47.Bölüm\Bencil

4.6K 477 738
                                    

"Batın bir şey yap! Ölmesin! Ya Emir!"

Cama vurdum. Bağırdım.
"Lütfen! Ölmesin!"

Batın beni belimden kavradığı gibi geri çekti.

Dizlerimde derman kalmadığı için yere çöktüm. O da benimle birlikte yere çöktü.

"Batın ölmesin. Ne olur." diye fısıldadım.

"Sakin ol."

Onun gözyaşları ellerime düşerken, başımı kaldırıp odaya doğru baktım.

"Olamaz ki bir şey dimi?"

Kalktım yerden. Yüzümü sildim.
İleride duran Karen ve Azra'ya baktım. Bir de Çağan ve Kutay.

Hepsi perişandı.
Hızlıca onlara doğru yürüdüm.

"Bana bakın! Kendinizi toparlayın! Çünkü o ölmeyecek!" diye bağırdım.

"Bakın ben de dahil kimse ağlamayacak!"

Hızlıca yoğun bakımın önüne gittim.

"Sende yaşayacaksın! Yok öyle bırakıp gitmek! "
Doktorlar hala kalp masajı yapıyordu.

"Ölmeyeceksin anladın mı!"
Yoğun bakımın camına vurdum.

Ağlamayacaksınız desem bile istemeden akan yaşlara engel olamadım.

"Emir ne olursun." diye fısıldadım.
"Ölme ne olursun." Hıçkırdım bir iki kere. Doktorlar kalp masajı yapıyordu.

"Bak ben dayanamam. Yok öyle bırakıp gitmek."
Neden hala kalp atışları düz çizgiyi gösteriyordu?
"Emir lütfen. Bırakma bizi!"
Sesim kısılana kadar bağırdım.

"Bencilsin bencil!" Son yalvarışlarımla bağırdım.
"Yapamazsın bunu bana. Ölemezsin. Sen bencil olamazsın. Sen beni düşünürsün."

Nihayet kalp atışları normale dönünce derin bir nefes aldım.
Dudaklarımı bir gülümseme esir aldı. Olduğum yere çöktüm.
Kendi kendime gülmeye başladım.  Dedim ben. Bırakmazdı beni...

Batın yanıma oturup kendine çekti beni.
"Yaşayacak." diye fısıldadım.
"Yaşayacak." diye fısıldadı.

Bir şekilde ailelerimize haber vermemiz gerekti. Yoksa hastanenin kedisi arayacaktı.
Apar topar herkes buraya geldi.

Sabaha kadar öylece bekledik.
Ben daha ağlamadım.
Biraz hastanede gezdim. Beni tanıyan kişileri ziyaret ettim.
Tanımayanlarla tanıştım.

Birkaç günümüz hastanede böyle geçti.
Kimse beni buradan ayıramadı.
Ne okula gittim ne eve.
Öylece Emir'in uyanmasını bekledim.

Ama inadına uyanmadı sanki.

Zorla eve yolladılar 4. Günün sonunda beni. Annemin zoruyla oldu biraz da bu.

Eve gidince bir duş aldım. Üzerimi değiştirdim. Sonra yine hastaneye döndüm hemen.

Bir an olsun yanından ayrılmak istemiyordum.

Batın'da benim gibi perişandı günlerdir.

"İyi olacak dimi?" diye sordum Batın'a bakıp. "Olacak."

"Çünkü biz bir ölüme daha dayanamayız." diye fısıldadı yoğun bakımdaki Emir'e bakıp. Sonra sımsıkı sarıldı bana.

Yoğun bakımın camına yansıyan bir kız silüeti nefesimi kesti.

"Peki bir dirilişe dayanabilir misiniz ikiz?"

~~

Bölümün aşşşşşırı kısalığının sebebi sondaki çarpıcı sahneydi.
Daha fazla dayanamadım.

Tam tamına 500 yorumdan fazla istiyorum. ♥
Hak eder bence♥

Çam Kozalağı "Hırçın"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin