Seçkin derin bir nefes aldı. Koca bir hafta çabuk geçmiş en yakın arkadaşının nişan günü gelmişti. Umay'ın gelmesini onu görmeyi deli gibi istese de numarası olmayan birine ulaşılamayacağını biliyordu. Uzandığı koltuktan kalkıp hazırlanmaya karar veren Seçkin isteksiz adımlarla ancak arkadaşı için mutlu olarak yürüyordu. Yerdeki yastıklar ve örtülerden oluşan dağınıklığı aldırmayıp merdivene yöneldi.
Birkaç gün önce Onur'un getirdiği takım elbiseyi giyecek, yine mükemmel gözüküp can yakacaktı. Bu artık Seçkin'e çokta hoş bir şey gibi gelmiyordu. Aksine adamı oldukça rahatsız ediyordu. Odasının kapısında asılı duran elbiseyi alıp odasına girip hazırlanmaya başladı. Güzel bir sürpriz belki de onu bekliyor olacaktı.
Umay yapılan saçına aynada bakıp Nida'ya doğru döndü. "Nasıl olmuş?"diye sordu arkadaşına. "Çok güzel. Tam kıyafetine gidecek bir saç"dedi Nida gülerek. Saçı yeni yapılmaya başlanmış, arkadaşına bakmak için ara vermişti Nida. Aynaya bakıp yapılmaya devam eden saçına bakarken "Bir daha gitmesen ne olur Umay?Seni çok özlüyorum"dedi Nida aynaya üzgün üzgün bakarken.
Umay kararsız bir ses tonu ile "Aslında Amerika bana göre değil. Kesinlikle zor bir işim var"dedi ve iç çekti. "Ama-"diye ekledi Nida arkadaşının sözüne.
"Ama...burada kalamam"dedi Umay kırık bir ses ile. Dün gelmiş,ailesini ölesiye özlediğini tekrardan fark etmişti. Bir kez daha gidebilecek miydi? "O burada olduğu sürece ben burada kalamam Nida. Ona giderim. Peşinden koşarım. Biliyorum. Kendimi tanıyorum."dedi Umay aklına Seçkin'i getirerek.
"Belki değişmiştir"dedi Nida kurnaz bir gülümseme ile. Umay ileriye doğru atılıp arkadaşının kolunu tuttu. Nida'nın saçının yapımına tekrardan ara verilirken "Doğruyu söyle yoksa sevgilisi mi var?"diye sordu Umay telaş dolu gözleriyle arkadaşına bakarken. Nida kahkaha atarken Umay somurtkan yüzüyle arkadaşına bakıyordu. Aşk bazen hiç sönmeyen bir alevdi. Denizin bile söndüremeyeceği kadar büyük bir yangındı.
Onur boy aynasında kendine bakıp takımını düğmeledi. Telefonuyla arkadaşını aramaya karar veren Onur, Seçkin'in numarasını tuşlayıp gülerek aynada kendisine baktı. Açılan telefona "Ne yapıyorsun?"diyerek yanıt veren Onur "Evdeyim gömleğimi giyiyorum"cevabını aldı. Seçkin arkadaşıyla rahat bir şekilde konuşurken Onur, onun depresif halinden kurtulduğunu düşünüp neşeli ses tonuyla konuşmaya devam etti.
"Birkaç saate nişan başlayacak. Son anda vazgeçeyim deme"dedi Onur kravatını düzeltip koltuğa oturdu. "Tamam geleceğim dedim"diyen Seçkin telefonu kapattı. Onur son kontrollerini yaptığı için mutlu bir şekilde Nida'yı aradı. Telefon açılır açılmaz "İş tamam"diyen Onur "Ne işi enişte?"diyen Umay'ın sesi ile bir süre sesiz kaldı.
Öksürerek boğazını temizleyen Onur "Son işlemler süslemeler hazır Umay. Nasılsın?"diyen Onur "İyiyim Nida saçını yaptırdığı için ben açtım"dedi Umay normal ses tonuyla.
"Enişte çaktırmıyor ama çok heyecanlı" diyerekte ekledi Umay. Onur gülerek "Öyle mi?"dedi ve "Umay şimdi beni takım elbise için çağırıyorlar kapatmam gerek"diyerek ekledi Onur telefonu kapatıp derin bir iç çekti.
"Az kalsın yakalanıyordun oğlum"diyerek kendi kendine kızıp rahatlatan Onur arkasına yaslandı."En azından prova oldu"diyerek mutlu oldu.
Seçkin aynada kendisine bakıp parfümünü sıktı. Yatağına oturup camdan dışarıya doğru baktı. Gün batımı oldukça güzel bir şekilde evine yansıyor evi turuncuya boyanıyordu. Seçkin iç çekerek yatağının kenarındaki çekmeceye uzandı. Dolapta bulunan sürülerce fotoğrafı çıkarıp yatağına yaydı. Umay tarafından çekilen fotoğraflar ona huzur veriyor, hırslanmasını sağlıyordu. Ancak Seçkin fotoğrafları çeken o kişiyi özlüyor bundan dolayı her defasında kendini bir fotoğrafı yırtarken buluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Adam
General FictionKalplerden Ritimler Serisi 2- Ünlü basketbolcu Uygar Türkmen'in kardeşi olmak elbette zordu. Umay Türkmen bunu çok iyi biliyordu. Bilmediği şey ise abisini hiçte sevmeyen, kibirli ve bir o kadar da bencil, yüzmede rekorlar kıran milli yüzücü Seçkin...