19.Bölüm\HırÇam

13.3K 712 132
                                    

Bölüm şarkısı: Carly Rae Capsen And Owl City - Good Time

~~~~~~~

Yine günlüğümü aldım elime...

Okul ve girilmeyen sınavlara girme zorunluluğu.
Dikişlerim alınmadığı için motoruma da binemiyorum.
Benim canım motorum yaklaşık bir aydır evimin önünde uyuyor.

Bu hafta psikoloğa gitmemiştim. Dün arayıp en kısa zamanda gelmem için uyardı.

Gel me ye ce ğim.

Dün Toprak ile pizza yemiştik. Yine eskisi gibi beraberdik. Onunla ol ak o kadar güzeldi ki... Ben hep bir abimin olmasını istemiştim. Toprak da bana abi olmuştu...
Batın Toprak ile beni yanlış anlamıştı ama açıklamak için uğraşmadım kendimi. Bu aramızdaki şey güzeldi güzel hissettiriyordu. Kıskanması güzeldi ama ne bileyim... Ben alışkın olmadığım için garip hissediyordum.

Günlüğü kapatıp çantama koydum.

Şu an karışımdaki hoca Allah'ın var olup olmadığını sorguluyor.
'Felsefe'
Çok gereksiz bir ders.
Yine uyuyarak geçirdiğim bir dersi bitirdikten sonra kantine indim. Ege yanıma gelip oturdu. "Dün fena ezdin geçtin okulu." dedi ve güldü.
"Sevgilim değil Toprak. " diye açıklamada bulundum. Tabi herkes sevgilim sanmıştı.
"Büyüktü sanki biraz."
Aslında o kadar büyük değildi.
"Yirmi yaşına girecek aslında fazla büyük değil."
Toprak'dan bahsediyorduk. Benden iki buçuk yaş büyüktü sadece.
"Güzel bir şovdu." Güldü. "Çok konuşma kahve istiyorum." Ellerini teslim oluyormuş gibi kaldırdı. Masadan kalkıp kahve almaya gitti. Son anda kahveden vazgeçip arkasından, "Sıcak çikolata " diye bağırdım. Arkasını döndü."Peki prenses."  Tüm herkes duymuştu. Bende güldüm. Başımı iki yana salladım ve telefonla uğraşmaya başladım. Kantinden içeri Ege'nin ki girince Ege'ye baktım. Kızı görmemişti. Bir ara kızın ismini sormalıyım.
Ege bir elinde kahve bir elinde sıcak çikolata ile yanıma geldi. "Gelmiş." dedi. Demek ki fark etmişti. "Adı ne onun? Sormayı unutmuşum. " dedim sıcak çikolatayı elime alırken.
"Nida." diye cevap verdi. Nida..
"Güzel isimmiş."
Kahvesinden bir yudum aldı.
"Öyledir. Yani güzel falan değil bana ne." dedi. Seviyordu hala onu. Belliydi bu. "Sen hala seviyorsun onu." Gülümsemeye çalıştım. Ege bakışlarını Nida'ya döndürdü. "Hayır hayır." Başını iki yana salladı. Gülümsedi o da. Nida'ya baktığımda bize doğru bakıp gülüyordu. Arkadaşları bir şey anlatıyordu sanırım. Göz göze geldiğimizde tuhaf bir şekilde rahatlık vardı. Tuhaftı. Sinir sinir bakması gerekiyordu.

"Sinirli bakmıyor bana. "
Ege kızdan gözlerini ayırıp bana baktı."Bilmem vardır bir planı. Sen dikkatli ol." dedi son cümlesine gülerek. Bende güldüm.
Ege ile kantinden çıkıp koridorda yürüdük. O bir şeyler anlatıyordu bende gülüyordum. Gerçekten çok eğlenceli bir arkadaştı. Birden biri kolumu tuttu. "Ne oluyor be." diye bağırdım koridorun ortasında.  "Benimle geliyorsun Hırçın." dedi ve koridorda sürüklemeye başladı beni. "Ya bıraksana Batın. Ege yardım etsene ya. Hocaaam!" diye bağırdım ama ortada hoca falan yoktu. Ege de bana bakıp gülüyordu."Egeee kurtarsana beni niye dikiliyorsun orda!" diye bağırdım. Bir kaç kişi bize bakıyordu. Batın birden omzuna aldı beni. 
Omzuna aldı beni!
"Batın salak mısın hocalar falan görecek. Bırak beni biri görecek! Ege ben senden bunun hesabını soracağım!" diye bağırdım koridorun sonunda bizi gülerek izleyen Ege'ye bakarak. "Batın bir hoca görecek ne olur bırak nereye götüreceksen geleceğim." Batın birden beni yere indirdi. Elimi tuttu ve tekrar peşinden sürüklemeye başladı beni. "Nereye ya?" Beni sürüklemesine izin veriyorum. Okuldan çıktık. Okulun ilerisinde spor bir arabanın yanına geldik. "Beraber vakit geçireceğiz." Arabanın kapısını açtı ve beni içine itti. Öküz!
Kendi de arabayı dolaşıp şoför koltuğuna oturdu. "Birincisi nereye gidiyoruz? İkincisi sen bu arabayı nereden buldun? Üçüncüsü dersleri ne yapacağız?"
Arabayı çalıştırıp bana baktı.
"Susar mısın?" deyip tekrar önüne baktı. Arabayı hızlandırdı.

Çam Kozalağı "Hırçın"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin