16.Bölüm\Minder

10.6K 763 111
                                    


Bölüm şarkısı: Aydilge - Gel sarıl bana

~~~~~

Arkadan belime sarmıştı kollarını. Bu hissettirdiği çok uçuk bir şeydi. Böyle hissetmem normal miydi?

Bir öksürük sesi ile Batın benden ayrıldı. Bende öksüren kişiye döndüm Karen'di.

''Bölmüyorum dimi? "

Ben kalp krizi geçirecektim.

''Yok yani sadece biz.. ee şey işte... sadece kon-''

Karen sesli bir kahkaha patlattı. Batın da gülmeye başlayınca omzuna vurdum.

''Gülmeyin be. Gülmesene!'' diye bağırdım. Herkes bize doğru döndü. ''Tamam ya gülmüyoruz.'' Karen hala gülüyordu. Batın da beni kendine çekti. Kolunun altına aldı ''Siz sevgilimisiniz ?''

Bu sorusu ile Karen'e döndüm. ''Ne! Ne sevgilisi be.''

Biraz daha rezil ol...

Batın'ın kolundan kurtuldum ve oturdum. O da yanıma oturdu.

''Çok güzel bir manzara.'' diye mırıldandım. Konuyu değiştirip ilgi odağı olmaktan kurtulmak istiyordum. 

Daha fazla düşünmeyerek kendimi buranın manzarasına bıraktım.

Gerçekten mükemmel bir manzarası vardı.

Öve öve bitiremedim bu manzarayı. Aşağıya doğru bakınca diğer bölmedeki insanları görebiliyorduk.

Sanırım yavaş yavaş yolculuğumuz bitiyordu.

Yere doğru yaklaşınca Batın'a doğru baktım. İfadesizdi. Duygu kırıntısı aradım ama bulamadım. Yoktu. Telefonu ile uğraşıyordu. Ona döndüm. ''Buse'nin fotoğrafı var mı sende?'' diye sordum. Merak ediyordum.

Kafasını telefondan kaldırıp bana baktı. ''Var." dedi. Telefonda bir yerlere girdikten sonra telefonu bana uzattı. Bu kız gerçekten Batın'a benziyordu ve çok güzeldi.

Böyle genç ve güzel bir kız ölmüş müydü gerçekten?

İnsanın gözü önünde ikizini kaybetmesi berbat bir durum. Hem de gözünün önünde balkondan düşmesi ayrı bir felaket.

Dudaklarımdan bilmeyerek ''Güzelmiş.'' kelimeleri döküldü. Gerçekten öyleydi.

''Evet öyleydi.'' dedi.

''Onu en son gördüğümde o güzellik kana bulanmıştı.'' diye ekledi.

Telefonu yavaşça ona uzattım ve yerimden kalktım. Açılan kapıdan teker teker dışarıya çıktık. O şirin minibüsün yanına geldik.

Batın ''İsterden arkada oturabilirsin.'' dedi.

''Yanında oturacağım.'' dedim. Batın şoför koltuğuna oturdu bende yanına oturdum. Diğerleri de arkaya oturunca arabayı çalıştırdı. Kemerimi bağladım.

''Onunla ilgili güzel anılarını hatırlamalısın bence. '' Ona doğru döndüm.

''O an aklımdan çıkmıyor. Onunla ilgili hatırladığım tek şey kanlı yüzü oluyor.'' Gözünü yoldan ayırmadan söylemişti bunu. Benim canım acıyordu peki o nasıl dayanıyordu ?

Biz hayatımızda mutlu olmayacağız dimi? Her defasında bu olaylar kendini hatırlatacak bize. Batın asla mutlu olamayacak. Ben de öyle.

''Psikologa gittin mi hiç?'' diye sordum. Birden bana döndü. Sonra Karen arka taraftan başını uzattı. ''Kimse ikna edemedi onu Dicle bir yıldır herkes dil döktü ama kabul etmiyor.'' dedi. ''Karen sen bizi mi dinliyorsun ?'' diye çıkıştı Batın. ''Batın bak Dicle bile fark etti yardım alman gerektiğini. Ama sen hala kabul etmiyorsun.'' dedi Karen. Batın direksiyonu sıkıyordu. Sinirlenmişti. ''O siktiğimin doktoruna hiçbir şey anlatıp rahatlamıyor insan. Yabancı biri nasıl konuşarak rahatlatabilir sanki? Saçmalık. ''

Çam Kozalağı "Hırçın"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin