-39-

2K 111 136
                                    

Bölüm parçası / Sezen Aksu - Bu Gece

Keyifli Okumalar...

"Dans edebileceğimiz bir yerlere gidelim."

Necip onaylamayan bakışlarıyla Zeynep'i süzdükten sonra başını iki yanına doğru sallamıştı.

"Olmaz! Gideceksek halay çekebileceğimiz bir yere gitmeliyiz! Türk'ün özü halaydır. Gerisi fasa fiso."

Ailenin büyük üyelerini evde bırakıp dışarı çıkma planı yaptığımızdan beri tamı tamına yarım saat geçmişti. Necip halay çekme isteğinden vazgeçemiyordu. Onun dışında zorda olsa Merve ve Taner'i de bizimle gelmeye ikna edebilmiştik. Arda'ya bakmayı seve seve kabul eden annem sayesinde içleri rahattı.

"Halay çekilecek mekanı nereden bulacağız?"

"Aslında halay her yerde çekilebilir. Yani siz bir mekan seçin, gerisini bana bırakın."

Abim ve Şermin bizden kendilerini soyutlamış bir şekilde konuştukları için olaya dahil olmuyorlardı. Aslında aralarında bir şeyler olması fena olmazdı. Sonuçta abimin eşinin sevdiğim biri olması işime gelirdi. Onlardan biraz daha yakınımızda olan Sinem ile Fatih sadece Necip'in sözlerine kahkaha ile eşlik ediyordu.

"Gel kaçalım buradan."

Tek kaşımı kaldırmış bir şekilde bakışlarımı sesin geldiği yöne yani Oğuzhan'a çevirdiğimde o da gizli bir operasyonun içindeymiş gibi bana kaçamak bakışlar atıyordu. Ben de atmosferini bozmamak için aynı ciddiyet ile dudaklarımı kulağına yaklaştırıp sessizce fısıldamaya başlamıştım.

"Çok isterdim ama ayıp olur. Sonuçta herkes bizim için toplandı."

Başa gelen çekilir edasıyla kafasını salladıktan sonra yanağıma hızlı bir öpücük kondurup geri çekilmişti.

"Haklısın."

"O zaman benim arabamı takip edin. Sizi gerçekten güzel bir yere götüreceğim."

Konuşmanın belli bir kısmını dinleyemediğim için karar verilen mekanın detaylarını da bilmiyordum.

"Nereye gidiyoruz?"

"Necip'in bildiği güzel bir mekan varmış. Oraya gitme kararı aldık."

Fatih'in cevabıyla birlikte bakışlarımı Necip'e çevirmiştim. Ama o bizden tarafa bakmıyordu.

"Yalnız gideceğimiz yer neredeyse İstanbul'un dışında. Hava karanlıkken yolu bulabilecek misin?"

Bu defa abim konuşmuştu. Melih Hanzade sonunda Şermin ile olan konuşmasını sonlandırıp hayata dönebilmişti.

"Ben yürüyen bir navigasyon sayılırım. Tabi ki yolu bulurum."

*************

Necip'in öncülüğünde ormanın içine kadar gittikten sonra arabasını aniden durdurup aşağıya inmesiyle birlikte biz de arabalarımızdan inmiştik.

"Yani aslında sanırım buralarda bir yerlerde olması gerekiyordu ama emin değilim."

"Bin yiriyin bir nivigisyin siyilirim. Tibi ki yili bilirim."

Önüm, Arkam, Sağım, Solum Sen / Oğuzhan Özyakup (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin