-18-

3.5K 141 158
                                    

Açıklama; Mine-Zafer Hanzade (Ayşegül'ün anne babası) Mine'ciğimde oynama yaptım. Fotoğrafın başı tekrardan eklenmiş gibi duruyor, kusura bakmayın. (Gerçekten başını tekrardan ekledim.)

Sedef-Murat Evren (Merve'nin anne babası)

Lale-Kenan Soysal (Taner'in anne babası)

Bölüm parçası: Esin Engin - Seven ne yapmaz? (Açmanız gereken yeri belirttim.)

"Sedef Hanım anneanne oldun. Neler hissediyorsun?"

Tanerlerin evine gitmek yerine, hastaneye bizim evimiz daha yakın olduğu için bize gelmiştik.

Eve geldiğimizden beri en büyük eğlencem Sedef teyzemle uğraşmaktı.

Merve'yle olan konuşmamdan yarım saat sonra Lale teyzeler, onlardan yirmi küsür dakika sonra da Sedef teyzemler gelmişti.

Şu an herkesin keyfi fazlasıyla yerindeydi. Hatta Melih bile Oğuzhan'la beni unutmuşa benziyordu. Onun korumalığı bu kadardı işte!

"Ayşegül! Sen çok konuşma bakayım! Senin de anne olduğun, hatta anneanne olduğun zamanlar gelecek. O zaman görürüm seni."

Anne olmak demişken, benim çocuğum kız olursa çok güzel olurdu. Erkek olursa fazla yakışıklı olurdu. Ah, genleri sağlam...

Bana çekerse kesin sarışın olurdu. Çünkü ailemizin kadınlarının geneli sarışındı. Ama Oğuzhan'a çekerse- Oğuzhan mı? Resmen gelecek hayallerime Oğuzhan'ı dahil etmeye başlamıştım.

Yalnız, gerçekten bizim çocuğumuz güzel olurdu.

"Amin teyzecim amin. Benim yaşlanmak ile ilgili bir sorunum yok. Sanırım senin var.  Gerçi olacak olan bir şekilde oluyor işte. Yaşlandın Sedef Evren."

Yüzüme karşı kötü bir bakış atmaya çalışsada o da salondaki herkes gibi gülmüştü.

"Benim kızım daha küçük. Onun önünde uzun yılları var. Hem daha görünürde damadımız da adayımız da yok."

Babamın cümlesinden sonra kahkahamı zor engellemiştim. Gerçi Oğuzhan, annem, Merve, Caner ve Melih de benimle aynı durumdaydı.

"Zafer'ciğim o işler hiç belli olmaz. Bakarsın aniden bir damat belirivermiş."

Babamın bakışları anneme döndüğünde, yüzünü tuhaf bir ifade kaplamıştı.

"Hele bir belirsin! Bak o geldiği yere geri sokmuyor muyum onu!"

Bu sefer ben bakışlarımı Oğuzhan'a çevirmiştim.

Oy benim minik kartalım. Nasıl da korkmuştu. Kıyamam sana.

"Sayın Hanzade, mutluluğum için sana getirdiğim damadı kabul edeceksin! Hatta Melih'le bir bile tutabilirsin. Sonuçta bence benim seçtiğim damat, kesin Melih'e bin basar."

Melih'e gıcık olması için sırıttığım sıra da, o da bana sinsi bakışlar atıyordu.

Eliyle telefonunu işaret ettiğinde cebimdeki telefonumu elime almıştım.

Hödük Barzo Melih Hanzo: Bence susmalısın küçük fare. Yoksa babamın damadı birden beliriverir 😉

Ve bu çenemi kapatmama yetmişti.

"Senin mutluluğun için tabi ki damadımla anlaşmaya çalışacağım. Ama şu an çok erken."

Anlayışlı gibi gözükmeye çalışsada sesinde bariz bir tehdit vardı.

Önüm, Arkam, Sağım, Solum Sen / Oğuzhan Özyakup (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin