Tatlı İhanet (Düzenlenecek)

İnatçı keçi

Multi: Selim Ekici

Yorum ve votelerinizi bekliyorum iyi okumalar :)

SELİM'den....

Kapıyı açıp onu beklemeden dışarı çıktığımda arkamdan homurdandığını duydum. Merdivenleri inip pembe koltuklarına oturduğumda arkamdan geldi ve yanıma oturdu. Evleri güzeldi ama fazla renkliydi hele handenin odası....

"Bana yeni bir anahtar borçlusun" dediğinde ellerini önüne bağlayıp somurttu. O kadar komikti ki somurttuğunda. Güldüğümde daha çok somurttu
"Ne var niye gülüyorsun " diye bağırdığında daha çok güldüm.
"Anahtar cebimdeydi." Dediğimde kıkırdadım. Gerçekten pantolonuma koyduğuma inanmış mıydı. Böyle bir şeyi asla yapmam.
"Çok safsın be yafrım" diye dalga geçtiğimde gülmekten karnım ağırıdı. Ellerimi karnımın üstüne koyduğumda hızlıca ayağı kalktı.
"Ya sen sen öküzün tekisin beni kandırınca eline ne geçti." Diye bağırdığında bende ayağa kalkıp karşısına geçtim. Gülmemek için dişlerimi sıktım çünkü gerçekten sinirliydi.
"Senin vücudunu gördüm daha ne olsun" dediğimde kızardı. Onu sinir etmek hoşuma gidiyordu. Sinirlendiğinde ne yaptığını bilmiyordu ve herşeye inanıyordu. Ona daha fazla gıcık etmek için vücudunu baştan aşağı süzdüğümde kıpkırmızı oldu. Sebebini biliyorum ama onunla uğraşmak hoşuma gidiyordu.
"Pisliksin. Cenabet kılıklı sapık" diye bağırdığında gözlerimi devirdim. Sürekli ne kadar sapık yada pislik olduğumu söyleyip duruyordu.
"Çok konuşuyorsun ben acıktım hadi yemek yap" dediğimde mutfağa doğru ilerledim ve beyaz masanın krem rengi sandalyesine oturduğumda somurtarak yanıma geldi.
"Kalmak zorunda değilsin hatta git annem sarhoştu sadece" dediğinde sırıttım.
"Hayır gitmiyorum annen seni bana emanet etti şimdi yemek yap acıktım" bana gözlerini devirdikten sonra karşımdaki sandalyeye oturdu
"Ben yemek yapamam pizza söyleyelim" dediğinde telefonu eline aldı. Beceriksiz keçi. bir kız yemek yapamaz mı ?
"Beceriksizsin" dediğimde suratını buruşturdu.

10 yada 20 dakika sonra pizza geldiğinde masaya servis yaptı yanına kolaları doldurdu ve oturdu.
Yemeğe başladığımızda heryer birden karanlık oldu. Olduğu yerde sıçrayınca gülümsedim.
"Karanlıktan korkan bir keçi hemde inatçı" diye dalga geçtiğimde
"Kapa çeneni" diye bağırdı. Yerinden kalkıp iki tane mum yaktı ve masaya koydu.
"Çok romantik" dediğimde gerizekalı dedi.
"Böyle boş boş oturacak mıyız" diye sorduğunda çapkınca sırıtıp
"Sen ne yapmamızı istersin " diye sordum.
"İki dakika insan olmanı" dediğinde güldüm. aklıma doğruluk cesaret oyunu gelmişti acaba çocukça bulur muydu ? Ama ona istediğimi yaptırabilirdim ve bu harika olurdu.
"Hadi doğruluk cesaretlik oynayalım" emin olmayan ses tonumla sormaya çekindiğim soruyu sorduğumda gülümsedi ve olduğu yerde sıçrayarak tamam dedi. Bu kadar sevineceğini ve bu kadar çabuk kabul edeceğini bilmiyordum.
"İlk sen sor"diye önceliği ona verdim. Bana şaşkınca bakarken
"Cesaret" diye atıldım o sormadan. Biraz düşündükten sonra söyledi aklındakileri.
"Neden etrafında o kadar kız varken benimle birliktesin" ondan böyle saçma bir soru bekliyordum zaten.
Hala anlayamadı mı ondan hoşlandığı mı
"Bu cesaret olmuyor" dediğimde kaşlarını çattı.
"Ama ben bu soruyu sormak istiyorum bir dahakine cesaret dersin" dediğinde yavru köpek bakışlarını attı.
"Peki inatçı keçi ama bil diye söylüyorum böyle yapınca çirkin oluyorsun" söylediğimi umursamayarak güldüğünde bende güldüm. Kesin bir ses tonuyla
"Senden hoşlanıyorum" dediğimde gülümsememek için yanaklarını ısırdı ve başını önüne eğdi. Sanki gülümsediğini görmedim. Oda bana bakıp doğruluk dediğinde sırıttım.
"Ne var" dediğinde
"Senden beklediğimi söyledin sadece şaşırtmadın beni" onun cesaret demesini istiyordum. Böylece istediğimi yaptırabilirdim.
"İyi peki cesaret" dediğinde ciddi olmaya çalıştım. Onu oyuna getirmiştim ve bunu anlamamıştı bile saf keçi.
"Öp beni" dediğimde göz bebekleri büyüdü. Ona çapkınca sırıttığımda doğruluk deyip hemen değiştirdi. Bunu yapacağını biliyordum.
"Olmaz söyledin bir kere" dediğimde
"Seni sapık beni sürekli kandırmaktan bıkmadın mı" diye çıkıştığında gülümsedim.
"Hadi bekliyorum" diye dalga geçtiğimde ayağa kalktı. Bende kalktım.
"Ama ufacık bir öpücük" diye kendince sınır koyduğunda başımı salladım. Ama öyle bir niyetim yoktu.
"Ama ıslak" dediğimde gülümseyip ona doğru yürüdüm. Gözlerini devirdiğinde Sırtını arkasındaki duvara yaslayıp belinden tuttum ve onun öpmesini bekledim. belinden tuttuğumda titremişti.
"Hadi" gülümseyerek ona baktığımda istemsiz gözükmeye çalışıyordu ama beni öpmeyi seviyordu. Yaklaşıp alt dudağımı emdiğinde ellerinin birini saçlarıma diğerini enseme koydu. Bunu yapmasını seviyordum. Bende onun üst dudağını emdiğimde kafasını geriye çekmeye çalıştı. Küçük öpücükeler bana göre değil.
"Yeter" dudaklarımın arasında konuşmaya çalışıyordu. Hiç bir zaman susmuyordu.
"Küçük bir öpücükle yetineceğime inandın mı cidden" dediğimde dudakları dudağıma değerken sırıttı.
"Pislik" dedi her zaman ki gibi. Ama bu sefer gülerek söyledi bunu daha çok beğenmiştim. Dakikalarca öpüştükten sonra dudaklarını benden ayırdı ve derin bir nefes aldı. Alınımı alınına yasladığımda gözlerimin içine bakıyordu. Hüzünlü bir bakıştı bu.
"Ben senden neden uzak duramıyorum" derken kollarımın arasından ayrıldı ve sandalyeye oturup kolasından içti. Karşısındaki sandalyeye oturduktan sonra gülümsedim.
"Çünkü bana aşıksın" onu sinir etmeyi seviyordum. Aslında bu kadar kendini beğenmiş değilim ama onun yanında böyle oluyorum. Tekrar kızardığında başını önünene eğdi. Utandığında, heyecanlandığında, kızdığında yada üzüldüğünde terliyordu.

-------

Yemekten sonra televizyondaki şu saçma romantik filmi izlemiştik. Ne zaman romantik bir sahne çıksa tatlı bir şekilde gülümsüyordu ve çok tatlı oluyordu. Film izlerken yavaş yavaş gözlerinin kapandığını farkettim.
"Hadi kalk yatağına" dediğim zaman itiraz etti neye itiraz ediyorsa gözlerini zor açık tutuyordu. Birden onu kucağıma aldığımda sarsıldı.
"Napıyorsun" diye bağırırken ellerini boynuma doladı ve sıkıca tutundu.
" inatçı bir keçiyle uğraşıyorum"
Dediğimde uykulu bir suratla gülümsedi. Odasına çıkıp onu yatağına yatırdığımda üzerine battaniyesini çektim. Tam odadan çıkacaktım elimden tuttu ona garip bakışlarımı atarken bana uykulu bir şekilde gülümsedi. Ve öldürücü bir tatlılığı vardı.
"Benimle kal" gözleri kapalı bir şekilde son gücüyle elimden tutuyordu ve onunla yatmamı istiyordu.
"Hayır uykulusun ne dediğini bilmiyorsun sabah uyandığında beni öldürürsün" dediğimde gülümsedi. Tam gidecektim
"Yaa gitme dedim" diye sızlandığında cümlesine devam etti.
"Söz sabah seni yumruklamayacağım" dediğinde gülümsedim. İçimde tarif edemediğim bir sevinç vardı. her haraketiyle beni mutlu ediyordu. Ona her geçen gün daha fazla yaklaşıyordum.
"Kay o zaman" dediğimde battaniyenin kenarından tuttum ve açtım. yatağın içine girdiğimde tek elimi başımın altına koydum. Oda bana yaklaşıp sarıldığında gülümsedim tek eli göğüsümün üstünde diğeri ise yanağımdaydı. Oldukça tatlı bir sahneydi bu aslında ne düşünüyorum ben. İki bacağınıda bacaklarımın üstüne koyduğunda tek elimle onu kendime daha çok sarmaladım ve kendimi uykuya teslim ettim.