Namussuz görl

1.7K 187 36
                                    

Multi: HanSel

30k olmuşuz çok teşekkür ederim hepinize :) iyi okumalar yorum ve votelerinizi bekliyorum :)

Selim'den

"Sikeyim beni kesin öldürecek" dedim gözlerini açmaya çalışan handeye bakarken. Hepimiz etrafına doluştuk ve handenin uyanmasını bekliyorduk. Eğer ölseydi belkide gülerdim. Ne bileyim. Gezete manşetleri aklıma geldi bir an. Sevişirken öldü ! Kendi kendime kıkırdadım. Özkan kafama vurdu. "Kız senin yüzünden bayıldı sen gülüyorsun Pezevenk" dedi. Normalde küfür etmeyen çocuğa bile küfür ettirmiştim. "Günaydın namussuz görl" dedi mert etrafına bakan ve neler olduğunu anlamaya çalışan handeye gülerek. "Noldu yav" dedi hande sızlayan başını tutarken. O anda gülümsememi tutamadım. "Boşver güzelim iyisin ya" dedim alınından öperken. Sonrada koltukta doğrulamasına yardım ettim kolumu omuzuna atarak yanına oturdum. "Sevişirken bayıldın" mert yine çenesini tutamamıştı. Söylediği şeyle herkes gülmeye başladığında kendimi tutamadım ve bende güldüm. "Naparken naparken" dedi kızarmış suratıyla. Oh ben kıyamam ona diye geçirdim içimden. Az sonra beni öldürecek olmasına rağmen "şimdi şöyle oluyor namussuz görl" diye cümleye başlayacaktı ki hande araya girdi. "Namussuz sensin lan düzgün konuş" dedi hala hatırlamadığı için kızgındı. "Yav herneyse....biz furkanların evindeydik sonra siz bi ara bunun odasına çıktınız çıkış o çıkış. Bende dedim allah allah ne oldu yoksa bunları birileri kaçırıp zorla arka sokakları izleterek işkence falan mı yapıyor diye düşündüm sonra size bakmak için odaya girdim veee sonuç" dedi elinde yarım saattir herkesin almaya çalıştığı ama alacağımız zaman kaçtığı handenin toz pembe sütyenini tutarak. Hande birden şaşkınlıkla bana sonrada merte baktı. "Ne garip bendede o sütyenden var" dedi alaylı bir ses tonuyla. Olanlara inanmak istemiyormuş gibi bir hali vardı. Sonra elleri göğüslerine gitti ve sütyenin üstünde olmadığını anlayınca "mert sütyenimi bırakmak için iki saniyen var yoksa sağ sol kroşe girişirim sana" ses tonundaki ciddiyet beni bile asker gibi hizaya getirdiğine göre mertte tırsmıştı. Sütyeni hemen handeye doğru fırlattı. "Aman al be senin pazar malı sütyenine kalmadık burda aşkımın sütyeni var" derken serenayın göğüslerine bakarak 'naber bebek' diye tısladı. Serenay mertin kafasına vurunca kafası istemsiz olarak serenayın göğüslerine gömüldü. Serenay yaptığı aptallığın bedelini kıpkırmızı olarak ödedi tabi. "Oha aşkım bidaha vursana" dedi sanki önüne binlerce pamuk şeker konmuş hande edasıyla. Hepimiz kıkırdarken serenay merte birdaha vurdu ama bu sefer erkekliğine. O hissin nası birşey olduğunu hepimiz bildiğinizden bütün erkekler koro halinde suratımızı büzüştürerek 'ooooo' diye bağırdığımız sırada mert halıda can çekişiyordu. "Y-ya aşkımcımcım küçük mert olmaz. O ilerde seninde işine yaricak ona niye vuruyorsun" hala erkekliğini tutarak kıvrılan mert konuştukça serenay kırmızının tonlarını değiştiriyordu üstünde. hepimiz güldüğümüzde hande bana piç smile yaparak "bundan sonra sana kızdığımda küçüğüne tekme atacağım" dedi ve piç smile yapmaya devam etti. "Aa güzelim öyle deme lazım olur" dedim ve yanağını sıktım. Piç smile yapan suratı düşerken ben gülmeye başladım.

➖➖

"Bugün sınırlarını fazla zorladın o yüzden nereye gittiğimizi söyle artık" dedi hande sıkıntıyla. Yalandan tebessüm ettim. Çünkü moralim şuan sıfırın alt tabakalarındaydı. "Ama bayılmanda benim bi suçum yok" dedim ve kaşlarının martı gibi çatılmasına nedem oldum. Arabadan indik ve kaputa yaslanıp onunda inmesini bekledim. İnip karşıma geçtiğinde derin bir nefes aldım. "Söyle artık canını sıkan ne" dedi. Ondan. Ne saklayabilirdim ki beni en iyi tanıyan tek kişi o bu dünyadaki. Nefesimi dışarıya üfledim. "Az sonra bir yemek yiyeceğiz" dedim kelimeler arasında durarak. "Evet bu çok normal insanız ya hani" diye dalgaya vurduğunda yanağını sıktım. "İnsanın zeki sevgilisi olması kadar harika birşey yok" dedim yine yalandan bir gülümsemeyle. Elini yanağımdaki parmaklarıma getirdi ve dudaklarına götürüp derin bir şekilde öptü. "Tamam konuya gel artık" dedi. Sakince nefes aldım. "O yemekte babamda olacak" dedim tek nefeste. Gözlerini kırpmadan gözlerimin içine baktığında nefes almam gerektiğini hatırlayıp nefes aldım. "B-bak sana söylemediğim içn özür dilerim ama gelmezsin di-" sözümü bitirmeden elini dudağımın üstüne koydu. "Selim" dedi ve derin bir nefes aldı. "B-ben her zaman senin yanındayım. Ne olursa olsun. Kim olursa olsun seni yalnız bırakmam ama" diye devam edince derin bir nefes daha aldım. Bu amaları hiç sevmiyordum. "Ama sen buna hazırmısın" bu kız herşeyiyle mükemmel olmayı nasıl beceriyordu bilmiyorum. Ben kendi için istemez veya hazır değilim gibi cümleler beklerken o benim hazır olup olmadığımı soruyordu ve ona tekrar aşık olmamı sağlıyordu.

Tatlı İhanet (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin