Hem Anne Hem Baba

1.7K 172 35
                                    

Multi: HanSel

Yorumları bekliyorum iyi okumalar bu arada klişe isimli hikayemede bakarsanız sevinirim iyi okumalar ;)
Bölüm şarkısı mutlu sonsuz multide var

Aldatılmışlık mı ? yoksa Kaybetme korkusu mu ? Hislerime bir ad bulmaya çalışırken yanağıma bir damla düşmüştü gözlerimden. Vücudumun sallandığını hissediyordum. Rüzgar bir yandan melissanın selimi öpmesi bir yandan vücudum hissizleşmişti. Hem üşümüştüm. Hemde hissizleşmiştim. Hissettiğim tek şey kalbimdi. Biri kalbimi ıslak bir süngeri sıkar gibi sıkıyordu sanki. Öyle bir acı öyle üzüntü. O süngerden akan sularda gözlerimi dolduruyordu işte. İstemsiz olarak ağlıyordum. Oysa selimin beni sevdiğini ve onu isteğiyle öpmediğini biliyordum. Ama bana ait olan dudakları, bana düşman olan dudakların üstünde görünce garip hissettim. Sanki bir doktor reçeteyi edasıyla aktı göz yaşlarım. Hiç kimse beni anlamazdı şuan. Çünkü durum açıktı herşey ortada selim suçsuzdu. O yüzden kendimi doktor reçetesi gibi anlaşılmaz hissediyorum. Bu görüntüyü daha fazla görmeye dayanamayarak arkamı döndüm ve hızlıca yürüyerek okulun kapısına adımladım. Belkide yalnız kalmam gerekiyordu. Tam okuldan çıkacakken selimin sesini duydum. Bağırıyordu. "Kimsin lan sen" gibisinden. O kadar öfke akıyorduki sesinden melissaya acımıştım şuan. Olduğum yere geri döndüm. Selim melisayı duvara sıkıştırmış elleri yumruk kendini zor tutuyordu. "Bana kız dövdürtme duydun mu melissa ben eski selim değilim" eski selim ? Ah tabi eskiler. Sevgili oldukları zamanlar. Selimin arkasından yaklaştım ve yumruğunu tuttum. "Tamam selim sakin ol" dedim sanki onu değilde kendimi sakinleştiriyormuşum gibi. Beni görünce birden kasıldı. Ellerini indirdi ve melissanın omuzundan tutarak öne doğru ittirdi ve elinide 'kış kış' der gibi salladı. Bu haraketine melissaya orta parmağımı kaldırmamak için zor tuttum kendimi.

Yutkundu. Gözlerimin içine bakmıyordu. Oysa ben onunkilere kendime hapsedecekmişim gibi bakıyordum. "H-hande" elimi kaldırdım durmasını sağlamak için. "Tek bişey sorucam dürüst cevap ver" dedim sakinliğimi korumaya çalışarak ve bu seksi bir kadının iç çamaşırlarıyla gece dışarıda yürürken kendini koruması gibi bişeydi. Ne kadarda imkansız. "O seni öptüğünde ne hissettin" dedim dişlerimi sıkarak. Yutkundu. Nefesini tuttuğunu hissediyordum. Gözlerime bakmıyordu. "Dürüst mü olayım ?" Dedi sonunda gözlerime bakarak. İkimizde yutkunduk. Böyle söylediğine göre zevk almıştı kesin. Ah yine ağlayacağım sanırım. "Hani kusmuk emojisi varya" dedi yüzünü buruştururken. Güldüm. Rahatlamıştım yahu bu nasıl bir yüktür. Nefesimi dışarıya üfleyip ellerimi boynuna doladım.

*****

Okuldan sonra babamla hamburger yemek için anlaşmıştık. Okul çıkışı eymenin arabasına bindim malum babam sevdiği kadınında gelmesini istediği için çok sevdiğim (!) çakma abiciğimde gelecekti. Tabi son model arabasıda. Ah bir 18 olayım görürler onlar. Selimde 18'di. Bir yıl kaldığı için benden bir yaş büyüktü. Biç. "Hande eteğin fazla kısa değil mi?" Düşüncelerimden ayrılmamın sebebi eymenin sesi oldu. Önce ona sonra eteğime baktım. Güldüm alayla. "Ah pardon abiciğim" güldü. Sonra tekrar yola döndü. "Benim için sorun yok bana seni hayal etmem için malzeme veriyorsun ama selimciğin kızmıyor mu ?" Dedi imayla. Bu sefer daha güldüm alayla. "Sanane benim selimciğimden" dedim uyarıcı bir ses tonuyla.

---

Yemekten sonra selimlere gitmeye karar verdim ama ona haber vermedim. Bugün garip bir gündü. Melissa selimi öpmüştü ve ben kızmamıştım bile. Selim bile kızmadığım için şaşırmıştı ama bişey söylememişti. Kapıyı çaldığımda annesi açtı kapıyı sinirli gibi bir hali vardı. "Ah tatlım senmiydin gel içeriye bende gidiyordum malum istenmiyorum kendi oğlum tarafından" dedikten sonra selime kısa bir bakış atıp omuzuma vurarak çıkmıştı. Gözleri doluydu ama güçlü gözükmeye çalışıyor gib bir hali vardı. Temkinli adımlarla içeriye girdim. Selimle hala az önce annesinin çıkıp gittiği kapıya boş boş bakıyordu. "Selim" dedim kısık sesle. Her an bişey yapacak gibi duruyordu. Haraketsiz ve öylece kapalı kapıya bakıyordu. Yanına gidip dağılmış saçlarını tarafım elimle. "İyimisin?" Gözlerim yerine hala kapıya bakıyordu. Yutkundum. Annesi neden böyle davranıyordu ki ona. Hiç anlamıyorum. "Önemli değil babamın evleneceğini öğrendi" dedi omuzlarını silkerek. Kolumdan tuttu ve kendi koltuğa sırt üstü yatarken benide üstüne çekti. (Multideki resim olarak hayal edin (: ) Elleri pembe askılımın üstündeyken bende çıplak bedeninin omuzlarından tuttum. Gülmeye çalışıyordu. Ama anlıyordum gözlerinden. Dokunsam ağlayacak gibi bir hali vardı. "Hande" gözlerime değilde başka biyere bakıyordu. "Hıı" dedim başımı göğüsüne yaslarken. "Bacakların harika" söylediği şeyle başımı hızlıca göğüsünden ayırdım ve bir ona bir yattığım için açılan eteğime baktım. "İbnesin biliyorsun değil mi?" Kızgınca ona baktığımda belimdeki eller kalçama indi ve eteğimi düzeltti. Sonra tekrar başını arkasındaki yastığa yasladı ve eliyle başıma baskı uygulayarak başımı göğüsüne yasladı. "Hande" dedi boş bir sesle. Duvarı izliyordu. Canı sıkkın olduğunda yaptığı gibi. "Hıı" dedim yine ellerimi beline sararken. "Bana masal anlatsana böyle çok güzel bi masal " dediğinde başımı kaldırıp ona baktım. "Nasıl yani?" Dedim gülerek. Omuz silkti. "Bilmem bi çocuk olsun işte. Ama ailesi çok iyi olsun. Annesi sevsin mesela çocuğunu böyle hani sebepsizce sarılan anneler varya onlar gibi öpsün saçlarından. Sonra babasıyla erkek muhabbeti yapsınlar.Çocuk babasına aşık olsun" daha fazla dinleyemedim çünkü alınıma göz yaşı düşünce sustu. Uzanıp saçlarından öptüm ve gözlerini sildim. "Bir varmış bir yokmuş..." Diye başladım bende ağlayarak. "Sinan adında bir çocuk varmış" kaşlarını çattı hemen. "Sinan kim kızım" dedi çatık kaşlarıyla. Kıkırdadım. "Of ne bileyim sensin sus azcık" dedikten sonra tekrar ciddi bir moda büründüm. "Bu sinan sürekli böyle aşık olmak istiyormuş ama hiç aşık olamıyormuş. Taki karşısına güzeller güzeli böyle mükemmel bir kız çıkınca o kızın adıda hande" güldüğünde bende güldüm. "Benim adımı neden değiştiriyorsunda seninki niye aynı kalıyor" saçlarını çektiğimde sustu. Sonunda. "İşte bunlar zaman geçtikçe sevgili olmuşlar çok sevmişler birbirlerini. Çocuk kıza dertlerini anlatmış. Kız kendi derdi gibi benimsemiş çocuğun dertlerini. Sonra çocuğun hem annesi hem babası olmuş. Yeri geldiğinde saçlarını öpüp okşamış-bu sırada saçlarını öptüm ve kokusunu içime çektim-yeri geldiğinde maç muhabbeti yapmış çocukla. Sonra çocuk o kızdan başka kimseye ihtiyacı olmadığını anlamış ve oda kızın hem annesi hem babası olmaya karar vermiş. Böylece ikisi birlikteyken kimseye ihtiyaçları kalmamış veeeee mutlu sonsuz"

Bölüm müziği :)

"Hem annem hem babam ha ?" Dedi hikaye bitince. Gözümdeki yaşı sildim. "Ne deseydim bacım mı ? Ayrıca Beğenemedin mi?" Diye çemkirdiğimde güldü ve saçlarımı öptü. "Yok. Çok beğendim." Bende güldüm ve sardım vücudunu.

Bir kaç saat sonra selim koltukta uyuya kaldığında üstünü örttüm ve yüzünü izledim. Bu kadar acıyı haketmiyordu. Hiç kimse annesi veya babası tarafından terk edilmeyi haketmiyordu. Selime bakarken telefonuna mesaj gelince olduğum yerde sıçradım. Fazla dalmıştım herhalde sessizliğe.... Selimin telefonunu elime aldığımda numaranın mesaj attığını gördüm. Bakmakla bakmamak arasında kalsamda bakmayı seçmiştim.

Gönderen numara

Selim bugün ki şey için pişman değilim seni deli gibi öpmek istedim ve biliyorum sende istedim. Senden vazgeçmeyeceğim

Sinirle telefonu kapattım. Bu kız bizden ne istiyordu ?

Yorum ve voteleri bekliyorum :)

Tatlı İhanet (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin