9.Bölüm\Hastane

11.7K 916 220
                                    


Gözlerimi araladım. Her yer bembeyazdı. Beyaz bir odadaydım. İçimden geçirdiğim tek cümle, ''Noldu lan öldüm mü?'' oldu. Sonra başımı yan tarafa doğru çevirdim. Herkes camdan bana bakıyordu. Hepsi oradaydı. Birde başımdaki serumu değiştiren oldukça genç bir hemşire vardı. Doğrulmaya çalıştım ama karnıma bir acı saplandı öylece kaldım.

Hemşire gelip arkamdaki yastığı düzeltti ve doğrulmam için yardım etti. Kaç saattir burada olduğumu bilmiyordum.

Hemşire başımda beni bilgilendirmek için konuşmaya başladı. ''Ağrı kesicilerden dolayı fazla ağrının olmaması gerekiyor. Ama ağrı kesicilerin etkisi yakında geçecektir. Kurşun tehlikeli bir yere denk gelmemiş. Şanslısın.'' Kız durumum hakkında bilgi verirken, camda uyanmış olmamı sevinçle izleyen aileme, arkadaşlarıma baktım.

Hafızamı da kaybetmedim tabii kii. Hep öyle olmaz mıydı?

Acaba kaç saattir uyuyordum. Kız benden bakışlarını çekti ve serumla işini bitirdi. Kapıya doğru ilerledi.

Hemşire dışarıya çıktıktan hemen sonra annem geldi. Gözleri şişmişti. Çok bitkin gözüküyordu. Paramparçaydı.

Ya ölseydim ?

O da benimle mi ölecekti. Gözlerim doldu benim de. Annemin gözleri zaten dolu doluydu.''Çok korktum Dicle. Sana bir şey olacak diye çok korktum. Sen niye böyle işlere karışıyorsun? Ya daha fena bir şey olsaydı sana?''

''Siz kimsiniz?'' diye sordum. Azıcık oyundan zarar gelmez dimi? Annem donmuş kalmış bir şekilde bana bakmayı sürdürürken kapıdan Batın,
''Hırçın karnından ve kolundan vuruldun, beyninden değil.'' dedi. Zeki çocuk seni. Pis pis sırıtıp,
"Sende kalbinden vuruldun." dedim neden böyle dedim bende bilmiyorum. Batın çok şaşırmış annem de bir şey anlamamıştı. Anneme döndüm.

''Anne ben ölmedim. Sadece çok az canım acıdı o kadar şimdi çok iyiyim. ''

Yalan valla anne ölüyorum sandım. Çok fazla canım acıdı. Ölüyordum. Seninle bile vedalaştım anne. Arkadaşlarımla vedalaştım. Çok fazla canım acıdı.
''Bir yerin ağrıyor mu ?''

Çok fazla anne her yerim ağrıyor. Acıdan ölebilirim. Ağrı kesicinin etkisi geçti galiba.

''Yok hiçbir ağrım iyiyim ağrı kesiciler sağ olsun.''

YALAN!

''Sen uyu dinlen biraz. Ben dışarıda bekliyorum.''

Annem hala dolu olan gözleri ile yanımdan kalkıp kapıya doğru giderken kapıdaki polis üniforması ile bana bakan adam dikkatimi çekti.

''Anne kapıda bekleyen polis ifademi alabilir şu an söyle gelsin.''

Neşeliydim ağrım vardı ama nedenini bilmediğim şekilde mutlu hissediyordum.

''Vurulan diğer arkadaşının abisiymiş.''

Melih?

''Melih'in mi? O nasıl anne ?''

''Durumu pek iyi sayılmaz. Ben abisini çağırayım.''

''Tamam. ''

Melih nasıldı ? En son yerde baygın yatıyordu. Nedense içimden bir ses ona bir şey olmamasını istiyordu. Masum muydu?

Hayır.

Ama yinede içimde bir şey vardı.

Polis içeriye girdi. Bitmiş gibi görünüyordu. Paramparça. ''İyi misin? '' dedi bitkin sesiyle. ''İyiyim sağ olun.'' dedim.

''Buraya senin ifadeni almak için gelmedim sadece seninle biraz konuşmak istiyorum Dicle.''dedi. ''Tabii konuşabilirsiniz.'' dedim. Konuşmaya başladı.

Çam Kozalağı "Hırçın"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin