POYRAZ'IN SEVGİLİSİ

246 17 31
                                    

Gözlerimi açtığımda hâlâ Poyraz'a sarılıyordum. Şuanda asıl önemli olan şey ise, Poyraz sırıtarak beni izliyordu. Aynı zamanda o da bana sarılmıştı. Dün gece üşümesin diye ona sardığım hırkamda da benim üzerindeydi. Bir an olanları idrak edemedim, ne yani kendine gelmiş ve hâlâ aynı pozisyonda mıydık? Uyandığımı görünce yüzünde ki sırıtış daha da genişledi.

"Vayy be, kim inanırdı ki Yağmur kendi isteğiyle gece boyunca bana sarılacak? Ben bile şüphe ediyorum şuanda, başına saksı falan mı düştü?" böyle gevşek gevşek konuştuğuna göre belli ki baya iyidi. Hemen kollarımı ondan ayırarak geri çekildim.

''Hasta olduğun için sarıldım bir kere, yoksa ölsem sarılmazdım." şuanda utançtan kıpkırmızı olduğuma eminim. Beyaz olan tenim ise bunu hiç saklamıyordu. Kulaklarıma kadar yanıyordum.

"Utandın mı sen?" gitgide gülüşünün büyümesi sinirimi bozmaya başlamıştı. Zaten bu çocuk yanımdayken genel olarak sinirim bozuk oluyordu.

"Ne utanacağım be?!" çemkirince uyuzluğa devam etti.

"Bunu gruba anlatmalıyım." hemen omzuna vurarak bağırmaya başladım.

"Bu olanları bir kişiye dahi anlatırsan kendini ölmüş bil, valla seni mahfederim." tehditimden zerre kadar etkilenmedi ve omuz silkti. Kesin herkese anlatırdı. Evet Yağmur yeterince rezil oldun. Etrafıma baktığımda sabah olduğunu farkettim. Acaba kapı açılmış mıydı? Kontrol etmek için ayağa kalktım. Ayaklamdığımı gören Poyraz beni durdurdu.

"Nereye?"

"Kapıyı açmışlar mı diye bakacağım." açıklamamın üzerine rahat bir tavırla,

"Ben baktım, açmışlar." dedi, e bu mal neden bana söylemedi?

"Neden bana haber vermiyorsun o zaman beyinsiz!" omuz silkerek devam etti. Aynı zamanda yüzündeki sırıtış yerini koruyordu.

"Çok güzel uyuyordun, kıyamadım." resmen böyle şeyleri sevmediğimi bildiği için benimle bu şekilde konuşuyordu. Allah bu çocuğu benim karşımda sırf sinir etsin diye çıkarmış, başka hiçbir açıklaması yok.

Onu umursamadan kapıya doğru hareket ettim, ama Poyraz anında yanıma gelmişti. Herşey iyi hoşta, ben anneme ne hesap vereceğim. Tüm gün beni aramışlardır kesin, bu defa o kadın beni kesin öldürürdü. Ben bittim, bu defa kesin bittim.

"Ne oldu yine?" Poyraz dikkatle yüzüme bakınca gizleme gereğinde bulunmadım.

"Ben bizimkilere ne hesap vereceğim? Annem beni öldürecek kesin." Poyraz kolunu omzuma atarak bana yaklaştı, itmek istedim ama izin vermedi.

"Sana bir kaç tüyo vereyim mi?" kafamı sallayarak onu onaylandım. Kulağıma eğilerek konuşmaya başladı.

"Tüm gece Poyraz Yamanlar'ın yanındaydım, vazgeçilmez cazibesine karşı koyamadım, bu yüzden eve gelemedim diyebilirsin." bunun üzerine bacağına tekmeyi geçirdim. O acıyla inlerken bende bağırmaya devam ettim.

"Yemin ediyorum yavşaklık tahtı senin olmalı." o ise hâlâ bacağının acısıyla ilgileniyordu.

''Lan felç ettin ayağımı, her defasında aynı yere vurulmaz ki!"

"Geber." onu umursamadan alışveriş merkezinden çıktım, benim daha önemli bir sorunum vardı, ben evdekilere ne hesap verecektim? Lanet olası Poyraz yine bana yetişmişti.

"Eve nasıl gideceksin?" sinirle bağırmaya başladım.

"Sanane ya, bırak beni istediğim gibi giderim."

"Ben seni bırakırım." tabii ya sen bırak, birde seni görsünler tam olsun.

"Olmaz." diyerek itiraz ettim, o ise neden bakışları atıyordu. Daha sakin bir şekilde devam ettim.

F4 (B.O.F)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin