İçimde patlayan çığlığımı hızla alıp verdiğim nefesim tamamlamıştı. Resmen korkudan içimde fırtınalar kopuyordu. Ağzıma kenetlenen eller hafif gevşedikten sonra yavaşça boynuma indi. O sırada bende korkuyla konuşmaya başladım.
"Yemin ederim ben bişi yapmadım, ben onlara anlatmayın dedim ama hiç biri beni dinlemedi. Herşey o Hilal'in başının altından çıktı, o demeseydi korku hikâyesi anlatılmayacaktı. Yok yok Hilal değil Poyraz. Ne güzel benim Sarpcığım şarkı söylüyordu, o gerizekalı gitarı aldı ve hikâye anlatın dedi. Biliyorum siz intikam almaya geldiniz, zaten hep böyle olur. Sizin hakkınızda konuşmamız rahatsız etti değil mi?" aklıma gelen şahane fikirle fısıldamaya başladım.
"Bence intikamınızı Poyraz'dan alın, hatta bende size yardım ederim. Zaten ona ihtiyacımız yok, onsuz daha iyiyiz. Hem o giderse grubun lideri de Sarp olur, ayyy çok heyecanlı. Yeter ki o ters ayaklarınızı bana göstermeyin." son dediğimin üzerine arkamda ki varlık kıkırdamaya başladı, ayyy daha çok korktum. Kıkırdaması kahkahaya dönüşürken ben içimden bildiğim tüm duaları sıralamaya başladım. Yemin ederim ben bitmiştim, Allah'ın cininin eline geçip heder olacağım. Kesin çarpacaklar beni yok bittim ben bittim. Bir dakika ya bu gülüş fazla tanıdık değil mi? Hızla arkamı dönünce gülmekten ağrıyan karnını tutan Poyraz'ı gördüm. Ama var ya böyle bir pislikte yapılır mı? Tüm sinirimle Poyraz'a gelişi güzel vurmaya başladım. Artık neresine denk gelirse. O ise gülmekten bana karşılık bile veremiyordu.
"Ne kadar pisliksin ya korkudan ölüyordum neredeyse." kahkahalarının arasından zorda olsa konuşabilmişti.
"Demek onları benim üzerime salmayı plânlıyorsun ha! Bensiz daha iyisiniz, birde Sarp'ı grubun lideri yapacakmış. Böyle birşey yapmasam senin düşüncelerini öğrenemeyecektim." beni korkudan öldürdü şimdi düşündüklerine bak! Ben bu çocuğun gerçekten kafasını koparmak istiyordum.
"Piçin tekisin biliyorsun dimi!" yine o beni sarhoş eden kahkahasını bahşetmişti. Zaten gülüşünde olmasa hiç çekilmezdin.
"Ağzımızda bozulmuş bakıyorum hiç yakıştıramadım sana." yaşlı teyze edasıyla konuşunca bende karşılık verdim.
"Nedense bu piçliği ben sana çok yakıştırdım."
"Sen bu piçe kurban ol be." hah sana mı kurban olacağım? Daha çok beklersin.
"Sarpığım varken sana neden kurban olacak mışım be?" Sarp'ın adını duyunca anında yüz hatları gerildi.
"Ulan Burak bitti şimdi de Sarp mı başladı?"
"Burak ne zaman oldu Poyraz?!" bu çocuğun Burak'la derdi neydi cidden merak etmeye başlamıştım.
"Kızım o gavatın etkilemediği kız yok, sana da yaklaşınca oluru var yani." ben senin bilinç altına ekmek banıp yiyeyim.
"Hilal'e olan ilgisini farketmedin mi?" dedim bu defa ciddiyetle, o ise bana katılarak devam etti.
"Burak'ın herkese ilgisi vardır. Bunu özel algılama." nedense bana hiç öyle gelmemişti, ama yine de Burak'ı tamamen tanımadan kesin bir hüküm vermek istemiyordum.
"O zaman saçma sapan şeyler düşünmene de gerek yok dimi!" nedense kafası hep yanlış şeylere çalışıyordu.
"Uykun yok mu senin?" hemen de konuyu değiştirmişti, ama şükür ki bu işime gelmişti.
"Bu korkuyla uyuyabileceğimi sanmıyorum. Zaten son yaptığından sonra hiçbir şekilde uyuyamam." yüzünde yamuk sırıtış belirdi ve konuşmaya devam etti.
"Allah razı olsun benden, hep böyle hayırlı işler yapıyorum işte." niye bu kadar uyuzdu bu çocuk?
"Hayvan!" diyebildim sadece, daha fazla konuşupta kendini övmesine izin vermeyecektim. Poyraz'dan da hayır olmadığını anladığım için çadıra doğru hareket ettim belki Hilal'i uyandırmayı başarabilirdim. Ama kapşonumdan tutularak gidişim engellendi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
F4 (B.O.F)
HumorBirbirinden apayrı 4 benzersiz arkadaş.. Bu 4 kişiliğe baktığınızda kendinizden birşeyler bulabilmeniz çok doğal. Biri; grubun en eğlenceli üyesi.. Tüm hayatını internet fenomenlerine özenerek ve grubuna sulanarak geçiren bir serseri.. Biri; hayatı...