Tatlı İhanet (Düzenlenecek)

Galiba Ben Şey Oldum

Yorum ve votelerinizi bekliyorum iyi okumalar :)

Multi: HanSel

"Öhöm öhöm" gözlerimi yavaş yavaş açarken biri başımda vızıldıyordu. "Günaydın" imalı ses bir yerden tanıdık geliyor ama...... Karnımın ve bacağımın üstündeki ağırlık yüzünden ikiside ağırıyordu. Gözlerimi tam açtığımda karşımda babamın ellerini beline başlamış bir şekilde gördüm. Bana ayakları olan bir yılan görmüş gibi bakıyordu. "Ne" sesim çatallı çıkmıştı.

Gözleriyle yanımı gösterdiğinde başımı sağa çevirdim. Selimin aralıklı dudakları görüş açıma girdiğinde dudaklarım yukarıya kıvrıldı. "Selim" dedim tatlı bir sesle. Sonra babama tekrar baktığımda gözlerim büyüdü ve bu sefer bağırarak "selim!" Dediğimde selim yatakta oturur pozisyonuna geçerek "ne noldu!" Diye bağırdı. Gözlerini hala açmamıştı. Babam tekrar yüzünü buruşturarak "öhöm öhöm" dediğinde selim tam uyanmıştı. Bir bana bir babama bakıyordu. Babama bir kaç saniye daha baktıktan sonra "o zaman ben gideyim" dedi ve yataktan çıkmak için yorganı tuttuğunda onu engelledim. "Duur! Dur gitme" selim ne yaptığımı anlamaya çalışır gibi yüzüme baktığında yerdeki pantolonunu işaret ettim.

Göz bebekleri büyüdüğünde yorgana sarıldı "gitmesemde olur" dediğinde gülmek istedim ama babamın bakışları izin vermedi.

"Seni bir kaç saat yalnız bırakıyorum ve sen eve selimi mi atıyordun hande"

Babama gözlerimi kısarak baktım. "Ya baba valla ben atmadım kendi geldi" derken dudaklarımı büzdüm ve tatlı olduğuna inandığım bir bakış attım.

"Yalan efendim yalan ! Beni eve attı " selime şaşkınca bakıp koluna vurdum. "Yalancı valla döverim seni sen değil miydin 'kokun olm-" babam sözümü kesti. "Yeter ! On dakika içinde aşağıya inin. Melis ve eymen gelecek kahvaltı yapacağız"

Babam odadan çıktıktan sonra selim yatakta yanıma yaklaştı ve dudaklarını kulağıma sürterek "babana basıldık. Artık evlenmemiz şart" dediğinde güldüm ve yataktan ittim onu. Götünün üstünde düştüğünde inledi. "İlerde işine yarayacak şeylere iyi bak bence" yastığı alıp suratına fırlattığımda güldü.

Ben duş alırken selim aşağıya inmişti. Babamla ne konuşmuşlardı bilmiyorum ama selim fena pot kırmıştı babamın gözünde. Islak saçlarımı tam değil hafif kuruttuktan sonra ev topuzu yaptım ve siyah iç çamaşırlarımı giydim. Onun üstüne selimin siyah tişörtünü-yada elbisesini-giydikten sonra yırtık kotla tamamladım.

Aşağıya indimde mutfaktaki masanın dolu olduğunu gördüm. Kahvaltıyı harikaydı onu geçtim düzen harikayı. "Vayy baba bu kadar mı seviyorsun melis ablayı" masadaki çiğ salamı ağızıma atarken sandalyeye oturdum. "Valla ben değil selim seni çok seviyor o hazırladı. Gözüme girmek için" yanaklarım kızarırken bu konuyu babamla konuşmak garip gelmişti. Selim yanımdaki sandalyeye oturup "göze girmek için mi aşk olsun" dediğinde kıkırdadı. Hocalarından not isteyen veletlere benziyordu. Öyle bir yalaka. "Yav he he" babam zil çaldığında hemen fırlayıp kapıyı açtı.

Ufak selamlaşmaların ardından herkes masaya oturmuş selim eymen nerede oturuyorsa beni onun en uzağına oturtturmuştu. Tabi kendide hemen dibimdeydi. "Hande elbisene bayıldım. Sana çok yakışacak" melis ablaya sevecen bir şekilde gülümsedim. "Sağol melis abla. Selim seçti" dediğimde melis abla selime baktı. Sonra bana göz kırpıp "çok yakışıklı" dedi. Kıkırdadığımda selim havalı havalı tişörtünün-olmayan-yakasını düzeltmişti. "Eh işte" dedikten sonra salatalığı ağızıma attım. "Yarın düğün olduğuna inanamıyorum ya. Biz şimdi evlenecek miyiz" melis abla babama bakarak konuştuğunda babam başını salladı. "Malesef" dediğinde melis ablanın tek kaşı kalktı. "Anlamadım ?" Masadaki herkes pür dikkat onları izlerken babam yutkundu. Selim çaktırmadan babamın kulağına bişeyler fısıldadığında kaşlarımı çattım. Ölesiye merak etmiştim.