Çam Kozalağı "Hırçın"

38.Bölüm\Pis cani

Multi- Miray ve Dicle.
Bölüm şarkıları:

Austin Mahone- Say somethin
Jennifer Lopez- Ain't your mama
Aydilge- Yine ben aşık oldum.

Kısacası bölüm için fazla eğlenceli şarkılar seçin. Ben bulmaya çalıştım ama sizde istediğiniz herhangi bir eğlenceli şarkı seçebilirsiniz.

~~~~~~
Miray bize bakıp güldü. Sonra elindeki kaykayları yere bıraktı.
Birden yerinde zıplamaya başladı. "Gördünüz mü? Ne güzel edebiyat yaptım öyle. Ay çok harikayım. Yaşasın! "

Miray'ın bu haline Batın ve ben göz devirip sonra dayanamayıp kahkaha attık.

Miray çok başkaydı be.
"Tamam." deyip durdu ve yerden kendi kaykayını aldı.
Ani değişen ruh haline Batın baya şaşırdı ben baya alışıktım zaten o yüzden tepki vermedim.

"Hadi gidelim." dedi ve arkasını dönüp yürümeye başladı.
Sonra tekrar bize dönüp, "Sen onun kucağında mı oturuyorsun kız!" diye çığırdı.
Yanımıza gelip beni kolumdan tuttuğu gibi Batın'ın kucağından kaldırdı.
"Miray! Ne yapıyorsun?" diye bağırdım hayretle. Cidden fazla anormaldi bu kız.
"Namusumuzu koruyorum. Ruhunuzu koruyamadım. Bari bedeninizi koruyayım. "
Kolumdan tuttu ve Batın'ı arkada bırakarak yürümeye başladık.
"Şu sıralar fazla mantıklı değil miyim ? "
Bana soruyordu ama daha çok kendiyle konuşup kendini övüyor gibi geldi bana.

"Miray nereye gidiyoruz Allah aşkına?" diye sordum. Batın bize yetişmiş yanımızdan yürüyordu.

"Sizin şu kırık çete ile buluşacağız bizi bekliyorlar. "

"Kırık çete ne be? Ayrıca sen ne ara aradın hepsini ? Nerde buluşacağız?"
Miray'ın kolundan kurtulmaya çalışıyordum ama kız koala gibi yapışmış bırakmıyordu.
"Ruhlarınız sevişirken aradım hepsini. "
Hala kolunu bırakması için çabalıyordum. "Lan bırak kolumu!" diye bağırdım en sonunda.
Birden yerinde sıçradı ve kolumu bıraktı.
"Ay şükür. "
Batın'ın koluna girdim.
"Nasılsın sevgili bey?"
Miray uzaylı görmüş gibi baktı ve saçını savurup önüne döndü ve yürümeye devam etti.

"İyiyim sevgilim sen nasılsın?"
İlk kez. Sevgilim. Ay ne güzel yakıştı ağzına öyle.
Sevgili hanım da çok hoşuma gidiyordu ama sevgilim de im eki vardı. Benim eki. Mal mal sırıttım.

"Hmm. " diye mırıldandım. Bu halime güldü. Ruh halimi nasıl değiştireceğini çok iyi biliyordu.
"Bir daha söyle bakayım?" diye mırıldandım. Neden mi mırıldandım. Çünkü zaten mal mal sırıttığım için çene kaslarım yorulmuştu. "Sevgilim." diye fısıldadı kulağıma.
Çok bir romantikdi.

Miray bizi bir yere götürüyordu. Neresi olduğunu bilmeden gidiyorduk.

Bindik bir alamete gidiyoz kıyamete hesabı işte.

Doğru söyleyip söylemediğimden emin değilim.

Devenin bale pabucu olayına döndü şimdi bu.

Her neyse.
Sahilde yürüye yürüye bir hal olduk.

"Miray? Nerde buluşacağız?" diye sordum.
"Az kaldı. "

Biraz daha yürüdük. Ellerimi cebimden çıkardım.
"Batın ellerimi ısıtsana. " dedim ve iki elimi de birden Batın'a uzattım. Önüne geçip arka arka yürümeye başladım. Ellerim üşümüyordu sadece bunu yapmak istemiştim.
Batın iki elimi tuttu ve nefesini ellerime üflemeye başladı. O benim gözlerime ben onun gözlerine bakıyordum.

Sanırım düşüp bir yerimizi kıracaktık.

"Isındı mı?" diye sordu.
O an tam da tahmin ettiğim gibi ayağım kaydı. Batın belimi tuttuğu an aynı zamanda başka biride arkamdan düşmeyeyim diye tuttu.
İlk saniye Miray sansam da, duyduğum ses ile dondum kaldım. "Aşkınızı daha güvenli yaşamalısınız."
Birden arkamdakinin ellerinden kurtulup Batın'a yapıştım.