Umay uçaktan iner inmez coşkulu adımlar atmaya başladı. Sonunda İstanbul'a gelmiş,abisini görebilme olasılığı olmuştu. Seçkin ile bir yolculuk daha Umay'ı bunaltsa da fotoğraf çekme işini halledip abisinin yanına gitmek istiyordu. Güneşten korunmak için şapkasını takıp önündeki Seçkin'i sessizce takip etti.
Seçkin onu karşılamak için gelen topluluğa bakıp gülümsedi. Bu topluluk adama başarılarını hatırlatmaya yetmişti. Sarı saçlarını şapkayla örten Seçkin çığlık atan kızlara el salladı. Bunun üzerine adamın fanları daha fazla çığlık atmaya ve 'Seçkin' diye bağırmaya başladı. Umay adamın bu şovunu izleyip derin bir iç çekti.
Seçkin hiçbir zaman değişmeyecekti. İlgi delisi ve kariyer odaklı biriydi. Bunu kim,nasıl değiştirebilirdi? Valizler için beklerken Seçkin birkaç hayranına imzasını hediye etti. Umay valizler geldiğinde valizini alıp adamın gelmesini bekledi.
Ancak Seçkin onu sinir etmek istermiş gibi yavaş hareket edip oyalanıyordu. Sonunda hayranlarından kopup Umay'ın yanına gelen Seçkin valizini alıp, ona takip et işaretini yapıp, yürümeye başladı. Umay kendisine emir verilmesinden hoşlanmasa da Seçkin'e uymak zorundaydı.
Nida arkadaşının kalan işlerini yapmak için stüdyoya gelmiş, spor salonuna gidemeyeceği için anlayamadığı bir duygu tarafından esir alınmıştı. Nida kıvırcık kahve saçlarını toplamış, fotoğrafları çıkarmak için karanlık odaya girmişti. Aklına Onur ile yediği yemek ve eğlendiği dakikalar geliyordu.
Onur ile dostça eğleniyor,vakit geçiriyor olmak neden Nida'yı bu kadar düşündürüyordu? Nida sudan çıkardığı fotoğrafları ipe astı. Odanın diğer ucundaki baskı makinesine baktı aynı zamanda. Derin bir iç çekerek odadan çıktı. Kapıyı kapatıp arkasını dönmesiyle korkup sıçraması bir oldu. "Korkma" diyen karşısındaki adama baktı.
"Neden buradasın?" diye sordu Nida. Sonradan kendine kızıp soruyu yeniledi."Yani spor salonunda olman gerekmiyor mu?"diye sordu Nida koltuğa oturan Onur'a.
"Bugün kendime izin verdim" dedi Onur gülümseyerek. Bu fikir Nidanın da hoşuna gitmişti ki istemsizce gülümsedi. "Pekala. Bana fotoğraf çıkarmayı öğret" dedi Onur koltuktan kalkıp iki elini birbirine sürtüp.
"Ama-" diyen Nida sustu. "Tamam. Ama önce az önce çıkardığım fotoğrafları beklemeliyiz" dedi genç kadın ve adamı tekrardan koltuğa oturmaya ikna etti. Onur keyifle iş yapan Nida'yı izlerken Nida sakin kalmak için çabalıyordu.
Seçkin arabada arka koltuktaki yerini almış,dışarıya bakıyor aşina olduğu İstanbul'u tekrardan izliyordu. Bu güzel şehir eserleriyle tarihi o kadar iyi yansıtıyordu ki her defasında tarihi yerleri ziyaret edip öyle geri dönüyordu İstanbul'dan. Umay'ın durumu da Seçkinden farklı değildi. Umay camdan dışarıya merakla bakıyor, soru sormak için adama bakıp fikrini değiştirip tekrardan önüne dönüyordu. Umay ve Seçkin'in arasındaki gerginlik çok fazla belliydi. Seçkin ile konuşmuyor Seçkin de her zamanki gibi konuşmak için bir atakta bulunmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Adam
General FictionKalplerden Ritimler Serisi 2- Ünlü basketbolcu Uygar Türkmen'in kardeşi olmak elbette zordu. Umay Türkmen bunu çok iyi biliyordu. Bilmediği şey ise abisini hiçte sevmeyen, kibirli ve bir o kadar da bencil, yüzmede rekorlar kıran milli yüzücü Seçkin...