-30-

2.5K 114 143
                                    

Merhabalar sevgili, sevilmeye değer okuyucularım Bugün bölüme başlamadan önce sizden bir şey isteyeceğim. Son iki haftadır özelden 'soru-cevap bölümünün ikincisini paylaşır mısın?' tarzında mesajlar aldım. Ben de bu bölümden sonra bunu paylaşma kararı aldım. Bu defa bilgilendirme tarzında yapacağım. Ama merak ettiklerinizi buraya yazarsanız onları da cevaplarım.

Bölüm Parçası / Raviş : Güzel Kadın (Açmanız gereken yeri belirttim.)

Keyifli okumalar..

Dünya denilen âlemde mutlu olmak bir iş sayılırdı. Kazanılması zor olan hislerdendi. Ben onunlayken bu hissi tamamıyla hissediyordum. Oğuzhan hayatımın her anlamda en büyük hediyesiydi.

Evlilik her kız gibi benim de hayalini kurduğum bir olaydı ama bu benim için kariyer hayatımın gerisinde kalıyordu. Tabi düşüncelerim Oğuzhan ile tanıştıktan sonra tümüyle değişmişti. Onun, düşünmediğim olayları beynime sokmak gibi tuhaf bir özelliği vardı.

Zamanın ilişkiler için önemli olmadığını da onunla öğrenmiştim. Etrafımda uzun süre birliktelik yaşamış ama sonunu güzel sonuçlandıramamış bir sürü ilişki örneği varken, o kısa sürede güzellikleriyle birlikte gelmişti.

"Ayşegül?"

"Hı?"

"Hiç."

"Sen yine adımı söylemeyi sevdiğin anlardan birini yaşıyorsun sanırım?"

Onun bu değişken hâllerini seviyordum.

"Yok. Bu defa özlemden."

Dayanamayıp yanımda oturan şapşalın öpülesi yanaklarını elimle sıkıştırıp sulu bir şekilde öpmüştüm.

"Oğuzhan iyi ki yanımdasın."

"Sana kuracağım iyi ki cümleleri yetmez be güzelim."

*****************

"Vay be! Yirmi yıllık arkadaşım evleniyor."

"Aniden demesene şunu! Alışamadım daha. Hem hemen değil. Daha var ona."

Oğuzhan ile evlenmek.

Hayali bile güzelken gerçekleşirse büyük ihtimalle bir kalp krizi geçirirdim.

"Yüzüğün nerede?"

Merve'nin sorusuyla birlikte ben de duraksamıştım.

Sahi, benim yüzüğüm yoktu.

"O yok işte."

"Nasıl? Sana evlenme teklifi ederken yüzük vermedi mi?"

"Verseydi parmağımda olurdu Sinem."

Düşününce eksikliğini bu zamana kadar hissetmesemde şu an düşündürmüştü.

"Yüzük şart."

Yüzük şart.

"Yahu ne yapabilirim? Çocuğa gidip de, bana yüzük al diyemem."

"Bal gibi de dersin. Hatta de. Hakkındır."

O iş söyledikleri kadar kolay değildi. Büyük ihtimalle unutmuştu. Ben de yüzsüzlük yapıp yüzük almasını isteyemezdim. Bana evlenme teklif etmesi bile acayip iken yüzük bu işin fazlaca teferruatıydı.

"Her şey halledildi bir yüzük işimiz kaldı zaten! Bunlar daha sonra konuşulur."

Bu yüzük olaylarını bazı insanlar tasmalanmak olarak adlandırıyordu ama benim içten içe hoşuma giden bir olaydı. Sevdiğimle bir olduğumuzun kanıtı niteliğindeydi. Onun bana ait, benim ona ait olduğumun göstergesiydi.

Önüm, Arkam, Sağım, Solum Sen / Oğuzhan Özyakup (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin