Herkese selamlar... Bölümün geç gelmesinin nedeni, uğraşmam gereken başka işlerimin de olması. Bana kalsa ben her gün yeni bölüm paylaşmak isterim. Ama gerek yazdığım diğer hikayeler olsun, gerek kişisel hayatım. Bölümü hızlıca yazıp paylaşmamı engelliyor.
Hikayemi yazmayı çok fazla sevdiğim için ara vermek gibi bir ihtimal, kesinlikle seçeneklerim arasında değil. Sadece bazen bölümler birkaç gün gecikebilir. Bunun dışında en erken hangi gün paylaşabiliyorsam o gün paylaşmaya çalışacağım. Anlayışınız için şimdiden teşekkür ediyorum. Hepinizi çok seviyorum. Bu kitabı yazmaya başlamamın en güzel karşılığısınız.
Sanırım bölüm fotoğrafı, bölüm için en iyi spoiler :)))
Bölüm parçası / Muhtemel Aşk
Herkese bol keyifli okumalar ❤
"Böreğimden de tat Ayşegül'cüğüm."
Masada etli patates yemeğinden, yaprak sarmaya kadar bir sürü seçeneği kapsayan güzel yemek çeşidi vardı.
"Kardeşin var mı kızım?"
Bana kızım demişti. Ay benim minnoş Sevgi annem!
Annecim sen sakın kıskanma. Senin yerin ayrı. Ama kayınvalidemi de benimsemem lazım sonuçta.
"Bir tane abim var."
Sevgi ablanın bakışları Şermin ablaya dönmüştü. Hadi canım! Benim gibi düşünen biri daha.
"Zafer senden çok bahsederdi. Tanışmak bugüne kısmetmiş."
Oğuzhan'ın babasının konuşmasının ardından dikkatimi ona vermiştim.
"Yurt dışında okuduğum için İstanbul'a gelmem çok zor oluyordu. Tatillerde bile izin almak fazlasıyla zordu."
Yüzüne yerleşen tebessüme karşılık ben de gülümsemiştim.
"Bana Muzaffer abi diyebilirsin. Bizimkinin kalbini çaldığına göre bakarsın gelecekte baba da dersin."
Bob Marley'in rastaları!
Elvis Presley'nin gömleği!
Blue Brothers'ın şapkalarıyla bütünleşmiş gözlükleri!
Yanaklarıma hücum eden sıcaklığı hissetmemle birlikte başımı birazcık eğmiştim. Oğuzhan'ın kıkırdadığını duyabiliyordum. Zaten ona göre hava hoştu. Şimdilik gül sen gül! Bu gülüşleri güzelce değerlendir Özyakup. Seninle sonra görüşeceğiz.
"İlahi Muzaffer! Kızı utandırdın."
Ben utanma boyutunu biraz aşmıştım. Hatta utanma konusunda mastır yapıp, boyut atlamıştım.
"Ayşegül, annemler kendilerini baya kaptırdı. Yakında torun muhabbetine geçerler. Ben seni ufaktan kaçırayım."
Hayalim Oğuzhan'ın kaçırmasından yana olsada, Şermin de Özyakup genini taşıyordu. Dolayısıyla bu seçeneği de seve seve kabul ederdim.
"Bari masayı toplamanıza yardım etseydim."
"Bunu duymadığımı farz ediyorum. Oğuzhan bana yardım eder. Siz keyfinize bakın."
Annesine yardım eden, önlüklü bir Oğuzhan?
Güzel bir manzaraya benziyordu.
"Annemden de izni kaptığımıza göre beni takip et."
Şermin'in kulağına doğru eğilmiştim.
"Benim önce lavaboya gitmem lazım."
Sırıtarak eliyle gel işareti yapmıştı. Ah şu gülüşleri...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Önüm, Arkam, Sağım, Solum Sen / Oğuzhan Özyakup (Düzenleniyor)
FanfictionKulüp yöneticilerinden, Zafer Hanzade'nin yurt dışında yaşayan kızının İstanbul'a gelmesiyle başlayan bir aşk hikayesi. Ayşegül Hanzade & Oğuzhan Özyakup "Hayatıma yön veriyor olmanı seviyorum. Bana karışmanı sevdiğim gibi. Gülümsemeni seviyorum. Gü...