Tatlı İhanet (Düzenlenecek)

Sarhoş keçi

Multi Selim Ekici (kaslı boy kdldk tam sustum)

Kapımın tıklandığını duyunca birden gözlerimi açmaya çalışmıştım ama resmen kirpiklerim birbirine yapışmıştı. Babam kapı kilitli olduğu için merak etti galiba. Kapıyı kırmakla meşgul olan babama
"Açıyorum bekle" diye bağırdığımda sesler kesilmişti. Kilidi çevirdiğim anda kapıyı hızlı bir şekilde açmıştı. Karşımda Mirayı görmeyi beklemiyordum tabi. Miranın arkasında sinirden kızarmış babamı görünce yutkundum.
"Selam" tatlı bir şekilde selam dediğimde ikiside ağızı açık bakmıştı. Böyle olmama alışkın değiller. Bende değilim. Onlara aldırmadan banyoya geçip yüzümü ılık suyla yıkadıktan sonra yüzümü beyaz havluyla kuruladım. Banyodan çıkıp yatağıma tekrar oturduğumda babam sinirli bir şekilde yanıma oturdu. Ahh gözlerim hala acıyordu. Kesin çok şişmişti.
"Ne oldu hande ? Neyin var ? " sevdiğim adam beni aldattı babacım. Hemde çok seksi bir kaşarla. Gözlerimi devirdiğimde kaşlarını çattı.
"Yok birşey kapıyı kilitli unutmuşum abarttınız iyice" babam sinirle dizlerine vurduğunda mira
"Tamam özgür amca ben hallederim" Mira'ya sırıtarak baktığımda babam odadan çıkmıştı. Kapıyı kapatıp yanıma oturduğunda yüzüme hüzünlü bir bakış attı. Ona baktığımda gözlerim doluyordu ve bu elimde değildi. Göz yaşlarım aktığında ellerini kaldırıp sildi. Ona sarılıp göğüsünde hüngür hüngür ağlamaya başladım. Ona yaptığım şeyler aklıma geldikçe intihar etmek istiyordum. Yarım saatlik ağlamam bittiğinde
"Yeter artık kes ağlamayı hadi tişört ver bana bu göl oldu" gülümsediğimde oda gülümsedi. Yüzümü kurulayıp ona siyah üstünde yazılar olan bir tişört verdiğimde
"Hadi sende giyin bugün bizim günümüz olsun kafamızı dağıtalım biraz" aslında bu çok iyi olurdu. Hatta harika.
"Tamam ama şu aptal selimden bahsetmek yok sadece ikimiz" biraz düşündükten sonra istemesede kabul etmişti. Beni mutlu etmek için herşeyi yapardı.
"Off iyi peki dışarıda bekliyorum" gülümsedikten sonra odadan çıktı. Üstüme güzel ve seksi birşeyler giymek istiyordum. O kızı gördükten sonra kendime dönüp baktım da çok çocuksuyum galiba. Sürekli etek ve tişört. Ahh. Kendi kendime gözlerimi devirdikten sonra ince askılı bacaklarımı gösteren siyah bir elbise giymiştim. Oldukça fazla göğüs dekoltesi olan bu elbiseyi sevmiştim evet. Şişen gözlerime krem sürdükten sonra siyah bir eyeliner çekip saçlarımı kabarık maşa yapmıştım. Kapıdan çıktığımda Mira gözlerini büyülterek bana bakmıştı. Gülümseyerek
"Nasıl olmuşum " hala ağızı açıktı. Güldükten sonra
"Fazla seksi" tam istediğim gibi. Güldükten sonra babamın arabasını alıp çıkmıştık. Üstü açılan arabanın harika bir görüntüsü vardı. Saçlarım uçuşurken Mira bana endişeli gözlerle bakıyordu Ama Yol boyunca birşey söylememişti. Mirayı zar zor ikna edip bir bara gittiğimizde önümüze gelen içkilerden birini kafama dikmiştim. 
"Yavaş sarhoş olacaksın" ona gülerek baktığımda etrafa endişeli bakışlarını atıyordu.
"Bak tamam böyle yerlere alışkın değiliz ama bir günlük sadece bir gün eğlen işte" bana bakarak güldükten sonra oda önündeki bardağı kafasına dikti.
"İşte böyle" birbirimize bakarak güldüğümüzde yanıma tam anlamıyla taş bir varlık oturdu. Gözlerimi Miradan alıp ona çevirdiğimde bana bakarak güldü.
"Ben lavaboya gidiyorum" Mira'ya tamam anlamında başımı salladıktan sonra yanımdaki çocuğa gülümsedim.
"Selam" selam mı ? Ahh çok banel.
"Selam" gülümsemeye çalışarak önündeki bardağı doldurmakla meşgul olan çalışana sırıttım. Bardağı elinden alıp tekrar kafama diktiğimde bana hayretle bakıyordu.
"Çok seksisin" bu aptalın derdi anlaşılmıştı. Ne kadar sarhoş olsamda böyle bir hata asla yapmayacağım için rahattım.
"Sende çok aptalsın" diye sessizce mırıldandığımda anlamayan bakışlarını bana yöneltmişti.
"Teşekkür ederim çok naziksin" tek elini saçlarımın arasına atıp saçımı okşadığında sebebini bilmiyorum ama tepki vermemiştim. Önümüzdeki bardakları birbirine tokuşturduğumuzda sırıtarak
"Dans edelim mi" diye sordu. Bir defalığına birşey olmazdı ayağı kalktığımda belimden tutup ellerini belimde gezindirdi. Aptal gibi dans ediyordum. Üstüne birde sarhoştum. Oldukça yakın şekilde dans ederken Mira yanımıza gelmişti. Kolumdan tutup çekmeye çalıştığında ondan kurtuldum. Ve önümdeki taşla dans etmeye devam ettim.
"Buraya gel" Mira'ya aldırmadan başımı önümdeki çocuğun göğüsüne yaslayıp aptalca dans etmeye başlamıştım. Tekrar kolumu tuttuğunda bu sefer daha güçlüydü. Tekrar kurtarmaya çalıştığımda bu sefer kurtaramadığım için sızlanmıştım.
"Buraya gel" başımı birden kaldırıp karşımda sinirden patlayacak olan piçi gördüğümde aptalca ona bakmıştım. Dans ettiğim çocuğu bırakıp piçin beni sürüklemesini izlerken Mira'da yanımızdan geliyordu. Bardan çıkıp bir kafeye oturduğumuzda önüme kahve koydular. Ahh her an kusabilirdim.
"Onun burda ne işi var ben ondan bahsetmeyelim diyorum sen onu çağırıyorsun" Mira'ya kendimden geçerek bu aptal soruyu sorduğumda gözlerini devirdi.
"Ne yapsaydım o çocuğun seni ellemeye devam etmesinimi izleseydim. Ayrıca babanı çağırsaydım önce ikinizi sonra beni öldürürdü" gayet mantıklı konuşmuştu ama söylediklerinin hiçbiri umurumda değildi.
"Her neyse" diye geçiştirdiğimde bana kızarak baktı. Yanımdaki piçi umursamamaya çalışıyordum ama bakışları çok garipti. Kızgın bir şekilde bakıyordu. Heyy selim bey kızması gereken biri varsa oda benim. kahveden istemesem de içim kalkarak içmiştim.
"Hadi gidelim ben sıkıldım eve gidip uyumak istiyorum" ikiside bana şaşkınca bakıyordu. Mira kolumdan tutup beni kaldırdığında selim piçi anahtarları sordu. Mira cebimi gösterince ellerini cebime attı. Hayıır o kıza dokunan ellerini bana süremezsin. Birden geri çekildiğimde neredeyse düşecektim. Selimde kolumdan tuttuğunda ona kızgın ve bayık bakışlarımı attım. Arabaya bindiğimizde miranın telefonu çaldı.
"Babam eve gelmiş benim hemen gitmem gerekiyor" gidiyoruz ya işte patlama. Onun babası çok sinirli olmasada katı kuralları olan birisiydi. Ağızımı yayarak
"Ben bugün annemde kalacağım daha yakın selimde seni bıraksın" selim bana kızgın kızgın bakarken mira sızlandı.
"Ahh saçmalama bu saatte babam beni bir erkekle görürse ne olur düşünmek bile istemiyorum. Sen arabayı durdur ben taksiye binerim" saçmalama beni sakın bu piçle yalnız bırakma. Araba durduğunda Mira taksi durağından bir taksiye atlayıp hemen gitmişti. Bu aptalla baş başa kalmayı nasıl beceriyorum ben sürekli bilmiyorum. Hızlı bir şekilde anneme doğru sürdüğünde içim yine kalkmıştı. Annemin evine geldiğimizde kendimi kaybetmiştim. Her an bayılabilirdim ve ayakta duramıyordum. Arabadan inip benim kapımı açtığında sadece onu izliyordum. Beni kucağına alıp kapıya doğru götürürken
"Bırak beni piç" son nefesimi sergiliyormuş gibi hissetmiştim. O kadar yorgundum ki. Bana hala kızgınca bakarken birden gözlerim kapandı. Harika birde onun kucağında sızmıştım. Ne kadar yetenekliyim ben böyle.