TEK GERÇEK

253 19 31
                                    

Nur'un Ağzından

Aylarca hatta yıllarca ciddi anlamda kimseyle takılmamış olan Poyraz, lanet bir kız yüzünden tamamen değişmişti. Belki ondan önce de benimle değildi ama, sonuçta başkasıyla da değildi. Bir günden fazla kimseyle takıldığını görmemiştim. Ben bunca zaman onu karşılıksız sevmişken; başka bir kız gelip onu elimden alamazdı. Zaten bunun olmayacağını çok güzel bir şekilde ortaya sunmuştum. Dün ki fotoğraftan sonra Poyraz'ın hâlâ Yağmur'la takılacağını sanmıyorum. Zaten burslu bir öğrencinin okulda bu kadar popüler olması kanıma dokunmuştu. Yaptığım şeyden zerre kadar pişman değildim. Yağmur bunu hak etmişti. Benden başka kimse Poyraz'a sahip olmazdı, bu kim olursa olsun izin vermeyecektim.  Ama artık sessiz bir şekilde bu olanları izlemeyecektim. İçimdeki herşeyi Poyraz'a bugün itiraf edecektim. Ama öncelikle Yağmur olayını tamamen haletmeliydim. Poyraz'a göndermiş olduğum otel odasının kartı ve adresi sayesinde eminim ki bugün oraya gelecekti. Son defa da olsa, o çok değer verdiği Yağmur'un tüm pisliğini görecek ve benden başka gidecek hiçbir kapısı kalmayacaktı.  Önceden gitmiş olduğum odaya tekrar gidip çektiğimiz tüm fotoğrafları çoğaltıp yatağın üzerine dizdim. Aynaya kendi yazmış olduğum yazıyıda hiç silmeden aynı şekilde bıraktım. Tüm işim bittiği zaman yan odaya geçip Poyraz'ın gelmesini bekledim. Fazla zaman geçmeden Poyraz'da gelmişti. Yüzü o kadar solgundu ki; Poyraz'ı hayatımda ilk defa böyle görmüştüm. Bir anlık içimde küçük bir pişmanlık oluşmuştu ama, aklıma Yağmur gelince anında o düşünceyi def ettim. Sonuçta ben sürekli Poyraz'ın yanında olacağım için, bunu atlatması zor olmayacaktı. Poyraz gelince arkasından ben odadan çıktım. Alllah'tan odaya girip kapıyı kapatmamıştı. Öncelikle yatağın üzerinde ki resimleri gördü, yüzünde hiç şahit olmadığım bir hayal kırıklığı yerini koruyordu. Keşke şuan gidip ona sarılabilseydim.  Ardından gözü aynaya takılınca bu defa korkunç bir hâl aldı. İşte istediğim oluyordu, o anın hıncıyla aynaya yumruğunu geçirdi. Çığlık atmamak için zor tuttum kendimi, ağzımı kapatarak çığlığımı içimde patlatmayı başarabilmiştim. Onun için bu şekilde davranması zoruma gitmişti açıkçası, o kız ben olmayı istiyorken, Yağmur'un olması beni derinden etkilemişti. Daha fazla sessiz  kalmayarak Poyraz'ın ardından seslendim.

"Bir sürtük için böyle davranman ne kadar doğal? Yakışıyor mu sana?!" sesimi duymasıyla bana dönmesi bir oldu. Beni görünce yüzünde garip bir afallama oluştu. Aynı zamanda göz yaşlarımda kendilerini göstermişti, başka bir kız için böyle dağılması benim için adil değildi. Bunca zaman onu ben sevmiştim, nasıl 1 ay önce gelen bir kız onu elimden alabilirdi?!

"Sen onun arkadaşı değil miydin?" sorularına cevap bulmak istercesine yüzüme bakıyordu. Öyle bir insanla arkadaş olacak kadar düşmedim diyecektim ki, bir anda yakama yapışınca susmak zorunda kaldım.

"Nasıl onun arkadaşıyım diyebiliyorsun kendine!" hâlâ onu mu savunuyordu?!  Bunun üzerine göz yaşlarım daha hızlı akmaya başladı. Kendimi savunacağım sırada telefonu çalmaya başladı. Bu defa beni bırakıp telefonunu açtı.

"Efendim Burak?" bunun üzerine yüzünde yine o tehlikeli ifade büründü, karşı taraf ne söylüyordu bilmiyordum ama, duydukları Poyraz'ı gayet etkilemiş görünüyordu. Bir müddet daha karşı tarafı dinledikten sonra sinirle telefonunu duvara fırlattı, bu defa çığlığımı içimde saklayamamıştım. Korkuyla çığlık atınca tekrar yakama yapıştı.

"Neden lan, ne istedin o kızdan? Niye yaptın bunu?!" bunu kim söylemişti, itaraz edeceğim sırada tekrar bağırdı, bu defa daha şiddetli bağırmıştı.

"Cevap ver!" korkuyla geri çekilmek istedim ama boynumu öyle sıkı kavramıştı ki, nefes almakta zorlanıyordum. O kadar tehlikeli bakıyordu ki, beni öldürecek sandım.

F4 (B.O.F)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin