-7-

5.1K 216 51
                                    

Merhabalar... Arayı çok açmadığımı düşünerek yeni bölüm paylaşıyorum. Umuyorum ki hoşunuza giden bir bölüm olmuştur.

Bu bölümler geçiş bölümleri, ileriki bölümlerde daha çok Oğuzhan&Ayşegül sahneleri olacak. Yorumlarınız sayesinde, kendime karınca çalışma modu ürettim. Hızlı yazmaya çalışıyorum.

(Arada rötar oluyor tabi. Malum hava koşulları.)

Sonunda yendiğimiz bir maç Tüm futbolcularımıza helal olsun. Ve ilk defa dört Beşiktaş'lı sahadaydı

EK NOTCUK/ saçıma değişik bir maske yapmayı denedim ve sonucunda saçım iğrenç bir şekilde yumurta koktu ): Üç kere yıkamam gerekti. Ek olarak saçlarımın doğası yüzünden zor tarayabildim. Her şey halloldu derken, birden uyku bastırdı.Bu yüzden biraz geç paylaştım. Kusura bakmayın hepinizi çook öpüyorum

Yine ve yine, keyifli okumalar..

"Gençler?"

Bu nasıl bir zamanlamaydı?

"Efendim Melih?"

Sinirimi sesime fazlasıyla yansıtmıştım. Sanırım Oğuzhan'ı güldüren de buydu.

"Bayadır kendi kendinize takılıyordunuz. Bir yoklayayım dedim. Bizim sohbete de dahil olabilirsiniz."

Biz zaten iki kişi olarak sohbet ediyorduk be abi! Biraz da kardeşinin geleceğini düşünsene. Tam da iyi yanına denk geldiğimi düşünürken, yapılacak iş miydi bu?

"Sen onu bunu boş ver şimdi. Evde kaldın onu ne yapacağız? Hazır bu kadar kişi toplanmışken sana birini bulalım. Hem belki sana birini bulursam, beni rahat bırakırsın."

Ödeşme zamanı Melih Hanzade.

Ayşegül/Bir - Melih/Sıfır

"Yoksa aklında biri mi var küçük fare?"

Ve durumlar eşitlenir.

Ayşegül/Bir - Melih/Bir

"Şimdi beni neden araya sokuyorsun ki sen?"

Oğuzhan'ın tepkisini görmek için hemen ona dönmüştüm.

Kahretsin. O da meraklı bir şekilde bana bakıyordu.

"Var ya da yok. Beni boş ver. Şu an senin hakkında konuşuyoruz. Boşuna kaçmaya çalışma."

Asıl kaçmaya çalışan ben olsamda, dibine kadar inkâr edecektim.

"Valla ben bekar halimden memnunum. Şu anlık böyle iyi."

Zaten memnun olmasan şaşırırdım.

"İyi Melih. Ne hâlin varsa gör."

Melih eski moduna hızlı bir dönüş yapmıştı.

"Oğuzhan biz seninle konuşmaya devam edelim. Boş ver abimi. Anca sinirlerimi bozuyor."

İlk defa içimden geçenleri utanmadan dışarıya konuşmuştum. Melih de cümlem ile birlikte bana dil çıkarıp, kendi konuşmasına dönmüştü.

Sahi asıl bunlar bir saattir ne hakkında konuşuyordu?

Gerçi, bana ne.

"Bana uyar."

Sana uyarsa, bana haydi haydi uyar.

"Bana birazcık kendinden bahsetsene. Resmi olarak tanışmış olsakta tam anlamıyla seni tanımıyorum."

Önüm, Arkam, Sağım, Solum Sen / Oğuzhan Özyakup (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin