4.Bölüm\Astım

16.4K 1.1K 170
                                    

Multimedya; Emir

O mavi çocuğa bakakaldım. Batın yerine onda takılı kalmıştım.

"Dicle, Batın ve Emir."

Tanıştırdılar bizi.
"Biz tanışıyoruz." dedi Batın.
Batın'a bakıp gülümsedim.
"Nereden tanışıyorsunuz?" diye sordu Karen.

"Sahilde tanışmıştık."

Gözlerim Emir'de takılı kaldı. Mavileri bizden sıkılmış gibi etrafta geziniyordu. Canı sıkılmıştı belli ki...

"Ne güzel. Bir kişi daha çoğaldık."
Direkt aralarına kabul edilmiş olmak güzeldi.

"İlk dersler hep boştur. Kantine inelim mi?"
Bu öneri Kutay dedikleri çocuktan gelmişti.
Benim açımdan bir sorun yoktu.

Herkes onaylayınca hep beraber kantine indik.

"Hadi herkes kendini tanıstsın. Tanıyayım sizi." dedim arkama yaslanıp. "Ben Karen biliyorsun. Şu gıcık şey sevgilim Çağan. Yalova'da ablamla oturuyorum. Bu kadar."

Karen çok sıcakkanlı bir kızdı. Çok da güzeldi.

"Ben Çağan, şu kıskanç şey sevgilim anladığın üzere. Buralıyız. Kendimi bildim bileli hep buradayız. Babam okulun müdürü işte."

Çağan da çok tatlı bir çocuktu. Karen ile de çok yakışmışlardı.

"Soy adın Çakar mı?" diye sordum gülerek.

"Evet Çağan Çakar."
Bu güldürdü beni. Sadece beni değil, Emir haricinde herkesi güldürdü.

"Ben Kutay, ailemle yaşıyorum. Buralıyız."

Kısa ve öz.
"Ben Azra, annemle yaşıyorum. Buralı değiliz annemin işi için buradayız."

Azra biraz asabi bir kız gibi gelmişti. İlk izlenimim oydu sanki. Tatlıydı fakat soğuk gibiydi.

"Beni biliyorsun Hırçın."
Hırçın, bana böyle seslenmek zorunda mıydı?

Batın'a gülümseyip, Emir'e baktım. Göz göze gelince, "Adım Emir." dedi sadece.
Garip...

"Hepinizle memnun oldum. Bende, Dicle işte. Babamın işi için taşındık buraya. Bir küçük kardeşim var."

Onların arasında olmak ilk günden güzel hissettirmişti nedense.

"Bu gün boyunca ders işlenmeyecek sanırım. Size ayıp olmazsa ben biraz okulu gezmek istiyorum.  Kütüphanesini falan merak ediyorum. En sevdiğim yerlerdir." dedim kalkıp.
"Tabi, istersen eşlik edebiliriz?"

"Yok kendim bulabilirim."

Kantinden çıktım. Aslında kütüphane tabelasını bizim sınıfın katında görmüştüm.
Kütüphane yazılan yerden içeri girdim.
Çok güzel dekore edilmişti. Masalar, sandalyeler, yerlerdeki minderler...
Çok güzledi, ferahtı.

İnsan buradan çıkmak bile istemeyebilir. Helal...
Kitaplara bakakaldım. Düzenliydi.

"Kitaplara aşık bir kız görüyorum sanırım?"

Kitaplardaki bakışlarım yanımdaki çocuğa döndü.
"Hemen mi anlaşılıyor yahu?"
Güldük. Ama kütüphanede olduğumuz için sessiz olmak adına sustum.

"Burası güzelmiş." diye mırıldandım.
Tatlı bir çocuktu.
Ukala bir tavrı yoktu.

"Sende öylesin, yenisin galiba?"

İltifatına gülümsedim. Art niyet aramadım nedense.
"Galiba öyleyim."

Tebessüm ettik karşılıklı.

Çam Kozalağı "Hırçın"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin