"Nereye gideceğiz peki?'' eğer Poyraz kafasına bir şeyi koyduysa; ne kadar itiraz edersen et onun istediği olacaktır. Bu çocuğun en belirgin özelliği buydu. Gitmek istemiyorumun yerine nereye gideceğimizi sormamın sebebi bu.
"Bodrum'a gideceğiz." oha Bodrum'a mı gideceğiz şimdi? Vay be işte şimdi bu tatil gözüme güzel gelmeye başladı.
"Ama nasıl gideceğiz?" sorumun üzerine herkesten ezici bakışlar almaya başladım, Cenk dahi bana göz devirmişti. Valla bu dokundu be.
"Kızım koskoca uçağı görmüyor musun?" Poyraz'ın gösterdiği yöne bakınca cidden koskoca uçağı gördüm. Ama aklıma gelen dehşet fikirle panikle konuşmaya başladım.
"İyi de, benim biletim yok ki, bileti geçtim pasaportum bile yok." uçağa binmek için pasaport gerekiyor değil mi? Umarım yanlış bilmiyorumdur ve bana atılan şu ezici bakışların başka bir sebebi vardır.
"Yemin ediyorum bu kız mal!" Hilal sinirle konuşunca Poyraz devam etti.
"Yurt dışına çıkmıyoruz Yağmur, sadece Bodrum'a gideceğiz. Neden pasaport gereksin?!" demek ezici bakışların sebebi buymuş.
"Ne bileyim ben be, daha önce uçağa mı bindim sanki! Hem biletim yok nasıl bineceğim?" bu defa Poyraz sabır dilenircesine nefesini aldı, sanki ömür törpüsüyüz? Ne bu dayanılmaz hâller anlamıyorum.
"Uçak bana ait Yağmur." 'Yağmur' derken öylesine baskılı söylemişti ki; bir tane daha soru sorarsan seni öldürürüm dermişcesine çıkmıştı ağzından. Ama beni bu tehdit korkutur mu? Tabii ki hayır. Çünkü korkutan daha mühim şeyler var.
"Ben yüksekten korkarım, hayatta binenem bu uçağa." ne yapayım ama, yüksekten korkuyorum. Bunun üzerine Poyraz hızla bana doğru hareket etti ve beni zorla uçağa bindirdi.
"Bırak beni ya vallahi korkuyorum, ölürüm ben burada, yardım edin adam öldürüyorlar.''
"Adam mı öldürüyorlar?" onca söylediğim şey arasında bir buna mı dikkat etti cidden? Allah'ım farkındayım beni sınıyorsun, ama bu kadarı fazla değil mi? Neden ben Poyraz gibi bir insanla sınanıyorum ki?! Bari düzgün biri olsaydı.
Hilaaaaal, kurtarsana kız beni! Hayırsız, hakkımı haram edeceğim sana!" iyice anneme benzedim be, hakkımı haram ederim de ne oluyor?
"Yağmur evde sana ne yediriyorlar? Neden bu kadar salaksın anlatsana biraz?"
"Sensin be salak!" şuna bak ya, o salaklıkla bir de gelmiş bana neden bu kadar salaksın diyor. Öküz kafalı ne olacak!
"Bak Yağmur, şimdi burada uslu uslu oturacaksın, bence dilini de uslandır, yoksa hiç acımam koparırım." o böyle diyince anında dudağımı sarkıttım, çocuk gibi olduğumun farkındayım, ama ne yapayım benim de yapım bu. Bu hâlimi gören Poyraz anlıkta olsa şaşırdı. İlk defa böyle bir tepki verdiğimi görüyordu, bu yüzden afalladı sanırım. Hızla kendini toparlayıp bizimkilere seslendi.
"Hadi gelin artık geç kalmayalım." lafını ikiletmeden hepsi uçağa bindi. Hilal ve Burak yan yana oturdu.
"Bebeğim ben nereye oturacağım? Kanka yerimde gözün var senin." Hilal'e çemkirince gülmeden edemedik. Biz gülünce Sarp'a dönüp,
"Bende Sarp aşkımın yanına otururum." diyip tam Sarp'ın yanına oturuyordu ki, Sarp ona öldürücü bakışlar atınca korkuyla geriledi.
"Aman be bende yalnız başıma otururum, ne demişler zirve tek kişiliktir." ayyyş, cidden bu sözü kullanmıştı, bu çocuğun içinde bir keko yatıyor söylemedi demeyin. Havalı bir şekilde arka koltuğa gidiyordu ki, ayakkabısının bağcığına takılıp yere yapıştı. Allah'ım bu çocuk beni öldürecek. Hepimiz kahkahalarla gülmeye başladık, bu çocuğun kaderi bu, rezil olmak için yaratılmış resmen. Cenk'te olmasa gülemeyeceğiz zaten..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
F4 (B.O.F)
HumorBirbirinden apayrı 4 benzersiz arkadaş.. Bu 4 kişiliğe baktığınızda kendinizden birşeyler bulabilmeniz çok doğal. Biri; grubun en eğlenceli üyesi.. Tüm hayatını internet fenomenlerine özenerek ve grubuna sulanarak geçiren bir serseri.. Biri; hayatı...