Gözleri tekrar dolamaya başladığında Buse, "Emir ben ölmedim!" diye bağırdı.
O sırada kapının önünden sesler geldi."İçeride biri mi var?"
Kapı tıklatıldı.
Buse burada oldukları sürece Emir'in gerçekleri kavrayamayacağını biliyordu.
"Buradayız. Kilitli kaldık!" diye bağırdı Buse.
Emir...
O sadece izliyordu.Kapı açıldı ve görevli içeri girdi.
"Nasıl kilitli kaldınız öyle siz? Neyse ki okul kitlenmeden buldum sizi."
Buse Emir'i kolundan tutup kaldırdı.
Sonra onu peşinden sürüklemeye başladı.Okuldan çıkardı. Hava kararmaya çok yakındı
Bir arkasında sürükledi Emir'i."Bak yürüyoruz. Nefes alıyoruz! Bak ben yaşıyorum."
Emir afallamış suratı ile öylece kızı izledi. Ama hala içinde inanmak denilen bir duygu yoktu. Kendini uzun bir rüya içerisinde sanıyordu...
"Emir. İki yıldır dedem saklıyordu beni. Dicle ile dedemin sakladığı şeyi öğrenmeye çalışmışsınız anlattı bana her şeyi. Bak ben buradayım!"
Emir etrafına bakındı insanlar yanlarından geçip gidiyorlardı. Buse onu sahil kenarına getimişti.
"Bir sürü ameliyat oldum. Bilincim yerinde olmadan uzun süre uyudum. İlk başta yürüyemedim. En son ameliyatımı bir ay önce oldum. Sağlıklıyım. İyileşmeye çalışır bir şekilde geldim karşına. Bak Emir ben gerçeğim."
Emir'in gözlerinden yaşlar süzülürken kafasını iki yana sallıyordu.
"Bak bana."
Yüzüne dokundu.
"En gerçek şeyim şu an karşında."
Emir yavaşça kafasını iki yana sallarken gözlerinden akan yaşı durduramıyordu. Bir iki adım geriledi.
"Abla." diye seslendi ileriden giden bir kadına Buse.
"Bak ben gerçeğim. Ben yaşıyorum. Yaşadığıma gerçek olduğuma inanmıyor."
Ağlaya ağlaya konuşuyordu.
Kadın ağlayan iki gence şaşırarak baktı."O beni öldü sanıyor. Yaşadıüıma inanmıyor. Ben yaşıyorum. Bir şey söyle."
Kadının gözleri doldu.
"Ben yaşıyorum. Ben buradayım." diye fısıldadı.
Sonra tişörtünü kaldırdı. "Bak bu izleri görüyor musun? Bak!" diye bağırdı vücudundaki sayısız izi Emir'e gösterip, "Ben bunlarla yaşamaya çalışıyorum. Ben nefes alıyorum. Ben ölmedim. Ben kurtuldum inan! İnan artık daha fazla taşıyamıyorum bu yükü!"
Dizlerinin üzerine çöktüğü an Emir'in de dermanı kalmadı ve hemen yanına çöktü.
"Yaşıyorum." diye mırıldandı Buse.
"Buse."
Emir elini kızın saçlarına doğru uzattı. Ama dokunamadı.
Elini anında geri çekerken başını gökyüzüne kaldırdı.
"Allah'ım." diye fısıldadı.
"Allah'ım bu nasıl bir duygu."
Buse gözlerinin içine baktı Emir'in.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çam Kozalağı "Hırçın"
Teen FictionBu hayatta her şey insanın istediği gibi gitmeyebilir. Zorluklarıyla var çünkü hayat. Dünya da ki insanların kötülüğünden gerçek anlamlı hayatı yaşayamayabiliriz bazen. İşte bu kitap, her kötülüğe, her kırıklığa, her iyiliğe rağmen pes etmemeyi aş...