Çam Kozalağı "Hırçın"

7.Bölüm\Depo

"Anne! Okulda yaparım kahvaltımı geç kaldım."

Kapıyı çekip evden çıktım. Çünkü annem her an geri döndürüp kahvaltımı yapmaya zorlayabilirdi. Israrcıydı bu konuda.
Motoruma binip çok uzak olmayan okuluma gitti.

Dün biraz sancılı bir gündü. Ortak acılarının sebebini öğrenmiştim.
Onlar kadar canım yanmasa da çok canım yanmıştı.

Okula geldiğimde motoru her zaman koyduğum yere koydum ve sınıfıma doğru gittim.

"Dicle!"
Tam sınıfa girecekken durdum ve arkamı döndüm.

"Melih?"
Onunla konuşmalı mıydım hiç bilmiyordum.

"İki saattir sesleniyorum. Duymuyorsun."

Beynimi işgal eden o kadar düşünce varken...

"Aklım karışık biraz."
Araladığım sınıf kapısını kapattı ve bana baktı.

"Garip bakıyorsun?"

Etrafa bakındım. Zil çalmak üzere olmalıydı.

"Yok aslında, sabah sersemliği."
Gülümsemeye çalıştım.
Eğer uyuşturucu tarzı bir şey kullanıyorsa bile onu bu yoldan döndürebilirdim.
Arkamı dönüp gitmek bana düşmezdi. Ona yardım edebilirdim.

"Söyle o sabah sersemliğine çok tatlı yapıyor seni."
Gülümsedim biraz daha.
"Zil çalmadan sınıfa gireyim mi? Bizimkilerle bir şey konuşmam lazım."

"İyi dersler tatlılık."

Gülümseyerek kapıyı araladım.
Çoğu kişi gelmişti. Ben sınıfa girdiğim an da zil çalınca konuşmaya fırsatımız olmadı.
Bende teneffüsü bekledim.

Teneffüs olunca yanlarına gidip, "Tekrar kusura bakmayın, ben dün öyle söylemek istemedim birden."

Karen'in eski halinden eser kalmamıştı. Neşeyle elini salladı, "Aman boşver. Nasılsın?"

Bu hareketi gülümsememe sebep olurken Batın'a baktım.

"İyi gibiyim. Bir şey danışacaktım hepinize."

Hepsi beni dinlediğini anlatan işaretler verince, "Aranızda Melih ile en yakın olan benim biliyorsunuz. Eğer uyuşturucu gibi bir şeye bulaştıysa bunu o pislikten çekebilirim. İkna kabiliyetim yüksek ve arkamı dönüp ona sırt çevirmek bana göre değil. Eminim size göre de değildir." dedim. Beklenti içinde onlara baktım.

"Bizim başka planımız var." dedi Batın.
Bu sefer de herkes onu dinlemek için ona baktı.

"Elindeki mal bitince tekrar Serkan ile bağlantıya geçecektir. Delil yetersizliğinden serbest bırakılan Serkan suç üstü ile tekrar içeri atılabilir."

Mantıklıydı fakat bundan Melih de zarar görürdü.

"Melih ne olacak?"

"Tedavi olur. Ceza almaması için elimizden geleni yaparız."

Gerçekten mantıklıydı.
"Biz onu gözlemliyor olacağız. Hafta sonu falan hep takip edeceğiz, Çağan, Kutay ve ben."

Bunun üzerine Emir'e baktım. Konuyla alakası yokmuş gibi dinliyordu.

"Emir neden sizinle değil?" diye sordum.

"Sana ne bundan?" diye cevap verdi Emir.
Zil çaldı tekrar. Ben yerime geçerken bir şey söylemedim ona.
Fakat kırılmıştım doğrusu.
Düzgün bir açıklama yapabilirdi.

Öğle arası yine kütüphaneye gittim. Her zamanki gibi Melih oturdu hemen yanıma.

"Aşık mısın sen bana ya? Hep peşimdesin şu sıralar?"