğim kişiler beni aramasın diye anneciğim"dediğinde Nida elinde tepsi ile salona girdi.

"Yalan söylüyor Nalan Teyze. Sana bahsettiğim çocuk arar diye korkuyor"dedi Nida. Umay yerinden fırlayıp "N-Ne çocuğu Nida? Ben valizime bakacağım"diyerek odasına koştu Umay. Bu tür konuları annesiyle konuşunca utanıyordu.

Ancak Nida her şeyi annesine anlattığı için bu çok daha utanç verici bir durumdu. Umay telefonunu ele alarak yüzmenin yayınlanacağı kanala bağlandı. En azından antremanları izleyebilirdi. Telefonun sesini kısıp izlemeye başladığı yayına odaklandı Umay. Flaşlar patlıyor bir çok adam kameralara konuşuyordu.

"Evet şimdi yanımıza Seçkin Altaylı geldi. Evet Seçkin yarışına az bir süre kaldı. Günlerdir ülkemizdeki herkes bu anı bekledi. Ne düşünüyorsun? Ne hissediyorsun?" diyen spikerden uzaklaşan kamera tamamen Seçkin'e odaklandı.

"Heyecanlıyım. Ülkemi temsil etmekten mutluyum. Zorlu bir yoldan geçip geldim buraya. Bu kadar yaklaşmışken elimden geleni yapmam gerektiğine inanıyorum. Rakiplerim çok dişli birkaçının derecesi benden iyi ama dediğim gibi elimden geleni yapacağım" dedi Seçkin sözünü bitirip gülümseyip.

Kamera birden Seçkin'i destekleyen hayranlarına döndü. Umay telefonu kapatıp derin bir nefes aldı. Hala üzülüyor olması normal miydi? Belki de çok fazla uğraşmadığından böyle hissediyordu. Daha fazla çabalamalıydı. Umay kendini yatağa bırakıp elleriyle gözlerini kapattı. Kararından pişman olmayacağına kendini inandırmaya çalışıp geçen hafta gelen Uygar abisini ve dün onu uğurlamak için gelen Ulaş abisini düşündü. Umay ailesine olan özlemini nasıl bastıracaktı?

Nida, Nalan Hanım'a aklındaki bazı şeyleri anlatıp onay almaya çalıştı. Nalan Hanım ise dinlediği onca şeyden sonra Nida'ya istediği onayı anında verdi. "Nalan Teyze biraz burnunun sürtmesi lazım"diyerek çayını yudumlayan Nida teyzesine göz kırptı.

"Neler düşünmüşsün Nida? Hepsi arkadaşın için."dedi Nalan Hanım gülümseyerek.

"Umay'ın üzgün olmasına dayanamıyorum Nalan Teyzem. Aşk fedakarlık ister ve bu tek taraflı olmaz"dedi Nida. O sırada Umay tekrardan aralarına katılmış, çayını içmek için annesinin yanına oturacakken babasının anahtar ile kapıyı açıp eve gelmesiyle koşarak babasının boynuna atladı. Seyfi Bey kızına sıkıca sarılıp Umay'ın saçına öpücük kondurdu. "Çiçek kokulu kızım"diyerek kızına sarılan Seyfi Bey akmaya hazır bekleyen yaşlarını tek eliyle silip kızıyla birlikte salona doğru yürüdü.

Deniz AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin