Bölüm 39

31.8K 1.7K 113
                                    

Umay gözlerini açıp yavaşça başını yastıktan kaldırdı. Yatağın boş olduğunu görüp yorganı üstüne doğru çekti. Doğrularak etrafa bakıp yerdeki geceliğini giyip ayağa kalktı. Saçını düzeltip, uykulu gözlerini ovarak odadan çıkarak merdivenden aşağıya indi.

Seçkin salonda değildi. Aşağı kata inmeye hazırlanan Umay mutfağa doğru bakınca duraksadı. Yavaş adımlarla mutfağa geçip hazır bir şekilde bekleyen masaya baktı. Masaya bırakılmış notu görmesi uzun sürmedi.

'Antrenör aradı ve gelmemi istedi. Bugün kahvaltı benden' yazan notu eline alan Umay, notu öperek gülümsedi.

Evliliğinin güzel gittiğini hissediyordu. Balayından döneli birkaç hafta olmuştu. Seçkin yoğun temposuna tekrardan dönmüştü. Umay ise gelen tekliflerden  model çekimi teklifini kabul etmişti. İkisi de yoğundu. Ancak birbirlerine vakit ayırmayı ihmal etmiyordu. Umay her gün yorgun gelen eşini neşelendirecek şeyler buluyordu. Seçkin ise karısının yanında mutlu olmama gibi bir seçeneği bulundurmuyordu. Her şey olması gerektiği gibiydi.

Umay tekrardan odaya çıkarak kendisine yeni kıyafetler çıkardı. Önce banyo edecek sonra bu enfes kahvaltının tadını çıkaracaktı.

Genç adam birkaç kulaç atıp elini havuzun kenarına dayadı. Nefes alışverişini düzene sokup elinde saati olan antrenörüne baktı. "Formundan hiç düşmüyorsun." diyen antrenör gülerek baktı Seçkin'e.

Seçkin ıslak saçını geriye doğru atıp havuzdan çıkmak için merdivenin olduğu yere doğru yöneldi. Bu aralar uykusunu iyi alamıyordu. Bunun nedeni elbette Umaydı. Seçkin'in içinden bambaşka bir adam çıkartıyordu. "Evlilik nasıl gidiyor?" diye soran antrenörüne bakarken havlusuna sarınıp masada duran yüzüğünü eline aldı.

"Düşündüğümden iyi" diyen Seçkin yüzüğü parmağına geçirdi. "Karına sabır diliyorum" diyen antrenörüne.

"Sabırlı olmasa evli olmazdık hocam." diyerek güldü.

Seçkin gerçekleri kendine söyleyebilmeyi öğrenmişti. Bunu Umay sayesinde başarmıştı. Geçmişi şimdi düşündüğü zaman garip davranışları olduğunu kabul ediyordu. İç çekerek soyunma odasına gidip kendisine verilen izni en iyi şekilde kullanacaktı.

Nida karşısındaki kocasına bakıp "Tamam hayatım geç kalacaksın" diyerek yan gözle Leyla'ya doğru baktı. Onur, Alper'e doğru dönüp "Herhangi bir şey olursa hemen beni arıyorsun. Anlaşıldı mı çocuk?" dedi gülerek.

Alper başını sallayıp "Anlaşıldı kaptan!" dedi ve Onur yavaş adımlarla stüdyodan çıktı.

Nida, Leyla ve Alper'e dönüp "Üzgünüm çocuklar. Haberi aldığından beri sürekli böyle" dedi.

Leyla gülümseyerek "Sorun değil Nida abla. Sana çok değer veriyor" dedi. Alper ona katıldı. "Seven adam korur ablacığım. Onur abiyi örnek alıyorum" dedi bilmiş bir şekilde. Leyla göz ucuyla Alper'e bakıp önüne döndü. Nida bu bakışı fark etse de sesini çıkarmadı. "Sevgilinle nasıl gidiyor Alper?" diye sordu birden Nida.

Leyla gözleri büyümüş bir şekilde Nida'ya doğru bakıp sessizliğini korudu. "Bu aralar aramız bozuk abla ama halledeceğim" dedi Alper. Leyla olduğu yerden kalkıp diğer odaya geçti.

Bardak alıp buz gibi suyu bardağa boşalttı. Alper içten biriydi. Ancak bu özelliği Leyla'nın işini kolaylaştırmıyor, aksine zorlaştırıyordu. Alper'in içten tavırları onun hislerinin şekillenmesine neden olmamış mıydı?

Leyla iç çekerek doldurduğu bardağı tezgaha koydu. Nida kapıya dayanmış bir şekilde "Seni böyle üzgün görmek istemiyorum Leyla." dedi birden. Patronuna doğru dönüp Nida'nın gözlerine baktı. "Nida abla vazgeçemiyorum" dedi.

Deniz AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin