Bölüm şarkısı; Redd - Nefes Bile Almadan
~~~~~~~~Kahvaltıyı yaptıktan sonra hep beraber dışarıya çıktık. Bu gün Miray'ın son günü hatta son saatleri olduğu için birazcık manyaklık yapacaktık.
Gerçi bir hafta sonra doğum günüm için gelecekti ama olsun.
Ne manyaklığı mı?
Paintball!
Şu an oraya doğru gidiyorduk. Yakın olduğu için yürüme gidecektik. Ben Miray'ın yanındaydım.
''Miray bir şey mi oldu çok durgunsun bu gün?'' diye sordum. Bana döndü.
''Dicle Batın'ın ikizini öğrendiğin zaman ne tepki verdin? Yani ne yaptın?''
Buse'yi mi öğrenmişti?
''Tamam.'' dedim. Miray ile aramızda anlaşmamız bu kadar basitti. Onun gibi olmuştum ilk öğrendiğimde yada daha kötü. Düşünceler ile anlaşabiliyorduk biz. O da anlamıştı beni.
Sustum. Biraz zaman verdim ona biraz sessizce yürüdük.
Paintball oynayacağımız yere geldiğimizde iki takım oluşturmamız gerekiyormuş.
Tam sekiz kişiydik.
Dört kişite dört kişi az olacağı için aklıma Ege geldi. Kız kardeşi ile gelebilirlerdi. Hem fazla kişi olurduk hem de kız kardeşi ile tanışırdım.''Ege müsait misin?''
''Evet bir şey mi oldu?'' diye sordu.
''Yok ya sadece bizim okulun yakınındaki ormanın orada paintball var ya işte oradayız da yanında kız kardeşini de getir de kafası dağılsın. Sinir krizi geçirmişti dün şimdi daha iyidir umarım?''
Uzun ve karışık konuşmuştum konudan konuya atlamıştım ama olsun. Ege beni anlardı.
''Kız kardeşim babam ile şehir dışına çıktı. ''
''Anladım. Yanında getirebileceğin başka biri var mı?'' diye sordum.
''Nida var. Son zamanlarda biraz kötü kafası dağılabilir.'' dedi.
''Tamam işte ne güzel onu getir.''
Nida bana karşı hangi duygular besliyor bilmiyorum ama bir zamanlar onu kıskandırmak için Ege ile takılıyordum. Yani Ege böyle istediği için yapıyordum bunu ama anlamıştım Ege Nida'dan vazgeçmemişti hala seviyordu ve değer veriyordu, mutlu olmasını istiyordu.
Tam on kişi olacaktık.
Karen ve Çağan, Azra ve Kutay çok tatlıydı ve artık onları kıskanıyordum.Hepsinin başına kuş pisliği denk gelir inşallah. Yok ya kuş pisliği başına denk gelenler talihli insanlar oluyor. Onlar bunu bile hak etmiyorlar.
Nasıl da tatlılar pislikler ya.
Nida ve Ege geldi.
Onları bizimkiler ile tanıştırmam gerekiyordu.
''Ege'yi çoğunuz tanıyorsunuz ama tanımayan varsa, Ege bizim okuldan 12. sınıf. Bizim bir üst devre yani. Nida da onun bir arkadaşı 10. sınıftan. Bizim bir alt devre yani. Bu kadar açıklamaya gerek yok biliyorum ama konuşmayı seviyorum. '' Herkes bu halime kıkırdadı. Komik değil.
''Evet ben siz gelmeden kura kağıtlarını hazırladım. Karıştırıyorum. 5 tane Batın'ın eline veriyorum. 5 tane de benim elimde kalıyor.'' dedim ve elimdekileri karıştırdım. Batın elimden yedi tane kağıt aldı.
Benim elimdekileri tek tek saydım.
''Karen,
Ege
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çam Kozalağı "Hırçın"
Novela JuvenilBu hayatta her şey insanın istediği gibi gitmeyebilir. Zorluklarıyla var çünkü hayat. Dünya da ki insanların kötülüğünden gerçek anlamlı hayatı yaşayamayabiliriz bazen. İşte bu kitap, her kötülüğe, her kırıklığa, her iyiliğe rağmen pes etmemeyi aş...