Okulun yorgunluğuyla eve gelince ikimizde direk uyuduk. Şu sıralar dikkat çekmediğimiz için fazlasıyla mutluydum. Bu Hilal'i pek ilgilendirmezdi ama, benim için ölüm kalım meselesiydi. Burslu olduğumuz için herkesin dalga malzemesi olmak istemiyordum. Bu yüzden o F4'e bile bulaşmıyordum, her ne kadar nefret etsemde..
Daha fazla uyuyamayacağımı bildiğim için yatakta yavaşça doğruldum. Gözlerimi kaşıyarak biraz olsun kendime gelmek için zaman tanıdım. Uykum tamamen açıldığı zaman ayaklarımı yataktan sarkıtarak ayaklandım. Hilal'e baktığımda hâlâ uyuyordu. Ona seslenmeden direk salona girdim. Annem salatalık soyuyor, babam bizim formalara ütü yapıyor, Samet ise oyun oynuyordu. Nedense bu portre hoşuma gitmişti. Gülümseyerek yanlarına gittim.
"Hiç oturma, koy bakayım başını dizime." annem böyle diyince anlamayarak ona baktım, anlamadığımı görünce elindeki salatalığı göstererek açıklama yaptı.
"Yüzüne salatalık koyacağım kızım."
"İyi de neden?" bu sakinlik anneme fazlaydı. Hemen çemkirmeye başladı.
"Yat kız dizime!" aman be bu kadına da soru sorulmuyordu. Daha fazla sinirlendirmeden başımı dizine koydum. O ise salatalıkları yüzüme yerleştirmeye başladı. Kokusu hoşuma gittiği için dayanamadım bir tanesini ağzıma attım.
"Kız onları yüzün için soydum, niye yiyorsun?"
"Ya anne ne gerek var böyle bir şeye?"
"Kızım cildinin güzel olması lazım. Böylece okulun en çirkin çocuğunun bile olsa ilgisini çekmelisin. Böylece zengin bir kocan olacak." zaten böyle bir şeyi benim için yapsan şaşırırdım.
"Hilal'de o okulda okuyor, ona niye yapmıyorsun?" resmen bu evde ayrımcılık yapılıyordu.
"Bırak o meymenetsizi. Onun kendine hayrı yok, birde zengin koca bulup beni mi kurtaracak? Anca maymun türlerine baksın o." annemin maymun türleri demesi beni kıkırdatmıştı. Sakallı olan herkes için aynı şeyi söylerdi. Samet öyle birşey çıksa ne yapacaktı bilmiyorum. Daha fazla söylenmeden annemin ellerine bıraktım kendimi, boş hayalleriyle..
***
Sonunda yüzme havuzunu bularak ihtiyacım olan terapiye ulaşmıştım. Burada tek başıma olmakta beni fazlasıyla iyi hissettirmişti. Ama yorulduğum için dinlenme ihtiyacı duydum. Tam çıkacağım sırada, uzun parmakları olan narin bir el bakış açıma girdi. Kafamı kaldırıp yüzüne bakınca, onu daha önce görmediğimi anladım. Kıvırcık saçları olan esmer bir kızdı. Ve gerçekten bu saçlar ona farklı bir hava katmıştı. Güzelliğini kıskanmıştım. Gülümseyerek uzattığı elini aynı şekilde cevapladım. Onun yardımıyla havuzdan çıktım.
"Merhaba ben Nur." bu kızın sıcaklığı hoşuma gitmişti.
"Memnun oldum, bende Yağmur." diyerek kendimi tanıttım.
"Okula yeni transfer olduğunu duydum. Zaten şu intihar olayından da seni iyi tanıyorum." o böyle diyince ellimi saçlarıma daldırıp karıştırtırdım.
"Ahh evet. Öyle talihsiz bir olaya karıştım." ben bunu diyince o şaşkın bir şekilde konuşmaya başladı.
"Bu durum seni mutlu etmedi mi? Baksana ne güzel bir okulda okuma şansı yakaladın." aman ne şans. Daha fazla yorum yapmadan bu konuyu kapattım.
"Sende ilkokuldan beri bu isim altında mı eğitim görüyorsun?" sorum onu biraz düşündürmüştü, ama ardından devam etti.
"Kısa bir süre yurtdışında eğitim gördüm ama, yinede biz öyle diyelim." bu konuda yorum yapmak istemediğini anladığım için daha fazla soru sormadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
F4 (B.O.F)
HumorBirbirinden apayrı 4 benzersiz arkadaş.. Bu 4 kişiliğe baktığınızda kendinizden birşeyler bulabilmeniz çok doğal. Biri; grubun en eğlenceli üyesi.. Tüm hayatını internet fenomenlerine özenerek ve grubuna sulanarak geçiren bir serseri.. Biri; hayatı...