17.Bölüm\Ege

11.5K 728 125
                                    

Multimedya Ege, Dicle, Merve ve Batın.

Bölüm şarkısı: Toygar Işıklı: Sen eşittir ben.
~~~~

Dün gece çok huzurlu bir şekilde uykuya dalmıştım. Şu an nerede uyanabileceğim hakkında en ufak bir fikrim dahi yoktu. Gözlerimi yavaş yavaş araladım. Gece yattığım koltuktaydım yanımda da Batın vardı. Bir kolum onun karnındaydı. Allah'tan çıplak değildi. Başım boynunun hemen yanındaydı. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Şu an çok tatlı uyuyordu.
Arka cebimden telefonu çıkardım ve saate baktım. Okula gitmeye bir saat daha vardı. Yani uyuyabilirim. Batın'ın göğsüne biraz daha yaslandım ve sarıldım. Bulunduğum yer son zamanlarda sığındığım bir liman gibi olmuştu. Ne zaman ihtiyacım olsa Batın'ın kolları arasında buluyordum kendimi. Bu gerçekten çok iyi geliyordu bana. Güzel hissettiriyordu.

Biraz heyecan ve baya mutlu hissediyorum.
Sonuçta iyi hissediyordum. Tekrar gözlerimi kapattım.

Aslında şu an onu üzerimden fırlatmam falan lazımdı ama ben yapmıyordum. Batın'ın yanındayken hırçın içime saklanıyordu. Batın bana her ne kadar hırçın diye seslense bile onun yanında hiç de hırçın değilim.

~~~~
Yüzümde ılık bir nefes hissediyordum. Saçlarımın arasında dolaşan parmaklar vardı bir de. Aynı dün geceki gibi...
Gözlerimi hala açmamıştım. Batın'ın beni izlediğini anlayabiliyorum.
Birden burnuma küçük bir öpücük kondurdu.
Bu nedense hafif sırıtmama sebep oldu.
"Yakaladım seni Hırçın. Uyanıksın." dedi neşeli sesi ile. Gözlerimi açmadan
"Ne yapıyorsun?" dedim. Sesim hafif alaylı çıkmıştı.
"Benden çok fazla etkileniyorsun kalbinin atışından anlıyorum." diye fısıldadı biraz daha üzerime eğilerek. Dediği şey ile birden gözlerimi açtım. Ellerimi göğsüne koydum. "Hiçte bile!" diye bağırdım. Yüzünde pis bir sırıtış vardı. "Kalk üzerinden!"

Üzerinden itmeye çalıştım onu ama kalkmıyordu pislik.
Bir eli ile iki kolumu aynı anda tuttu.

Bir eliyle de gözümün önüne düşen saçı arkaya doğru itti.

"Uyurken çok daha tatlı oluyorsun. Hırçın olmuyorsun hiç. Uyurken daha rahat sevebiliyorum seni."

Kalbim duyduğu kelimeler ile küçük çaplı bir kriz geçirdi.
'Daha rahat sevebiliyorum seni...'
Gözlerimi iki kere kırpıştırdım. Bir an nefes almayı unutacağım diye çok korktum. Bu kelimeler sanki birazcık yani azcık garip hissetmemi sağladı.

Öküzlük yapmaktan korkuyorum. Normalde erkekler yapar öküzlüğü ama ben bu konulara pek uzak olduğum için olağan bir öküzlük yapabilirim.
"Anlamadım." dedim. Öküzlük sayılmaz yani anlamadım sonuçta.

"Anlaman için uygulamalı gösterebilirim. "
Zaten yakındı biraz daha yaklaştı.
Kollarımı tuttuğu için hareket edemiyordum.
"Sakın bak sakın düşündüğüm şeyi yapma!" diye bağırdım.
"Şu an değil, şu an sadece alıştırması onun. "
dedi ve yine sırıttı.
"Neyin alıştırması?"
Eğilip tam dudağımın kenarına bir öpücük kondurduğunda kaskatı kesildim.
"Öpüşmenin alıştırması."
Donup kaldım. Hareket edemedim. Ki zaten kollarımı tutuyordu.
Bu içimdeki hırçın çok fazla oluyordu artık bir gelip dur demesi lazım bu olaylara...

Bir hamle yapıp onu üzerimden ittim. Koltuktan yere düşecekken birden kolumu tuttu ben de onunla birlikte yere düştüm. Tam üzerine!

Çam Kozalağı "Hırçın"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin