BÖLÜMLER DÜZENLENİYOR...
Multi: Hande Koper
Yorumlarınızı ve beğenilerinizi eksik etmeyin lütfen :)))
Sabah samara kılıklı bi tiple uyandığımda hem tipim yüzünden hemde okullar açılacağı için içimde tarifsiz bi hüzün vardı. Öyle ki saatlerce Yıldız Tilbe dinlemiş gibi hissediyordum.
Resmen bi hafta sonra okullar açılıyordu. Hemde bir hafta!
bi insan bişeyi istemiyorsa bu o şeyi istemediği anlamına gelir. Ama yok biz bişeyi istemediğimizde bu o şeyi kesinlikle yapacağımız anlamına geliyor.
Göz deviren emoji.
Hiç gitmek istemediğim yeni okulumdaki yeni tipleri az çok görmüştüm ve hiç benim tarzım değillerdi. Eteklerini yukarıya kaldırıp bacak şovu yapan seksi kızlar ve o bacaklar için yanıp tutuşan sapık erkekler.
Yaz tatilim kendimi bildim bileli tanıdığım en yakın arkadaşım,kardeşim,tek dostum olan mira'yla birlikte geçmişti-her sene olduğu gibi-ve onun 3 yıldır platonik olarak aşık olduğu şu havalı çocuk. onunla bir türlü konuşmaya cesaret edemiyordu. Sadece adını bildiği çocuğa tam 3 yıldır aşıktı.
bir araya geldiğimizde sürekli ona karşı nasıl hissettiğinden bahsederdi. saçlarını nasıl yukarıya kıvrımlı bir şekilde kaldırdığından. Güldüğünde olmayan ama olsaydı çok tatlı olurdu dediği gamzesinden bahsetmişti tatil boyunca. Çocuğu tanımadan ondan nefret etmiştim çünkü en yakın arkadaşımla artık onun yüzünden bişey konuşamıyordum.
Mira'ya onunla benim konuşmamı ne zaman teklif etsem bana 'hayır sakın konuşma onun yüzüne bir daha bakamam' diyordu. Fazla utangaçtı, aslında o çocuğun onu geri çevireceğini düşünmüyorum mira oldukça tatlı bir kızdı ve çok güzeldi. Tatlı ve güzel hangi erkek hayır der ki ?
Okullar kapandıktan sonra taşındığımız bu yeni eve hala alışamadım. Tanımadığım bir yerde tanımadığım insanlarla yaşamaya nasıl alışacaksam, doğduğumdan beri yaşadığım yerden annem ve babam ayrıldığı için ayrıldım. Babam orda kalmayı seçti ve annem ondan uzak kalmak istediği için gerçekten eski evimize uzak bir yer seçti. Benimde annemle kalmam gerektiği için bu yerde yaşamaya alışmam gerekiyor.
Yüzümü yıkadıktan sonra pofuduk toz pembe terliklerimle merdivenleri indim. Merdivenleri inince hala alışamadığım koca bir salonumuz karşıladı beni, büyük ve güzel bir evdi evimiz.
Çok fazla değiliz ama zenginiz işte.
Yinede çok büyük bir ev istemediğimi anneme söylediğim halde büyük bir ev almıştı. Mutfağa doğru hala dağınık ve hala uykulu gözlerle kaplumbağa adımlarımla yürürken beyaz buzdolabının üzerine bir süsle tutturulmuş yeşil renkteki küçük kağıdı elime aldım.
Annem işe gittiğini ve yemeğin hazır olduğunu yazmış. Ah tabi ya bugün pazartesiydi ve haftaya okullar açılacaktı bu aklıma gelince tekrar somurtarak yuvarlak beyaz masanın krem rengi sandalyesini çekip oturdum. Gözlerimi tam açtığımda uykum tamamen gitmişti. Şükür.
Telefonu elime alıp mira'yı aradım, bir kaç saat sonra bize geleceğinden bahsetti. Bende ortalığı biraz toparlamıştım. Annemin yaptığı enfes menemeni yedikten sonra sarı saçlarıma maşa yaptım ve dağıttım daha doğal dursun diye. Oturma odasına gidip büyük minderli toz pembe koltuğumuzun üstüne oturdum. Hemen karşı duvardaki televizyonu açmak için kumandayı elime aldığımda kapı çaldı. Mira gelmişti. Kapıyı açtıktan sonra samimi bir şekilde öpüşüp sarıldık. İki gündür görüşmüyorduk ve özlemiştim. Oturma odasına benden önce hızlı adımlarla geçip oturdu. Bende hemen yanına oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı İhanet (Düzenlenecek)
Novela JuvenilHayatımda yaptığım en büyük yanlışın Hayatımdaki en güzel şey olabileceğini kim bilirdi ki ?