Çam Kozalağı "Hırçın"

11.Bölüm\ Çok benzeyen.

Otobüs şoförü direksiyon hakimiyetini kaybetmişti. Ama çabuk zamanda toparladı ve olağan bir kazayı kılpayı atlattık.

Son bir ay içinde yaşadıklarımı yazsam roman olur zaten. Bir de bu kaza eklenmemiş oldu. Herkes toparlanmıştı. Bir tek toparlanmayan bizdik.

Batın ve ben.

Batın hala benim üzerimdeydi. Aşırı şekilde yakındı bir elini cama sabitlemişti ve beni cam ile kendisi arasına sıkıştırmıştı.

Diğer eli de karnımdaki yaranın hemen üzerindeydi. Bu yakınlığı nedense fazla derecede garip hissettirdi.

Çok güzel gözleri var. Kahverenginin en koyu tonu. Kirpikleri bir kızı kıskandıracak cinsten uzun. Alt dudağı üst dudağına göre daha kalın.

Batın birden üzerimden kalktı.
"Şey pardon yani isteyerek olmadı. Şimdi araba yani otobüs birden şey olunca - "
"Batın tamam anladım." dedim gülmemek için kendimi zorlayarak.

Neden bu kadar panik olmuştu? Benim panik olduğum gibi...

"Yaran nasıl? " dedi.

"İyi yani bir şey olmadı. "

"Tamam."

"Tamam. "
Ben kulaklığımı kulağıma taktım. Camdan dışarıyı seyretmeye başladım. Biraz zaman sonra sıkıldım. Kulaklığı çıkardım. Batın'ı seyretmeye başladım.

Sahi o bana Buse'yi anlatacaktı. Ama şu an onu seyretmek daha tatlıydı sanki.

Fazla mı kaptırıyordum ben kendimi?
Evet fazla kaptırıyorum kendimi. Mesela son beş dakika boyunca onu izliyorum. Sadece ileriyi izliyor tepkisizce. İçinden düşündüklerini bilemem ama şu an sadece karşıya tepkisizce bakıyor ben de onun yüzünü inceliyorum. Kusursuz değil ama kusursuza yakın.

Bana bakmadan hala tepkisizce ileriyi izliyordu.
Bende dışarıyı seyretmeye başladım. Hava kararmıştı. Biz daha ne kadar gidecektik bilmiyorum. Ama aşırı canım sıkılmıştı. Az önceki olaydan sonra Batın ile konuşmak da istemiyordum. Ama cidden sıkılmıştım.

Batın'a döndüm.

"Batın? "

"Efendim Hırçın." dedi.

Hırçın.

"Biraz kendini anlatsana. Çok değişiksin çözemiyorum. "

Sonra hafif gülümsedi. Bana döndü şükür o koyu kahverengi gözlerini görebildik. Hava karanlıktı ama yüzünü seçebiliyordum. "Aslında anlatacak bir şey yok. Ben değiştim ve inan bu halim ile ilgili sen ne biliyorsan bende onu biliyorum."

'İnan bu halim ile ilgili sen ne biliyorsan bende onu biliyorum.'

"O zaman eski Batın'ı anlat bana."

Nasıldı eski Batın? Buse'den sonra mı değişmişti?

"Hayır."

Ne demek hayır ?

"Neden?"

"Boşver."

"Anlat ya merak ediyorum eski Batın'ı."

"Hırçın ısrar etme anlatmayacağım."

"Neden ama"

"Öyle."

"Lütfen."

"Hayır dedim daha fazla ısrar etme."

Neden ya neden ? Anlat belki ben eski Batın'ı daha çok seveceğim?