Sende Benimsin !

2K 280 19
                                    

M: Hande Koper

Ellerimi iki yanımdan sandalyeye yaslayıp ayaklarımı salladım. Karakoldaydık ve henüz ifade vermediğimiz için selimi bir yere kapatmışlardı. Muhtemelen çıkınca beni öldürecekti ve ben gönlünü nasıl alacağımı hala bilmiyordum. Elimde hala yemediğim pamuk şekerimle beklerken odaya annem girdi. Annemi görünce rahat bir nefes aldım. Ayağı kalkıp ona sarıldım. "Naptın kız sen bugünleri demi görecektim ha" derin bir iç çektim. "Anne valla bir şey yapmadım" kendimi savunurken komsermidir başkomsermidir her neyse ilgimi çekmeyen rütbeye sahip olan carizmatik adam "kızınızın bir suçu yok hanım efendi" annem karşımdaki sandalyeye oturdu ve gözleriyle oturmamı istedi. Ateş fışkıran gözlere sevimli bakışlar atıp oturdum. Annem carizmatik adama bakıp "cenk" diye bağırdığında adam anneme önce deli lan bu karı der gibi baksana sonradan oda gülerek "sinem" dediğinde şaşkınca onları izliyordum. Karşımda sarmalaştıktan sonra tekrar yerlerine oturdular.

Karizmatik cenk komserciğim annemin lise arkadaşı çıktığı için sevinmiştim. Selim orada kalacak diye korkuyordum. Anneme herşeyi anlattığımda bana sokokta öpüşmeyi ben sana sorcam der gibi baktı. "Hande sen çık dışarıya ben geleceğim" dediğinde itiraz istemeyen bakışları onaylayıp odadan çıktım. Kapının hemen önünde bir polis daha gördüğümde tatlış bir şekilde ona sevgilimin nerede olduğunu sordum. Tabi sevgilim demedim uzun uzun açıklama yaptım şu saatte getirildi şu sebepten falan her neyse.

İçeriye girdiğimde selim oturmuş boş boş tavana bakıyordu. Ben zor olsada ikna ettiğim polise teşekkür ettikten sonra kapıyı kapattım. Selim beni gördüğünde sinirle baktı. "Selim şebekciğim" dediğimde demirlere tutundum ve kafamı demirlere yasladım. Cevap vermediğinde ofladım. "Yaa küstün mü" pamuk şekerim hala elimdeydi onun yemesi için yememiştim. İçimden kendi kendime ne kadar da romantik dediğimde kendime güldüm. Hala cevap beklerken hıçkırık tuttuğu için lanet ettim. "Ya ama bak vallaha sadece eğlenmek istemiştim ya" son çırpınışlarımı sergilediğimde kafasını hafifçe indirdi ve sertçe baktı. Tekrar hıçkırdığımda kafamı demire çarpmıştım. Gülüşü kulaklarıma dolarken gözlerimi devirdim. "Anca rezil olursam gül zaten sen böyle trip atmayı nerden öğrendin ya banda öğret sende uygulayacağım" tekrar cevap gelmesini beklerken kapı açıldı. İçeriye annemle cenk komser girdiğinde rahatladım ve nefesimi dışarıya üfledim. Anahtarları çıkarttığında anneme "teşekkür ederim annem" dedim. Bana piç gibi sırıttı neden acaba ? Kapı açıldığında içeriye girip selime sarıldım. "Hadi çıkalım" selimin elinden tutup ayağı kaldırdığımda kapı üstüme kitlenince ben şok ben iptal oldum yani. "Cenk amcacığım napıyorsun ya" annem güldü. "Sana cezam hatta size bir gün burda kalında aklınız başınıza gelsin" kapıyı kapatıp çıktığında benim ağızım hala açıktı. Demirlere sarıldım. "Hhhaaayııır ben burda yaşlanamam benim tek suçum aşık olmak" diye bağırdığımda selim güldü. "Ya kes salak gibi gülmeyi şuan parmaklıklar ardındayız farkında mısın" gözlerini devirdi "hadi canım aa hiç bilmiyordum" birde dalga geçiyordu pislik.

SELİM'den

Az önce kalktığım yere tekrar göt gibi otururken hande de yanıma geldi. Bu halde bile ona kızamıyordum ama bir daha böyle aptalca birşey yapmaması için konuşmuyordum onunla aklı başına gelsin. Gözlerimin içine baktığında bende ona baktım. "Bak ben gerçekten ö" derken hıçkırdığı için cümlesini tamamlayamamıştı. Güldüm. Somurttu. Elimi yanağına götürdüm "tamam tamam küsmedim sana ama bunun hesabını sormayacağım sanma" dediğimde gülümsedi ve elindeki pamuk şekeri bana uzattı. Ona ciddimisin bakışları attım. Kaç saattir açıkta olan şey kim bilir ne kadar kirlenmiştir. "Sen ye canım istemiyor" dediğimde gözlerini devirdi. "Şu hayatta en sevdiğim şey pamuk şeker, nutella, birde damon salvatore ve ben senin için bunu yemedim ama şuan konumuz bu değil her neyse" kaşlarımı çattım. "Damon kim lan ben varken" dediğimde güldü. "Ha birde sen" diye eklediğinde gözlerimi devirdim. "Yerinde olsam şuan bana sataşmazdım çünkü her an küsebilirim" korkuyla gözlerime baktı. "Ya tamam tamam valla seni ondan çok seviyorum hem sen daha yakışıklısın" gözlerime yavru köpek bakışları attığında burnunu sıkarken tekrar hıçkırdı. Somurttuğunda güldüm. "Hıçkırınca daha tatlı oluyorsun be maviş" diye itiraf ettiğimde güldü. Pamuk şekerden bölüp ağızına attığında sertçe ona baktım. "O benimdi" dediğimde güldü. "Hani istemiyordun" gözlerimi devirip elimi beline attım ve dudağının yanına yapışan pamuk şekeri dudaklarımın arasına aldım. "Sende benimsin" gülüşü kulaklarıma dolarken hıçkırdı dudakları dudaklarıma değerken. Başını geriye çekti ve utançla yüzüme baktı. "Özür dilerim" dediğinde gözlerimi devirdim. "Salak senden tiksinmiyorum" derken tekrar dudaklarını dudaklarımın arasına aldım. Elini enseme koyup karşılık verdiğinde elindeki pamuk şekeri kapıp çapkınca sırıttım.

HANDE'den

Pamuk şekeri elimden çekince somurtmak istedim ama dudaklarının tadı buna izin vermiyordu. Bana bakarak hunharca pamuk şekeri yemeye başladığında güldüm. "Noyo goloyorson" ağızı dolu olduğu için komik olmuştu. Dudağının tadının şu anda ne kadar tatlı olabileceğini hayal ederken koluna girip başımı omuzuna yasladım. "Selim annem için pardon yani beni sokakta öpmeye çalıştığını söylediğimde gözlerinden ateş fışkırdı resmen" mahçup bir şekilde konuşmuştum çünkü benim yüzümden burdaydı ve çıkamıyordu da. "Saçmalama hem sende yanımdasın sorun yok" güldüm. Böyle konuşması hoşuma gidiyordu ve az önce bana sende benimsin demişti. İçim ağızımdaki pamuk şeker gibi eriyip gitmişti resmen. Elindeki pamuk şekeri iki dakkada bitirdiğinde gözlerimi devirdim. İnsan tadını çıkartarak yer. "Hadi uyu maviş" oda başını başıma yasladığında huzurla sırıttım. O kadar gerçek dışıydı ki ilişkimiz. Artık önümüzde engelde yoktu. Mira öğrenmişti ve biz ayrılmamıştık eğer ondan ayrılsaydım bir daha nasıl nefes alırdım diye düşünürken sormazsam çatlayacağım soruyu sordum. "Selim" "hıı" uykulu sesi doldu kulaklarıma ne çabuk yahu. "Sana birşey sorcam" güldüğünü gördüm omuzunun üstünden. "Onu anladım hadi sor" kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Oda bana baktı. Gözleri kızarmıştı benimkininde kızardığına emindim saat geç olmuştu bayağı bir. "Beni kaybetsen canın acır mı?" İçimden geçenleri sorduğum için kendimi tebrik ettim. Normalde böyle bir cesareti asla bulamazdım kendimde. "Acır ama hayatta daha acı şeyler var" gözlerim büyümüştü. Ben güzel birşeyler söyleyeceğini beklerken umursamazca konuşmuştu. Kaşlarım ağızıma kadar indi. "Neymiş o" dedim sinirle. Çapkınca sırıtarak "beni kaybetmek" dediğinde kocaman bir gözlerimi devirdim. Cümlesine devam etti. "Düşünsene bir insanın benim gibi bir mükemmelliği kaybettiğini Allah korusun valla kimsenin başına vermesin böyle kötü şey" sinirle ondan uzaklaşmaya çalışırken ensemden tutup başımı göğüsüne yasladı. "Ama ben seni kaybedersem bu kalp bir daha atmaz" birden ciddileşmişti hep aynı şeyi yapıyor bir gülüyor bir ciddi oluyor sorunları var diyorum bu çocuğun bana inanmıyorsun iç ses! Ellerimle onu sarmalarken kalp atışları kulağımı doldurdu.

Tatlı İhanet (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin