Multi: Selim Ekici
Bölüm şarkısı Vazgeç Gönül. Nerede açmanız gerektiğini yazdım. İyi okumalar yorumlarınızı bekliyorum :)
Selim'den
Uyandıktan sonra handeyi isteği üzerine evine bırakmış onlarda biraz vakit geçirdikten sonra tekrar eve gitmeye karar vermiştim. Arabayı her zamanki yerine park ettiğimde indim ve kilitledim. Eve doğru adımladıktan sonra kotumdan anahtarları çıkartıp kapıyı açtım. İçeriye girdiğimde kapının hemen yanında duran siyah bavul dikkatimi çekti. Bir kaç saat önce Orada değildi. Annem evdemi diye etrafa bakınacağım sırada mutfaktan elinde viski şişesiyle yayılarak gelen annemi gördüm. Beni görünce bir kez daha içti şişeden ve bitmediği halde fırlatıp attı. Viski halıya dökülürken sıkıntıyla nefesimi dışarıya üfledim. Yine başa dönmüştük. Annem babama hala aşıktı ve ondan istemeyerek ayrılmıştı. Şimdi ise ondan ilk ayrıldığı zamanki psikolojisine geri dönmüştü. "Ooo selim sonunda bana vakit ayırabilmişsin. Ne o yoksa handenin işimi çıktı niye geldin" ona göre umursamaz olan bendim ama tam tersiydi. Bana mesafeli yada soğuk davranan hep o olmuştu. Bu handeden öncede böyleydi sadece vicdanını rahatlatmak için kendine handeyi bahane olarak kullanmıştı. "Saçmalamayı kes" dedim anahtarları koltuğa fırlatıp odama ilerlerken. "Hop hop nereye" dedi sarhoş bir edayla. Sıkıntıyla nefesimi üfledim. "Duş almak istiyorum izninle" dedikten sonra arkamı dönmüştüm ki kıkırdadı. Cidden sarhoş hali hiç çekilmiyor. "Ama ben senin bu evde olmanı istemiyorum" ona döndüm ve kaşlarımı çattım. "Gitmemi mi istiyorsun?" Dedim cevabın evet olmasından korkarak. Babam beni terk edeli çok olmuştu ama anneminkinide kaldırabilirmiydim gerçekten bilmiyordum. Sırıtması durdu ve ciddileşti. "Git. Babana dair hiç bişey istemiyorum. Seni görmek bana onu hatırlatıyor o yüzden Git" yutkundum. (Müziği burda açabilirsiniz)Gözlerimin sızladığını hissettiğimde bakışlarımı başka tarafa çevirdim. Ağlamak için hiç uygun bir zaman değildi. Ellerimi yumruk yaptım ve bakışlarımı evimde gezdirdim. Az sonra gideceğim evde. Krem rengi boş duvarlara baktım. O duvarda yıllar önce aile resmimiz vardı ama annem babamdan boşanınca kırmıştı o çerçeveyi. Tek aile resmimizdi. Çok komik değil mi ? Üzülmek için bakabileceğim bir resim bile yok. "Gideyim mi ?" Diye sordum sesim çatallı çıkmıştı. Gözlerinden bir yaş aktı.
Bir kaç dakika birbirimize baktık. Koca evdeki tek ses ikimizin nefes alış verişleriydi. Bir kaç saniyeden sonra gözündeki yaşı sildi ve burnunu çekerek "üzgünüm" dedi. Burukça gülümsedim. Şuanda ağlıyordum ama içimden. İçin sızlıyordu. Eğer o bana yardım et bu günleri beraber aşalım deseydi onun yanından bir dakika ayrılmazdım. Baba sevgisinin ne demek olduğunu zaten bilmiyordum. Ama anne. Annem bana sadece oğlum dediğinde bile mutlu oluyordum. Şimdi ise git diyordu. Onun söylediği herşeyi yaptım bu güne kadar. Şimdide gitmemi istiyordu....
Kapıya doğru yavaşça ilerledim. Güldüm burukça "bavulumu hazırlamışsın" derken gözlerimden bir yaş aktı. Lanet olsun. Oda benimkine benzeyen buruk ve sahte bir gülüş yerleştirdi suratına. "Yorulma istedim" başımı salladım göz yaşımı silerken. Bavulu tuttum kapının ardına geçtim.
Oda kapının öbür tarafında dolu gözleriyle bana bakarken yutkundum.
"Seni seviyorum anne"
"Git"
"Kendine iyi bak"
"Bir daha gelme"
"Seni çok seviyorum anne"
"Git ve mutlu ol"
"Sensiz mi ? Hah"
"Git"
"Anne"
"Git"Suratıma kapıyı kapattığında elimdeki bavul düştü. Gözyaşlarımla aynı anda. Kapı kapandıktan bir kaç dakika öylece boş boş kapıya baktım. Sonra hayaller kurdum. Belki kapıyı açıp şaka yaptım diyecekti olamaz mı ? Hem neden olmasın anne o. Hangi anne çocuğunu bırakıp gider senin ki dedi iç sesim. Kabul etmedim. "Hayır" diye bağırdım. Benim annem beni bırakmaz. Kapıya vurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı İhanet (Düzenlenecek)
أدب المراهقينHayatımda yaptığım en büyük yanlışın Hayatımdaki en güzel şey olabileceğini kim bilirdi ki ?