-23-

3.1K 132 174
                                    

Merhabalar Bu bölüme yine bir söz ile başlamak istedim.

"Güzel şeyler olmaz. Oldurursun."

'Hayat sana limon verirse, limonata yap' demişler. Yanlış demişler. Hayat bize limon vermez. Limonu yetiştirmesi gereken bizizdir. Önce limon çekirdeği dikilir, doğru sulamayla da limona ulaşılır. Yani limonatamızı kendi büyüttüğümüz limon ile yaparız.

Kısacası hayatınızın güzelliğe aç olduğunu düşünüyorsanız, oturduğunuz yerden kalkın ve mutlu olabileceğiniz şeyleri yapmaya başlayın. Küçük mutluluklarda güzel hissettirebilir.

Mutluluk tavsiyesi olarak; Kadıköy'de Sahaflara bakmanızı tavsiye ederim. Özellikle her hafta gittiğim bir mekanım bile var, sahibi çok da şirin bir amca. İçerisinde küçük bir asansör var. Binmenizi tavsiye ederim. (Asansörün içine girdiğinizde, hatta yukarı çıkmaya başladığınızda güzel bir manzara ile karşılaşacaksınız.) Burada bir çok kitabın ilk basımını bulabilirsiniz. (Eski basım hastalığım var da birazcık) Gözünüz korkmasın. İlk basım da olsa fiyatlar gayet uygun.

Lafımı her zaman olduğu gibi uzatmış olsamda, keyifli okumalar

Bölüm Parçası: Deniz Tekin - Sezenler Olmuş (Açmanız Gereken yeri belirttim.)

"Sevmedim."

"Hanımefendimizin beğendiği bir şey var mı acaba?"

Ne yani? Beğenmediğim bir giysiye beğendim mi demeliydim?

Bu insanlık âlemi gerçekten tuhaftı. Bizi yalan söylemeye teşvik ederken, aynı zamanda da yalan söylemenin kötü bir şey olduğunu iddia ederlerdi.

"Beni beğendi."

Maestro vurdu ve gol oldu.

Gerçi onu beğenmeyecek bir bünye var mıydı? Varsa sahibi bir ara bana uğramalıydı. Çünkü bazen çekim gücüne kapılmamam gereken zamanlar olabiliyordu.

"Egonu egomla evlendirmeliyim. Eminim büyük ve güzel bir çocukları olur."

Ego kötü bir şey gibi görünsede, insan için önemli bir kavramdı. Egosu olmayan kişi, günümüz dünyasında yaşayamazdı. İnsanlar karşısındakini kırmaktan çekinmiyordu, bu durumda egosu olan yaşamaya devam edebiliyor olsada masum ve egosuz insanlarımız içten içe benliğini yitiriyordu.

Yaşasın, dünyayı yaşanılabilir kılan egolarımız!

"Biz bir evlenelim de, egolarımızla daha sonra ilgileniriz."

"Hayır, kabul etmiyorum."

Yüzlerinden de anlaşıldığı gibi neyi kabul etmediğimi anlayamamışlardı. Bazen aralarındaki en akıllı kişi olduğumu net bir şekilde gösteriyorlardı.

"Evlenme teklifini diyorum. Kabul etmiyorum. Hayalimdeki teklifin kılıfı bile olamaz bu teklif."

Aslında bu çok da doğru değildi. Onunla evlenmem için evlenme teklifi etmesine gerek yoktu ama onunla bu tarz sözlü oyunlara girmek hoşuma gidiyordu.

"Olsun be güzelim. Varsın şu an kabul etme. Ben bir zaman illa kabul ettiririm."

Ettirirsin.

"Cenk!"

"He canım?"

"Sen bana böyle şeyler hiç söylemedin!"

Ne yaparsın be Ece? Oğuzhan bu. Bazen küçük bir çocuk. Bazen aşık bir liseli. Bazen olgun bir adam.

Önüm, Arkam, Sağım, Solum Sen / Oğuzhan Özyakup (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin