Deniz Adam

Bölüm 46

Umay yavaşça ayağa kalkıp salonda eşya hazırlayan kocasının yanına geldi. "Hazır mısın?" diye soran Seçkin'i başını olumluca sallayarak onayladı. Bugün bir süredir beklediği gündü. Hastaneye yatacaktı. Umay normal doğum yapmak istese de doktoru sezeryana karar vermişti. Şimdi hastaneye yatmalı ve bebeğini beklemeliydi.

Önceden belirlenen bir gündü bugün. "Çok heyecanlıyım Seçkin" diyerek ayakkabısını giymeye çalışıyordu. Seçkin ayakkabıyı giyemeyen Umay'ın elinden ayakkabıyı alıp kendisi giydirmeye başladı. "Bir sürpriz yapma ve bana geri dön tamam mı?" dedi genç adam. Umay masum bakışlarını Seçkin'e dikti.

Genç çift evden çıkıp arabaya bindi. Hastaneye doğru yol alırken ailenin geri kalan fertleri de hastane yolundaydı. Bugün Seçkin'in hayatının değiştiği bir gündü.

Nida,kızını annesine bırakıp heyecanla beklemeye başladı. Onur ile çoktan hastaneye gelmişti. Arkadaşının yanında olacak ve ona moral verecekti. Üstelik doğacak bebeği de gören ilk kişilerden olmalıydı. Koridorun diğer ucundan gelen Seçkin'i gören Nida ayağa kalktı.

Umay tekerlekli sandalyede oturuyordu. Genç kadın arkadaşını görür görmez gülerek "Umay iyisin değil mi?" dedi. Umay başını olumluca salladı. "İyiyim Nida. Abimi haberdar etmeyi unutma" dedi tatlı bir sesle. Ayrılan odaya giren Seçkin ve Umay rahat görünüyorlardı. Ancak ikisi de birbirinden heyecanlıydı.

Birkaç dakika sonra hastane dolmuştu. Umay'ın ve Seçkin'in aileleri sessizce bekliyordu. En sonunda doktorla birlikte Umay da odadan çıktı. Başında bone vardı. Uzanmış Seçkin'in elini tutuyordu. "Umay Hanım'ı ameliyata alıyoruz" diyen doktor ile kadın el salladı.

Ulaş elindeki kamerayla herkesi çekiyordu. Sonradan Uygar'a bu anları izletecekti. Doğumhaneye kadar giden topluluk Umay'a şans diyordu. En sonunda kapı açıldığında "Bundan sonrasına giremezsiniz" diyerek açıklama yaptı doktor. Seçkin eşinin tuttuğu elini öpüp "Her şey çok güzel olacak." dedi.

Umay herkese gülümseyerek kapıdan geçti. Şişkin karnına dokunup iç çekti. Heyecanlı olması doktor için sorun değildi. Yine de bebeğini doğururken Seçkin'in elini tutmak ve doğar doğmaz bebeğine bakmak isterdi. Ancak bazen her şey mükemmel gitmiyordu.

Seçkin etrafta gezinmeye başlamıştı. Yerinde duramıyordu. Bu yaşadığı an çok başka bir duyguya sahipti. Tarif edemiyordu. "Oturmayı denemeye ne dersin?" diye sordu Ulaş. Kameraya çekmeyi ihmal etmiyordu. Seçkin yavaşça oturdu. "Duygularını alalım baba adayı" dedi Ulaş.

Şimdi herkes ona doğru bakıyordu. Seçkin gülümsedi. Ellerini birleştirip "Şey ben heyecanlıyım ve biraz endişeliyim" dedi. İçinden geçenleri söylemişti. Bu iki farklı duygu birleşince Seçkin yerinde duramıyordu.

"Peki planların neler?" dedi bu sefer Ulaş. Genç adam kendini bir an röportaj veriyormuş gibi hissetti. "Oğlum doğunca onu bol bol öpmeyi planlıyorum"dedi ve ekledi. "Başka sorular soramaz mısın?" dedi Ulaş'a bakarak. Stres olmaya başlıyordu.

Ulaş düşünür gibi yapıp "Pekala bir isim düşündün mü?" diye sordu. Seçkin iç çekip "Elbette aklımızda bir isim vardı. Umayla beğendiğimiz bir isim" dedi. Ulaş ismi söylemesini beklerken "Şimdi söylemeyeceğim" dedi Seçkin gıcıklık yaparak.

Ulaş kamerayı ailelere tutup düşünceleri alırken Seçkin yine yerinde duramayıp gezmeye başladı. Onlarca yarışmaya katılmıştı. Hepsinde heyecanlanmıştı. Ancak şu an bambaşkaydı.

Bu bebek için uğraşmışlardı. Umay haberini vermek için kaza bile geçirmişti. Tekrar o günlere dönmek istemiyordu. Ancak o kaza her zaman aklındaydı. Daha iyi bir eş olmaya çalışıyordu. Daha anlayışlı, daha güvenilir olmaktı amacı. Çoğu kez Umay'ı mutlu edip etmediğini sorguluyordu.