Multi: Selim Ekici
Okulda bütün gün Miranın aptal gülüşlerini görmek zorunda kalmıştım. Her dakika imalı bir bakış atıp sevdiğim biri olup olmadığını soruyordu. Selim emirin telefonunu hala silmediğim için bana trip atsada aramız iyiydi. Okuldan eve yürüyerek geldiğimde kapının ardından sesler duymuştum ve çok korkmuştum. İçeriye bir panikle girdiğimde babamla annemi kavga ederken görmüştüm. Artık üzülmüyordum çünkü alışmıştım onların kavga etmesine ama boşanmalarından sonra onları ilk defa yan yana görüyordum. Şaşkın ifadelerle içeriye girip kapıyı sert bir şekilde kapatmıştım. İkiside bana baktığında
"Sizin derdiniz ne sesiniz ta nereden duyuluyor" diye bağırmıştım. Çantamı yere fırlatıp onlara doğru ilerlemiştim. Karşılarına geçtiğimde
"Baba senin burda ne işin var" ses tonumu ayarlamaya çalışmıştım. Babama bağırmak bana göre değil. Babam tam cevap verecekken annem atladı.
"Benim seni onu görmemen için zorladığımı söylüyor" diye bağırdığında kaşlarımı kaldırarak babama baktım. Evet onunla fazla samimi değildik ama bunun annemle hiçbir alakası yoktu. Tam tersi hep babamın mesafe koymalarından kaynaklanıyordu.
"Ne" diye çıkıştığımda annem sinirli bir şekide gülümsedi. Babam omuzlarımdan tuttu ve sakin olmak için kendini zorladı.
"Bak kızım eğer annen böyle birşey yapıyorsa" derken sözünü keserek omuzlarımı tutan ellerden uzaklaştığımda elleri havada kaşmıştı.
"Bunun annemle bir alakası yok. bende seni görmek isterim ama okul var hem okul olmasa bile senin işin var. Siz boşanmadan öncede biz iki yabancı gibiydik zaten" bunları o bana söyletmişti. Onun kalbini kırmak istemiyordum ama bunun sorumlusu oydu. Hiçbir zaman benimle ilgilenen bir baba olmamıştı zaten. Bana buruk bir bakış attıktan sonra anneme baktı.
"Yalnız konuşabilir miyiz baba kız" dediğinde anneme baktım. Annem başıyla onayladığında babamla kapının önüne çıktık ve evden biraz uzaklaştık. En sonunda evimizin arka tarafında kalan parka oturmuştuk. Etrafta bir sürü yeşillik vardı. Çimenler içime huzur dağıtırken babama baktım. Ne konuşacağını bilmiyor gibiydi ve oldukça gergindi.
"Bak hande biliyorum seninle çok ilgili bir baba olamadım aramızda her zaman bir mesafe vardı ama bunu düzeltebiliriz inan bana hayatımdaki tek önemli şeysin" o kadar samimi konuşmuştu ki ağlamak geliyordu içimden. Gözlerimin dolduğunu hissedince başka tarafa baktım. Ellerimi tutup
"Bana zaman ver herşeyi düzelteceğim. Bir ay. Bak tam bir ay bende kal baba kız olarak yapmadığımız herşeyi yapalım aramızdaki ilişkiyi düzeltmek istiyorum" gözlerimden bir yaş aktığı zaman konuşmak için ağızımı açmıştım ama hıçkırdığım için konuşamamıştım. Birden babama sarılınca oda bana sımsıkı sarıldı. İlk defa böyle birşey yaşıyorduk babamla. Annem izin verir miydi acaba babamla kalmama.
"Bir şartım var" burnumu çekerek başımı omuzundan kaldırdığımda bana şaşırarak bakmıştı.
"Neymiş o" dediğinde gülümseyerek
"Alışverişe gideceğiz ama" dediğimde gülerek "cadı" diye söylendi. Şu an babamla bu kadar yakın olduğumuza inanamıyorum. Annemle her zaman yakındım ama babam o hep işi bahane edip benden uzaklaşırdı. Bir şirketi var ve bütün yetki onun üzerinde işinin zor olduğunu biliyordum ama boş zamanlarında da bahaneler buluyordu. Babamla vedalaşıp eve girdiğimde annem tırnaklarını yiyerek bir sağa bir sola dönüp duruyordu. Beni gördüğünde hızlı adımlarla karşımda dikildi.
"Sen ağladın mı birşey mi oldu söyle hadi öldüm meraktan" nefes almadan peş peşe sorular sormuşu. Derin bir nefes aldığımda meraklı gözlere baktı.
"İyiyim ben. Hatta çok iyiyim. Babam aramızdaki mesafeyi düzeltmek istiyor" dediğim zaman alaycı bir ifadeyle baktı suratıma. Bunu yaşamamış olsam bende inanmazdım ama bu gerçekti. Alaycı bir gülüş attıktan sonra bana baktı
"Biraz geç kalmamış mı" diye söylendiğinde
"Hayır" diye çıkıştım. Annem birden ciddileşince sakin olmaya çalışarak konuya girdim.
"Babamla kalacağım yani bir ay sadece onunla yapmadığım şeyleri yapmak istiyorum. Sonuçta o benim babam" dediğimde annem tepki vermedi. Arkasını dönüp oturma odasındaki koltuğa oturduğunda arkasından ilerledim. Yanına oturduğum zaman yüzüme baktı.
"İzin veriyor musun? " nefesini dışarıya üfledikten sonra
"Ne diyebilirim ki o senin baban" dediğinde gülerek boynuna atladım. Yüzüne baktığımda zorla gülümsedi.
"Teşekkür ederim seni çok seviyorum" dediğimde oda aynı şeyleri söyledi. Koşarak odama çıktım. Babama haber verdikten sonra pembe bavulumu açtım. en sevdiğim kıyafetlerimi bavula tıkıştırdığımda zar zor kapatmıştım. Bavulu merdivenlerden aşağı indirdiğimde annem kapının ordaydı.
"Bu kadar çabuk gitmek zorundamıydın" üzülmüştü ama yapacak birşeyim yoktu. Yanağından öptükten sonra babamın korna sesini duydum.
"Her okul çıkışı uğrayacağım söz veriyorum" dediğim zaman
"Yok birde uğrama" gülerek tekrar öptüğümde kapıyı açtım. Bavulu babamın bagajına koyup arabaya binmiştim. Araba yolculuğumuz sessiz geçmişti. Aslında üzgün gibi bir şeydim. Hem seviniyordum hem üzülüyordum. Eski evimi o kadar çok özlemişimki. Eski günler aklıma geldikçe hüzünleniyordum resmen. Oturma odasına geçtiğimiz zaman karşılıklı oturduk. Pizza söylemiştik. Pizzayı çok severim. Eskilerden bahsettikten sonra ortalık sessiz olmuştu. Konuşacak birşey kalmamıştı.
"Ee eskileri konuştuk birde şimdiki hayatından bahsedelim" dediği zaman öylece baktım. Ne yani ne öğrenmeye çalışıyordu ki. Ona boş boş baktığımda
"Erkek arkadaşın olmadığını düşünüyorum çünkü olsayı bana söylerdin değil mi? " offf bu selim neden gittiğim heryerde.
"Baba" diye mızmızlandığın zaman tek kaşını kaldırdı.
"Var gibi birşey" diye geçiştirdiğimde homurdandı.
"Ara hemen gelsin" bu adam ciddimiydi. Bu saatte. Saat neredeyse 8 olacaktı. Ona şaşkınca baktığımda o normal bakıyordu.
"Bu saatte" dediğim zaman saatine baktı.
"Evet ne olmuş. Ayrıca sevdiği kızın babası çağırıyor tabiki gelecek" gözlerimi devirdiğimde telefonu elime aldım ve odadan uzaklaştım.
S
Efendim
Şimdi ne diyecektim ben ona. Babam seninle tanışmak istiyor koş gel mi ahh.
Napıyorsun
Alıştıra alıştıra söylemem gerekiyordu zaten heyecanlıydım.
Evdeyim de bunun için mi aradın normalde aramazdın
Yine o ukala ses tonuyla konuşmuştu gıcık.
Babam seninle tanışmak istiyor hemen şimdi
Dediğim zaman bir süre ses gelmemişti. En sonunda güldüğünde çıkan o sesi duydum.
Konum at yarım saate ordayım
Ne bu kadar çabuk mu. Ben kabul etmez sanıyordum. Teşekkür edip telefonu kapattığımda suratımda anlam veremediğim bir ifade oluştu. Babamın yanına oturup geleceğini söyledikten sonra sohbete devam ettik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı İhanet (Düzenlenecek)
Fiksi RemajaHayatımda yaptığım en büyük yanlışın Hayatımdaki en güzel şey olabileceğini kim bilirdi ki ?