6.Bölüm\Ortak Acı

13.8K 983 130
                                    


Okulun ilk haftası çok güzeldi. Eğlenceliydi en azından.
Karen, Çağan, Kutay, Azra hepsi çok iyilerdi.
Batın da öyleydi.

Emir de iyiydi fakat soğuktu. Soyuttu hayattan.
Bazen acaba Batın ile acısı aynı mı diye düşünüyordum.  Sonra vazgeçiyordum çünkü, Batın mutluymuş gibi davranabiliyordu.
Şu son günlerde özellikle benim yanımda mutluymuş gibi davranmayı çok iyi beceriyordu.
Melih vardı. Onunla da kütüphanede konuşuyorduk. Kitapları seven bir çocuktu. İyi arkadaş olmuştuk. 
Ama Batın Melih ile olan diyaloglarımı olabildiğince azaltmak için elinden geleni yapıyordu.

"Günlük mü yazıyorsun?"
Günlüğün kapağını kapatıp tepemde dikilen Melih'e baktım.

"Ara sıra sıkıldıkça." diye açıkladım.
Sandalyeyi çekip yanıma oturdu.  Yine kütüphanedeydik ve öğle arasıydı.

"Sıkıldın şu an yani?" diye sordu.

"Evet." diye fısıldadım. Gülümsedik.

"Hadi sıkıntını giderecek şeyler yapalım."

Etrafıma bakındım.

"Nasıl olacak o?" diye sordum.
İleride masada duran defteri önüne çekti. 

Bir tane kağıt kopardı ve defteri eski yerine yolladı.
Önümdeki kalemi aldı. 

"Başlatıyorum." dedi ben anlamazken.

Kağıda bir cümle yazdı.
"Bak şimdi teker teker ikimizde cümleler yazacağız. Daha önce abimle yaptım bunu çok güzel şeyler çıkabiliyor ortaya."

Kağıtta yazdığı cümleye baktım.

"Gerçekten hayatı yaşadığımızı düşünüyoruz hepimiz dimi?"

Biraz düşünüp kağıdı önüme çektim ve kalemi aldım.

"Ya da hayatta gerçekleri yaşadığımızı düşünüyoruz."

Kağıda bakıp gülümsedi ve kalemi aldı. Düşünmeden yazdı cümlesini.

"Aslında hepimiz yalan gerçeklerini yaşıyoruz. "

Mantık olarak eşit gidiyorduk. Mantığı güzeldi.
Biraz düşünüp cümlemi yazdım.

"Kimse bu hayatta gerçekleri yaşayamaz."

Aslında hayata dair düşüncem buna yakındı.
Kendi cümlesini yazmasını bekledim. Yazıp bana baktı. Gülümsedik.
Yazdığı cümleye baktım.

"Gerçekleri yaşadığımızı düşünsekte, yalanları, yanlışları yaşıyoruz biz. "

Aynı şeyi tekrar etsek bile o kadar anlamlı bir şey çıkıyordu ki ortaya.
Kendi cümlemi yazdım.

"Hani her insan kendi hayatının baş rolüdür diye bir söz var ya."

Yarım bıraktım cümlemi, devamını nasıl getireceğini merak ettim çünkü.

"Her insan kendi yalanlarının baş rolüdür."

Bu cümlesi içime sindi. Güzel getirmişti devamını.  Kağıdı aldım elime.
Sona yaklaşıyorduk.

"Hayat doğru yazılır.
Yanlış yaşanır..."

Gözlerine baktım. Çok yakışıklıydı. Duru bir güzelliği vardı. Hani kızlara derlerdi bunu biliyorum ama yüzü çok güzeldi.
Hani aşık olunması gereken erkeklerdendi. Ama bir hoşlantı hissedemedim ona. O çok yakın arkadaş olunabilirdi.

Çam Kozalağı "Hırçın"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin