Kalplerden Ritimler Serisi 2-
Ünlü basketbolcu Uygar Türkmen'in kardeşi olmak elbette zordu. Umay Türkmen bunu çok iyi biliyordu. Bilmediği şey ise abisini hiçte sevmeyen, kibirli ve bir o kadar da bencil, yüzmede rekorlar kıran milli yüzücü Seçkin...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Umay sessizce oturup elindeki dürbün ile tam karşısına bakıyordu. Tam yanındaki Seçkin "Umay burada ne yapıyoruz?" diye sordu dayanamayıp. Arabanın içinde oturan çift tam karşıya bakıyordu. Umay stüdyodaki Alper ve Leyla'yı gözlüyordu. "Sessiz ol Seçkin" diyerek dikkatini Alper'e vermişti.
Seçkin iç çekerek "Zaten arabadayız bizi duymaları imkansız" dedi isyan ederek. Umay dürbüne bakmayı kesip "Sen bu iki aşığın kavuşmasını istemiyor musun?" diye sordu.
Seçkin mavi gözlerini Umay'a dikip "Ortada iki aşık yok güzelim. Platonik aşık bir Leyla ve her şeyden habersiz bir Alper var" dedi.
Umay somurtarak "Alper, Leyla'yı seviyor bir kere. Sadece farkında değil. Üstelik sevgilisinden ayrılmış olması da bunu destekliyor" dedi Umay kendinden emin bir şekilde. Umay dürbün ile bakmaya devam etti.
"Başlıyoruz" dedi ve telefonunu eline alıp Nida'ya mesaj attı. Seçkin şaşırıyordu. Umay bu konuda çok istekliydi. Dürbün ile Leyla'yı izleyen Umay "Haydi kızım söyle gitsin" diyerek fısıldayan Umay, Alper'in yüzüne bakıp Leyla'nın planı uyguladığını gördü. Alper birkaç hafta önce sevgilisinden ayrılmış böylece Umay ve Nida planı uygulamaya yenice karar vermişti.
Leyla çantasını alıp stüdyodan ayrılırken Alper bekledikleri gibi şoktan bir şey söyleyememişti. Umay, Nida'yı arayıp "Gördün değil mi? Dediğimiz gibi oldu" dedi neşeyle. Seçkin bu anları şaşkınlıkla izlemekten başka bir şey yapmıyordu. Karısı dedektif gibi davranıyordu.
Halbuki fotoğrafçı olduğuna emindi. Yine de Umay bu haliyle Seçkin'e daha da çekici gelmeye başlamıştı. "Ne oldu şimdi?" diye sordu Seçkin olanlardan bir şey anlamamış bir şekilde. Umay mutlu bir şekilde "Sonra anlatacağım deniz adam" dedi ve kocasına arabayı sürmesini söyledi.
Seçkin ve Umay'dan farklı olarak Onur ve Nida çok daha iyi anlaşıyordu. Onur sürekli bebeğini gözetlerken Nida rahattı. Ancak genç adam da ne yaptıklarını pekte anlamış sayılmazdı. Nida, iki aylık olan bebeğini elini karnına koyarak hissetmeye çalıştı. Ancak başarılı olduğu söylenemezdi. "Onur bu iş halloldu sayılır" dedi Nida.
Onur başını olumluca salladı. Ne olduğunu anlamasa da Nida mutlu olmuştu. "Ne yaptığınızı anlamasam da benim karım yapar" dedi gülerek. Nida da gülüyordu. Bu iş bitince Onur'a daha çok vakit ayıracaktı.
Umay arabayı süren Seçkin'e doğru dönüp nereye gittiklerini anlamaya çalıştı. "Nereye gidiyoruz?"diye soran Umay'a "Biraz gezeceğiz" diyerek yanıt verdi. Genç kadın arkasına yaslanıp Seçkin'e doğru bakmaya devam ediyordu. Bu Seçkin'in gözünden kaçmadı. "Biraz daha böyle bakarsan güzel şeyler olmayacak" dedi gülerek.
Umay ısrarla bakmaya devam ediyordu. Bu yüze özgürce bakabilmek için uğraşmıştı. "Ne yapacaksın mesela?" diye sorarak kısa bir bakış attı Seçkin. "Hayalinin yetemeyeceği şeyler" dedi ve iç çekti. Umay dudaklarını birbirine kenetleyip sustu.
