M: Mira Beyoğlu
Yorum ve votelerinizi kesin bekliyorum iyi okumalar :)
15 tatilin 15 dakika gibi geçmesinin ardından yine okul günü gelmişti. Okulu sevmemin tek nedeni ise selimle yan yana oturmamdı. Aslında okul olmayıncada yan yanayız o yüzden okulu sevmem için bir sebep olmadığını farkettim. Selim derslerimin iyi olması için çalışmam gerektiğini söylüyor sanki ben bilmiyorum. Ne kadar da zeki bir sevgilim var benim öyle. "Anne ben çıkıyorum" dedim hasta olduğu için işte gitmeyen anneme. Annem babamın bir sevgilisinin olduğunu ve ciddi olduklarını öğrendiğinde 'eee napiyim' demişti. Aslında içten içe üzüldüğünü biliyordum ama bana çaktırmıyordu. Annemede yeni birini bulmam lazım onun yalnız olması beni üzüyor.
Okul kıyafetlerimi giydikten sonra üzerime ceketimi giydim ve saçlarımı su dalgası yaptıktan sonra okula gitmek için hazırlandım. Okula giderken makyaj yapmıyordum zaten normaldede makyaj yapmam için düğün olması lazım. Makyajla aram iyi değildir.
Kapıyı açtım ve evden çıktım. Sonra aklıma çantama defterlerimi koymayı unuttuğum gelsede umursamadım zaten yazı yazmıyordum. Siyah kaplı telefonum-ayfon altı plas-çaldığında açtım hemen. "Efendim öküz" neşeli sesim gülüşünü duymamı sağladı. Oysaki okula giderken bu kadar neşeli olmam hiç hayrı alamet değil. "Nerdesin" etrafıma bakındım. "Yolda" dedim gülerek. Suratını büzdüğünü görebiliyordum. "Ciddi misin ? Bu yaşta bu zeka" kıkırdadım "tarif et kızım nerdesin" dedi. Bana. Kızım. Dedi. Bunu sonra soracaktım. Durup olduğum yere baktım. Burası nasıl tarif edilir ki ? "İşte burda bi ağaç var" onu sinir etmek hoşuma gidiyordu. Nerdesin diyeceğine çıkmadan önce ara gelip kapından alayım demek yok. "Hande. Güzelim. Bak anlıyorum sorunların var ama bana yapma be güzelim" kıkırdadım. Oda kıkırdadı. "Gülme kızım yolun ortadında. Yanına gelince öpücem seni" dedi ve kapattı ama unuttuğu bişey vardı. Nerede olduğumu söylememiştim. Nasıl olsa bir kaç dakika sonra farkedince tekrar arardı düşüncesiyle yürümeye devam ettim. Bir kaç dakika sonra arabası önümde durduğunda şaşkınlıkla arabanın içinde bana bakan selime baktım.
Arabaya bindiğimde eğilip kemerimi takarken dudaklarıma yapıştı hemen. Geri çekilecek fırsatım bile olmamıştı ki çekilmekte istemiyordum. "Bir. Daha. Dışarıda. Gülme" dedi her kelimeye vurgu yaparak. Başımı salladım alt dudağımı ısırırken. "Nerde olduğumu nerden bildin" dedim meraklı gözlerle arabayı süren selime bakarak. "Aslında kapının önünde seni bekliyordum zaten" dedi bir saniyeliğinede olsa bana sonra tekrar yola baktı. "E neden söylemedin kapıdayım diye senin yüzünden" dedim ve düşünüyormuş gibi yaptım. "Yüz adım attım boş yere" dedim yapay sinirle. Gözlerini devirdi sonra yanağımı sıktı. "Aslında söyleyecektim tam o sıra sen çıktın zaten, bende biraz seni izleyeyim dedim" söylediği şeyle suratıma aptalca bir gülümseme yerleştirirken gülerek bana baktı. İçimdeki küçük ve tatlış hande 'ayyy birde buna öküz diyorsun' desede fesat yanım 'kesin götüne bakmıştır' dediğinden arafta kaldım ama tatlı yüzünü görünce fesat yanımı dinlemedim. "Ve yolda yürürken tam bir şebeğe benziyorsun" dedi gülerek. Aslında evet tek başıma yürürken kendimi sanki incecik bir ipte yürümeye çalışıyormuş gibi hissediyordum. Yürümek bana zor geliyordu resmen. Omuzuna vurdum. "Niye izliyordun o zaman" dedim somurturken. "Valla ne yalan söyleyeyim kalçana baktım" suratım kızarırken oturduğum yere sindim. Kalçamımı izlemişti. Pis sapık. Fesat yanım 'noldu lan tirrek' desede onu duymamazlıktan geliyordum. Somurturken aklıma onu sinir edecek harika bir plan gelmiştiki işede yaradı zaten. "Ooo sevgilim bile kalçamı izliyorsa kim bilir elalem-" araba birden durduğunda öne doğru atıldım. Kemerim sağolsun annesine sarılan çocuk gibi tuttu beni. Dehşetle selime baktığımda bana bakmak yerine yola bakıyordu. Gözleri ve ağızı açıktı. Fazlasıyla. "Siktir" dedi kısık sesle. Ne düşündüğünü bilmek için nelerimi vermezdim. "Ne oldu. İyimisin" dedim. Kötü gözüküyordu. " bir daha kalçanın üstünde bişey giyersen bütün kıyafetlerini yakarım" dedi sinirle. Güldüm. Planım nasılda işe yaramıştı öyle. "Yok ya 'kalçanı izledim' derken çok keyifliydin" kaşlarını çattı. "Ben izlerim. Ben sevgilinim. Elalem neden izliyormuş benim olan şeyi" benim kalçamı sahiplenmişti resmen. Şuanda konuştuğumuz konu kadar saçma bir şey yoktur bu dünyada.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı İhanet (Düzenlenecek)
Teen FictionHayatımda yaptığım en büyük yanlışın Hayatımdaki en güzel şey olabileceğini kim bilirdi ki ?