20.Bölüm\Alışveriş Sepeti

11.9K 664 150
                                    

Bölüm Şarkısı: Adele- I set fire to the rain

~~

Dediği şey ile yüzümdeki sırıtış daha da genişledi. Ona tam olarak döndüm.
"Kızmadın mı?" diye sordum. Çam ayısını sevmiyordu sonuçta.
"Kimse burayı bilmediğine ve sadece ikimize özel bir yer olduğuna göre kızmadım. Ama dediğim gibi HırÇam'ın açılımını kimse bilmeyecek."
Arkama doğru baktım. Yine amcasının ona verdiği araba ile gelmişti. Peki ben niye geldiğini duymamıştım?
"Nereden anladın burada olduğumu?"
Sadece birkaç dakika sonra alışveriş merkezinde buluşacaktık ve biz buradaydık. Geç kalmış bile olabiliriz. Olabiliriz değil geç kaldık.
"Öylesine uğradım. Motorunu görünce sessizce ne yaptığını izledim. " Tekrar ona baktığımda yüzüme bakıyordu. "Ne oldu?" diye sordum. Elini yanağıma doğru uzattı.Yanağımı okşadı. Gözlerini gözlerimden ayırmıyordu. Zaten yakındık birkaç adım daha atıp sıfıra indirdi mesafeyi.
Biraz daha yaklaştığında gözlerimi kapattım. Nefesini duraklarımda hissettiğimde istemeden de olsa titrekçe nefes aldım. "Gidelim?" diye fısıldadı.
Gidelim..

Birden benden uzaklaştı. "Benim arabayla gidelim motorunu sonra alırız." dedi. Arabaya doğru ilerledi.
"Motorumu bırakmam." dedim. Bana döndü. Motora baktı. Sonra tekrar bana baktı. "Bir dakika ya sen motora mı bindin?" Ama bir aydan fazla oldu hatta bence iki ay bile olmuş olabilir yani tarih saymıyorum ama iyileşti sayılır yaralarım.
Şirince sırıttım.
"Sanırım." dedim. Yanıma yaklaştı. Elimdeki anahtarları birden elimden çekti. "Rana abla saklamamış mıydı bu anahtarları?" diye sordu. Bulana kadar neler çektim bir bilsen. Aslında pek bir şey çekmedim. En olmaz yer neresi diye sordum kendi kendime.
Arya'nın bebek bezi poşeti geldi aklıma bende baktım ve buldum. Tabi o Arya'nın bebek bezi yerini düşünmeden önce babamın uzun zamandır giymediği ayakkabıların içine, annemin kaşıklığının içine, temizlik kovasının içine, kullanmadığımız banyodaki klozetin arka tarafındaki kapağın içine baktım en son Arya'nın bez poşetine bakmıştım. Sonunda bulmuştum. Allah'tan Arya'nın temiz bez poşetinin içine koymuş yani.

Buna da şükür.

"Anahtarlar da motor da bende kalıyor Hırçın. Şu an da gidiyoruz. Motoruna bir şey olmaz burada. " dedi arkasını döndükten sonra arabaya doğru yürümeye başladı.
Resmen takmıyordu beni. Diyeceklerimi dinlememişti bile. Belki bağıracağım yani?
Zaten bunu duymamak için kaçtı ya.
Sinirle arabaya doğru gittim. O çoktan arabaya binmişti. Bende arabaya bindim ve kapıyı sertçe kapattım.
"Yavaş be kızım." Yesinler senin pahalı arabanı.

Batın arabayı çalıştırdı.
"Kemerini bağlamayı düşünüyor musun yoksa ben mi bağlayayım?'' diye sordu.
Sinirle nefesimi üfledim ve kemerimi taktım.

Ana yola çıktığımızdan beri konuşmuyorduk. Aslında çok uzak sayılmazdı. On dakikaya alışveriş merkezine varabilirdik.

"Onlara katılmayıp ikimiz gezebiliriz." dedi yoldan gözünü ayırmada.
"Saçmalama istersen. Bizi bekliyorlar geç bile kaldık. " diye yanıtladım onu. Gülümsedi.
Zaten bu dediği şey pek olacak bir şey değildi. Çünkü alışveriş merkezinin önüne gelmiştik.
Arabayı durdurdu. İkimizde arabadan indik. Batın Çağan'ları aradı.

Üst katta bizi bekliyorlarmış.

Batın ile beraber üst kata çıktık.
Yürüyen merdivenden çıktığımız an gördüğüm manzara ile takılıp düşecektim ki Batın beni tuttu.

Kutay şu an karşımda Azra'yı öpüyordu.
Azra da çırpınmaktan vazgeçmiş olacak ki Kutay'ın kollarına tutunuyordu.
Karşılık vermiyordu ama karşı da gelmiyordu.
Batın beni kolumdan tutup kendine çevirdi.

Çam Kozalağı "Hırçın"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin