Herkese merhabalar.. Şu sıra bölüm paylaşamamamın nedeni, okulum adına katıldığım yazı yarışmalarını yetiştirmeye çalışıyor oluşum. Aynı zamanda okul çıkışları ve hafta sonu spora gittiğim için çok fazla yazmaya zaman bulamıyorum. Umarım anlayışla karşılarsınız.
Bu arada yeni bir hikayeye başladım. O hikaye buna zıt bir şekilde daha durgun ilerleyecek. Bakarsanız ve yorumlarınızı benimle paylaşırsanız sevinirim. İsmi 'Gölgedeki Papatya' biomdan bulabilirsiniz.
+ (Canım Bonomo'nun yeni albümü çok güzel olmuş. Çok beğendim. Tavsiye de ederim. Albümde en sevdiğim parçalardan biri de 'Yan' oldu.)
Bölüm Parçası/ Sertab Erener - Bahçede (Akustik)
Keyifli okumalar efenim :)
Bazen bazı durumlar doğrultusunda dilinizi eşek arısı soksun istersiniz. Babamın yüz ifadesi korkutuyordu. Sinirli bir Zafer Hanzade oldukça ürkünç oluyordu.
"Ne demek evlenince?"
Bu defa annem aynı cümlenin değişmiş bir versiyonunu söylemişti.
"Açıklayabiliriz."
Canım Oğuzhan her zaman olduğu gibi babama ve anneme açıklama yapmak zorunda kalmıştı.
Onu bu zamanlar da bir başka seviyordum. Bu adam zaten güzeldi. Benim için çabalaması ayrı güzeldi. Stresten boncuk boncuk terlemeye başlamıştı. Aynı zamanda da kendinden oldukça emindi.
"Açıklayın!"
Oğuzhan'ın konuşacağı sıra da nereden geldiğini anlamadığım Necip ortaya atlamıştı.
"Merak etme Zafer abi. Ayşegül yengem hamile değil."
Gözlerimi her panik anında olduğu gibi kurbağalarla yarışır şekilde büyütmüştüm. Böyle bir şeyin olması şu anlık imkansız olsada utanmıştım.
"Aptal aptal konuşma Neco!"
Babamlar da Necip'in bu hallerine alışkın olduğu için kimse onun sözüne takılmamıştı ama ben herkesin yerine oldukça takılmıştım.
Necip ile içeriye giren Ece ve Cenk dışında, Quaresma çiftinin de geldiğini görünce Necip'in patavatsızlığını bir süreliğine rafa kaldırıp tebessüm etmiştim. Çünkü ben gizli bir Ricardo hayranıydım!
"Bana bak Hanzade!"
Oğuzhan'ın sessiz ama itaat gerektiren fısıltısıyla hemen bakışlarımı ona çevirmiştim. Çünkü bütün hayranlıklarım bir yana, Oğuzhan bir yanaydı.
"Kıskanma."
Gözleri yumuşasada kaşlarını indirmemişti.
"Ya da kıskan. Sana kıskanmak ayrı bir yakışıyor."
Bu defa çattığı kaşlarını da indirmişti.
"Acaba diyorum, artık açıklama faslına mı geçseniz?"
Kurtuluş yoktu. Bu yüzden uzatmanın alemi de yoktu. Bu defa ben Oğuzhan'ın konuşmasına izin vermeden konuşmaya başlamıştım.
"Baba bana her zaman kararlarımın arkasında duracağını söylemiştin. Lütfen şimdi de dur. Çünkü ben Oğuzhan'ı seviyorum ve onun da beni sevdiğine inanıyorum. Sen de inan. Etraf gönül eğlendirip bir sona varamayan ilişkilerle dolu ve ben onu kaybetmek istemiyorum. Belki erken diyeceksin ama bence tanışmak için geç bile kaldık. Anne senin içinde geçerli bu sözlerim. Mutlu olmamı istiyorsanız önümde değil, yanımda olun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Önüm, Arkam, Sağım, Solum Sen / Oğuzhan Özyakup (Düzenleniyor)
FanfictionKulüp yöneticilerinden, Zafer Hanzade'nin yurt dışında yaşayan kızının İstanbul'a gelmesiyle başlayan bir aşk hikayesi. Ayşegül Hanzade & Oğuzhan Özyakup "Hayatıma yön veriyor olmanı seviyorum. Bana karışmanı sevdiğim gibi. Gülümsemeni seviyorum. Gü...